Taraf olmayan bertaraf olmasın

18 Ağustos 2010

Sayın R. T. Erdoğan, TV söyleşisinde TÜSİAD’ın ekonomi konusundaki eleştirilerinden rahatsızlığını ifade etti. ”Taraf olmayan bertaraf olur” diyerek, referandumda TÜSİAD’ın “evet”çilerden yana mı yoksa “hayır”cılardan yana mı olacağını açıkça ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Sayın R. T. Erdoğan diyor ki, “TÜSİAD bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, gerekçelerini de söylesin. Diyemiyorsa da çıksın açıkça ‘ben bu değişikliği destekliyorum’ desin. Taraf olmayan bertaraf olur çünkü.”
Sayın R. T. Erdoğan, TÜSİAD üyelerinin Anayasa değişikliğini destekleyip desteklemediğini konusunda bir açıklama yapmasını bekliyor. Dostum Ege Cansen der ki, “Karşındaki söyleyeceğini açıkça söyleyemiyorsa, ne söylemek istediğini anlamaya çalışmakta yarar vardır. Çünkü karşıdaki bir şeyler anlatmaya çalışıyordur. Anlamıyorum diyerek arkasını dönen yanlış yapmış olur. Önemli olan söylemek isteneni anlamaktır.”
Sayın R. T. Erdoğan, üstün zekâlı bir politikacıdır. TÜSİAD’ın ne söylemek istediğini çok iyi anlıyor da TÜSİAD’a onun için kızıyor.

Gözlerimin içine bak, anlarsın
TÜSİAD, Batı’da Türkiye için kaynatılan tencereleri, bu tencerelerde pişirilen yemekleri, tencerelerin

Yazının Devamı

Enerji sektöründe hiç yoktan bir dev ortaya çıktı: MMEKA

17 Ağustos 2010

Mehmet Emin Karamehmet ile Mehmet Kazancı’nın oluşturduğu yeni girişim grubu MMEKA
önce Boğaziçi Elektrik Dağıtım ile Gediz Elektrik Dağıtım ihalelerini 4 milyar 910 milyon dolar ile aldı.
Dün ise aynı girişim grubu Başkent Doğalgaz dağıtımı işini almak için 1 milyar 611 milyon dolar ödemeyi taahhüt etti.
Bugüne kadar farklı alanlarda, farklı iş kollarında faaliyeti olan iki işadamı “Hadi bakalım... Bazı işleri de birlikte yapalım” diye yola çıkarak, bir haftada 4 milyar 910 milyon dolar + 1 milyar 611 milyon dolar= 6 milyar 521 milyon dolarlık yükümlülük altına girebilir mi? Burası Türkiye... Burada olmaz olmaz...
- 6.5 Milyar dolar, Türkiye’de küçümsenen bir rakam olsa da başka ülkelerde çok büyük bir değeri ifade eder. Bu para ile dünyanın ünlü markalarının üretim hakkını satın almak mümkündür. (Çinliler Ford’dan Volvo üretim birimini 1.8 milyar dolara, Lenova firması IBM’in dizüstü bilgisayar üretim birimini
1.25 milyar dolara, Ülker grubu Godiva‘nın üretim tesislerini ve markasını 850 milyon dolara satın aldı.)
- Yeni girişim grubu gerekli ödemeleri yapabilmek için kredi bulacak veya yabancı ortaklar edinecektir. Dağıtım işini yürütecek ekip oluşturacaktır. Daha

Yazının Devamı

Gelibolulular Yunan sardalyası yiyor

16 Ağustos 2010

Gelibolu “sardalya”sı ile ünlü idi. Denizden o kadar bol sardalya çıkardı ki, Gelibolular sardalyaları ne yapacaklarını şaşırırdı. Her yıl 15 Temmuz’da sardalya festivali yapılır, iskele meydanına dizilen mangallarda sardalyalar pişirilirdi. Şimdi Gelibolu’nun denizinden sardalya çıkmıyor. Gelibolulular Yunan sardalyası yiyor.
Yunanistan’dan ithal edilen sardalyaların 8 kilogramlık kasası İstanbul’da balıkhanede 65 liraya satılıyor. Bu yıl balıkhaneden alınan Yunan sardalyalarını kasa içinde Gelibolu’ya götürdüler. Gelibolu halkı böylece kilosu 10 liradan sardalya yemek imkânını buldu.
Sarıyerli Alpaslan Elmas diyor ki, “Son 50 yıldır balıklar yumurtalı iken avlanıyor. Yavru olarak avlanıyor. Denizlerimizde balık kalmadı. “Hamsi var” diye seviniyorduk. Hamsileri avlayıp yem fabrikasında öğütmeye başladılar. Yakında hamsi de kalmayacak.”
Alpaslan Elmas'ın korktuğu olmuş bile. İstanbul’da balıkhanede Yunanistan’dan ithal hamsilerin 8 kiloluk kasası 40 liradan satılıyor.

Çingene palamutu Senegal'den
Alpaslan Elmas ile konuştuğum gün, “Lüferler Yok Olmasın” kampanyasını başlatarak 21 cm’den küçük lüferin avlanmaması için çaba gösteren Fikir Sahibi Damaklar Grubu Yöneticisi

Yazının Devamı

Enerji için Bakanlık dost ülkelere (!)para dağıtıyor (Faturayı halk ödüyor )

15 Ağustos 2010

Dost ve kardeş ülke olduğuna inandığımız (!) Azerbaycan bize doğalgaz satıyor. Geçmişe dönük fiyat artırımı yaptı. Enerji Bakanlığı “Aman gücenmesinler” diyerek,
1.1 milyar dolar fiyat farkını ödemeyi kabul etti.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, önceki gün kullanmadığımız gaz için İranlıların talep ettiği 605 milyon doları, dost ve kardeş ülke (!) yöneticilerini “gücendirmemek için” ödeyeceklerini açıkladı.
Bilebildiğimiz kadarıyla 2008 yılında da dost ve kardeş (!) İranlıları “gücendirmemek için” kullanmadığımız gaz bedeli olarak 704 milyon dolar ödeme yapmıştık.
Enerji Bakanımız güler yüzlü, tatlı dilli, bolca ve uzun uzun konuşan bir bakanımız. En büyük ithalat harcamasını yapan sektörün kaptanı. Enerji ithalatına 2007 yılında 33.8 milyar dolar, 2008 yılında 48.2 milyar dolar, 2009 yılında 29.8 milyar dolar para ödedik. Bu paraları önce Bakan Bey döviz olarak ödüyor. Sonra halktan Türk Lirası olarak tahsil ediyor.

Dışa bağımlıyız

Yazının Devamı

Önce orta vadeli program ve mali plan sonra bütçe

13 Ağustos 2010

Mali Kural için kanun çıksa idi, Hükümet 2011 yılı bütçesini hazırlarken açığı milli gelirin yüzde 1’i dolayında tutmak zorunda kalacaktı.
Bunun için ya vergileri artıracak, ya harcamaları kısacaktı. Mali Kural kanunlaşmadığına göre, 2011 bütçesi 2003 yılında kabul edilen Kamu Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre hazırlanacak.
Bu durumda da 2011 bütçesi gelir gider dengesi kurulurken, milli gelirin yüzde 4’ü oranında bir açık, göze alınacak. (Bu da kabul edilebilir bir orandır.)
Her yıl Devlet Planlama Teşkilatı, temel dengeleri ve hedefleri belirleyen 3 yıl süreli bir Orta Vadeli Program hazırlıyor. Bu programda yer alan büyüklüklerle sınırlı kalmak şartı ile Maliye Bakanlığı da 3 yıllık bir Mali Plan yapıyor. Orta Vadeli Program, bu plan Hükümet tarafından kabul edildikten sonra Resmi Gazete’de ilan ediliyor. Bu program ve plandaki büyüklükler dikkate alınarak da yıllık bütçe hazırlanıyor.
Orta Vadeli Program ve Mali Plan Resmi Gazete’de açıklanınca, yerlisi, yabancısı ile dünya âlem, Türkiye’nin 3 yıllık temel büyüklüklerini öğreniyor.
Açık anlatımı ile Mali Kural kanunlaşamadı, ama bu konuda 2003 yılından bu yana uygulanan ve mali işlemleri disiplin altına alan önemli bir

Yazının Devamı

Notçuların kafası karışırsa, içeride de işler karışır

12 Ağustos 2010

Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın, yatırımcı bakanlıkların ellerinin kollarının bağlanmaması için Mali Kural’ın ertelendiğinden söz etmesi, ülkelere kredi notu veren kuruluşların Türkiye ile ilgili uzmanlarının kafalarını karıştırdı.
Biz uzun süredir not artışı bekliyoruz. Not artışı beklerken kafası karışan notçular notumuzu aşağıya çekmeye kalkarlar ise, işler çok hem de pek çok karışır. Ülkeye döviz girişinde sorunlar ortaya çıkar.
Bizde 9 yıldır uygulanan ekonomi politikası, cari açığa (döviz açığına) dayalı bir politikadır.
Bu politikanın esası ülkenin döviz gelirinden fazla döviz harcamasıdır. Döviz geliri ihracat geliri, turizm geliri, taşımacılık, müteahhitlik geliri gibi gelirlerdir. Döviz giderlerinin ağırlığını ise ithalat gideri teşkil eder. Ülke döviz gelirinden fazla döviz harcar ise, el parası ile ekonomide bolluk varmış gibi bir görüntü ortaya çıkar. İnsanlar borçlanarak ürettiklerinden fazla tüketince, ekonomi büyüyormuş gibi sanal bir görüntü ortaya çıkar.

Borçlanmadan yaşayamıyoruz
Cari açığa dayalı politikanın devamı, ülkenin bu açığı kapatacak ölçüde borçlanmasına bağlıdır.

Yazının Devamı

Türk markasıyla üretim yapan en büyük Türk sanayi kuruluşu

11 Ağustos 2010

Arçelik, yüzde yüz yerel sermayeli, Türkiye’de ve başka ülkelerde Türk markasıyla üretim yapan ve dış pazarlarda önemli paya sahip en büyük Türk firması.
Önce büyüklüğü hakkında bilgi vereyim, daha sonra nasıl büyüdüğünü anlatayım. Çünkü bir firma, “büyümek isteyince” durup dururken büyüyemiyor.
Dayanıklı tüketim malları sektöründe, beyaz eşya, ev elektroniği; elektrikli ev aletleri sektöründe, üretim, pazarlama ve satış sonrası destek hizmetleri veren Arçelik, 4 ülkede (Türkiye, Romanya, Rusya ve Çin’de), 11 ayrı üretim tesisinde, 17 bin çalışanıyla, kendisine ait 10 marka altında (Arçelik, Beko, Grundig, Altus, Blomberg, Elektra Bregenz, Arctic, Leisure, Flavel ve Arstil markalarıyla) üretim yapıyor. 100’den fazla ülkede ürünlerini pazarlıyor.
Beyaz eşyada Türkiye ve Romanya’da lider İngiltere pazarında 2’inci büyük. Batı ve Doğu Avrupa pazarında ilk 5 oyuncudan biri.
Yurt dışında değişik pazarlama kanallarını kullanıyor. Yurt içinde 1500 Arçelik ve 1500 Beko bayii ile doğrudan pazarlama ve satış sonrasına destek hizmeti veriyor.

Büyük olmak önemli

Yazının Devamı

Dağıtım için bu fiyatı verenlerin bir bildiği olmalı

10 Ağustos 2010

İstanbul, İzmir ve Manisa bölgelerinde elektrik dağıtım ihalelerini Mehmet Kazancı ve Mehmet Emin Karamehmet’in ortak olarak kurdukları bir şirket kazandı. Yeni kurulan şirket iki ihale için toplam 4 milyar 990 milyon dolar ödeme yapacak. Trakya Bölgesi elektrik dağıtımı işini ise 622 milyon dolar ödeme sözü veren Aksa Elektrik aldı.
İhaleleri kazananlar paranın yüzde 20’sini (üç ihalede yaklaşık 1.2 milyar dolar) peşin, kalanı 4 taksitte ödeyecekler.
Elektrik dağıtımı işini almak için açılan ihalede rakamın bu kadar artması beklenmiyordu. Fiyat ihalede çıldırdı. İyi de fiyatı çıldırtan kim? İhaleyi kazanmak için yarışan gruplar. Mutlaka onların bir hesabı kitabı olmalı ki ihalede beklenmeyen rakamları ortaya attılar.
Tabii ki en yüksek fiyatı veren sermaye grubunun ismi öne çıkıyor. Ve ilk aşamada, “Bu grup bu fiyata nasıl çıktı? Bu parayı nasıl bulacak? Bu parayı ödedikden sonra nasıl para kazanacak?” soruları ortaya atılıyor.Unutulan şudur: ihaleyi kazananlar son aşamaya kadar başkalarıyla yarıştılar. Yarışı rakiplerinden sadece 2-5 milyon dolar daha fazla vererek kazandılar. Onlar pişman olsa, parayı bulamasalar, onlardan 2-5 milyon dolar daha az ödeme ile işi almaya hazır

Yazının Devamı