Güngör Uras

Olayların içinden KOBİF fuarının açılışı öncesi yapılan toplantıda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu KOBİF'lerin düzenlenmesinin amacını anlattı.Hisarcıklıoğlu'ndan öğrendiğimize göre, KOBİ'lerle ilgili 47 kuruluş varmış. Bunları tek bir çatı altında toplamak bugüne kadar mümkün olamamış.Hisarcıklıoğlu diyor ki, "Bir KOBİ sahibi veya yöneticisi bu kuruluşlar KOBİ'lere ne imkân sağlıyor öğreneyim diyerek Ankara'ya gelse, bu 47 kuruluşun kapısını tek tek çalmaya kalksa geçen süre içinde işletmesi çöker... Halbuki KOBİ'ler için bu 47 kuruluş değişik imkânlar sağlıyor. Kredi ve hibe imkânları var. KOBİ'ler bunlardan habersiz olduğu için imkânlar değerlendirilemiyor.Bu nedenle TOBB, bu 47 kuruluşun neler yaptığını KOBİ sahiplerine ve yöneticilerine anlatabilmek için Anadolu'nun başlıca şehirlerinde KOBİF fuarları adıyla bilgilendirme toplantıları düzenleme kararı aldı.21 ilde iki gün süreli fuarlarda KOBİ'lere imkân sağlayan 47 kuruluşun temsilcileri bilgi verecek. Fuarlar nedeniyle yapılacak toplantılarda KOBİ sahiplerine belli konular anlatılacak."Malatya'da düzenlenen KOBİF, 12'nci fuardı. Geçen hafta sonu Malatya'da TOBB'un bir organizasyonu olan KOBİF (KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarı)

Olayların içinden (1) Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmelidir. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların iyi olup olmadığı bilinemez.(2) Şehre yarayacak her türlü kanunu teklif edebilecek güçte ve de halkın daha iyi yaşamasına ve mutluluğuna yol açacak tedbirleri düşünerek uygulanabilir hale getirmeye muktedir olmalıdır.(3) Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil ve de sefih olmamalıdır.Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.(4) Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz ve de dünya nimetleri için kimseye müdana etmez olmalıdır.(5) Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir. Memleketi açık açık uçuruma sürekler. Bundan yüz yıl önce, Konya'da yayımlanan "Meşrık-ı İrfan" gazetesinde milletvekili olmanın 11 şartı şöyle sıralanmış: (6) Durumunu muhafaza etmek ve menfaat elde etmek için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), haksızlık edilmesine ses

Olayların içinden En az kalkınan, açlığın en yoğun olduğu 20 ülke Afrika kıtasında.Son on yılda açlık sınırındaki insanların sayısı 840 milyondan 854 milyona çıkarken dolar milyonerlerinin serveti 16 trilyon dolardan 33 trilyon dolara yükseldi.Her gün 100 bin kişi açlık ve ona bağlı hastalıkların kurbanı oluyor.Her 5 saniyede bir 10 yaşın altındaki bir çocuk yetersiz beslenmeden ölüyor.BM'ye göre dünyada şu anda yaşayanların iki misline yetecek gıda maddesi var. Ama bu gıda maddelerinden dünyanın belli kesiminde yaşayanlar faydalanamıyor.Fakir Afrika ülkelerinde her pazarda Avrupa'dan gelen meyveler ve sebzeler yerel ürünlerin yarı fiyatına satılıyor. Çünkü Avrupa ülkeleri tarım ürünlerine destek veriyor.Tüm dünyada yoksulluk artar, sosyal kazanımlar gerilerken, belli bir azınlık küreselleşmenin kaymağını yiyor. Bunlar bu yılki G-8'ler zirvesine alternatif olarak Almanya'nın Rostock/Köln kentinde toplanan tüm dünyadaki sosyal hareketlerin temsilcilerinin katıldığı toplantıda dile getirildi. Dünyada 2.8 milyar ücretli çalışan var. Bunların yarısı günde 2 dolar ve daha az ücretle çalışıyor. (Dünya nüfusunun 6.6 milyar dolayında olduğu tahmin ediliyor.) Ama geçen hafta dünya medyası

Olayların içinden Bizim tersanelerimizde küçük boy gemiler ve büyük boy yatlar inşa ediliyor. Biz halk olarak gemilerin boyuna bakarız. Gemiciler, taşıyacağı kuru veya yaş yükün ağırlığına bakıyor. Geminin taşıyacağı yük, ton ölçüsüyle DWT diye adlandırılıyor. Biz 4-5 bin DWT'lik gemiler yapabilirdik. Şimdilerde tersanelerde ortalama 10-15 bin DWT'lik gemiler yapılıyor. 5-60 bin DWT ve 180 bin DWT yapan tersanelerimiz de var.10-15 bin DWT büyüklüğünde gemiler, boyu yaklaşık 130 metre olan gemiler. Anahtar teslim fiyattan ortalama 25 milyon dolar. Gövde yapımında kullanılan çelik sacın bir bölümü, motoru ve elektronik aksamı yurtdışından getiriliyor.Bizim tersaneler özellikle sıvı yük taşıyan özel tankerler, römorklar yapımında ihtisaslaştı. 62 tersanemiz var. Yatırımcılar, yeni tersane yapmak için çalışıyor. 2008 yılı sonunda tersane sayısının 123'e ulaşacağı söyleniyor. Dünya gemi inşa sanayiinde önde koşan ülkelerde ise tersaneler genelde büyük boy tekneler inşasına yönelmiş durumda. Bu tekneler ortalama 100 bin-150 bin DWT büyüklüğünde gemiler. Fiyatları 60-80 milyon dolar.Bizim gemi işletmecilerimiz, uluslararası sularda, uluslararası taşımacılık amacıyla gemi satın almak

Olayların içinden Ben her cumartesi Tayfun Talipoğlu'nun Anadolu'da özellikle Doğu ve Güneydoğu'da insanlarla yaptığı söyleşileri izliyorum. Her yörenin farklı ekonomik ve sosyal sorunlarını öğrenme şansım oluyor. Tayfun Talipoğlu'nun Silvan Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) öğrencileriyle söyleşisini izledim.Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü, il genelinde, çocukları sokaktan kurtarmak için güzel bir uygulama başlatmış. 1990'lı yıllarda Uruguay'da uygulanan bir programdan esinlenerek ilköğretim çağındaki çocuklar için kapalı salonlarda futbol eğitimi veriliyor. "Futsal" adı ile tanımlanan bu program çerçevesinde spor öğretmenleri çocuklara ders verirken, çok sayıda çocuk da onları izliyor.Kapalı salonda futbol eğitimi alan 10-12 yaşlarındaki Doğulu çocukların Tayfun Talipoğlu'na anlattıkları çok ilginçti. Anadolu insanının yaşam şartlarını ve sorunlarını merak ediyorsanız, cumartesi sabahları TV'de yayımlanan, Tayfun Talipoğlu'nun "Bamteli" programını izleyiniz. Çocukların çoğunun babaları işsiz. Beş altı kardeşleri var. Köy okulundan sonra Silvan YİBO'da öğrenim gördükleri için mutlular.Silvan, Diyarbakır'a 82 km uzaklıkta bir ilçe. Yüz bin kişi yaşıyor. MÖ 3 bin

Olayların içinden Her ilkbahar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu dağlarında karlar eriyince, teröristlerin eylemleri artar. Bizim ordumuz da ilkbahar ve yaz aylarında bu bölgelerde faaliyetlerini artırır.Bu yıl askerlerimizin Doğu ve Güneydoğu'da ve özellikle Irak sınırında önceki yıllara kıyasla daha çok yığınak yapması askerin sınır ötesine geçip geçmeyeceği tartışmalarını yoğunlaştırdı.Başbakanımız açık şekilde söylüyor: "(1) Sınır ötesi bir operasyonun başlayabilmesi için TBMM'nin kararına ihtiyaç var. Böyle bir karar yok. (2) Sınır ötesi operasyon davul zurna çalınarak medya üzerinden hükümetin ve askerin karşılıklı mesajlaşmasıyla başlayacak kadar basit bir iş değildir."Terörle mücadelede şehit olan askerlerimiz için yapılan her cenaze töreninde, yürekleri yananları teselli etmek arayışında, sınır ötesi operasyondan söz edilmesi, bu konunun gündemin sıcak maddesi olarak kalmasına ve medyada her gün bu konuda "sanki oluyormuşçasına" haberler yayımlanmasına yol açıyor. Türk askerinin Irak'a girip giremeyeceği günlük tartışma konusu haline gelince önce kafalar karıştı. Ardından piyasalar karışmaya başladı. O zaman da hem içeride hem dışarıda insanlar "değişik bekleyişlere giriyor".

Olayların içinden Şimdilerde arsalar, fabrikalardan daha yüksek fiyata alıcı buluyor. Parası olan sanayicilerimiz ucuz fabrika alacak yerde pahalı arsa almayı tercih ediyor. Koç Topluluğu, kısa sürede 4 fabrika,1 teknoloji firmasını sattı.Bir fabrikadaki hissesini azalttı. İzocam'ın yüzde 61.2 hissesi, 171.3 milyon dolara Fransız Gobain Isover ve Kuveytli Alamana Industries'e satıldı.Döktaş'ın yüzde 55' hissesi 111 milyon dolara Finli Componenta şirketine satıldı.Birleşik Oksijen Sanayi, 123.5 milyon dolara Alman Linde firmasına satıldıBiletix, Amerikan Ticketmaster firmasına 20 milyon dolara satıldı.Demirdöküm'ün yüzde 72.56'sı 283 milyon dolara Alman Vaillant firmasına satıldı.Tat'ın yüzde 10.3'ü 18 milyon dolara Mobius'a satıldı. Zorlu grubu, İstanbul'daki Karayolları arazisini 800 milyon dolar peşin para ödeyerek satın aldı. Koç grubunun satışa çıkardığı 4 fabrikaya yabancı alıcılar 700 milyon dolar ödedi. İşadamlarına "Onu neden sattın, bunu neden aldın?" diye sorulmaz. "Ona neden bu para ödendi, öbürü neden para etmiyor?" diyerek "dışarıdan gazel okunmaz"... Koç gibi öncü, deneyimli ve büyük sanayi topluluğumuz, fabrikalarını "sat kurtul" diye mi satıyor? Böyle olsa yeni ve

Olayların içinden Bizim gibi (1) Kişi başı ortalama gelirin düşük olduğu (2) Nüfusun büyük bölümünün alt gelir grubunda olduğu ülkelerde bu çok önemlidir.Çünkü bu gibi ülkelerde, insanların gelirlerinin büyük bölümü gıda harcamasına gider.Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıklamalarına göre Anadolu halkının toplam tüketim harcamalarında gıda harcamalarının payı yüzde 38.4 oranındadır. Gıda maddelerinde KDV oranının yüzde 10 dolayında indirilmesiyle (tüm gıda maddelerinde ciddi biçimde KDV uygulaması olduğunu var sayarsak) halkımız aynı gıda harcamasını yaparak yüzde 10 daha fazla gıda maddesi satın alabilecektir. Ya da gelirinden gıdaya giden harcamalarında yüzde 10 oranında tasarruf sağlayacaktır.KDV oranları gıdayla birlikte konaklama hizmetlerinde ve fason üretimde de indirildi. Gıda maddelerinde KDV olmaması veya gıda maddelerinde KDV'nin çok düşük oranlarda uygulanması gerekir. Konaklama tesislerinden halkımızdan çok yabancı turistler yararlanıyor. Konaklama tesisleri sahip ve işletmecileri uzun süredir, KDV indiriminin fiyat rekabeti için zorunlu olduğunu söylüyor. Ancak kesimde sorun, KDV indiriminden kimin yararlanabileceği noktasında düğümleniyor.Tehlike, yurtdışındaki