Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     TV istasyonlarına sahip bir medya grubunun ABD’-deki izleyicilerin yüzde 35’inden fazlasını kapsayacak şekilde yayınlarını genişletmesine izin verilmiyordu. Bu sınır şimdi yüzde 45’e yükseltildi. Bir medya grubu ABD’deki TV izleyicilerinin yüzde 45’ine ulaşacak biçimde yayın alanını genişletebilecek.
Bölgesel (mahalli) pazarda 5 TV kanalı varsa bir medya grubu o bölgede en fazla 2 bölgesel kanala, 18’den fazla bölgesel TV kanalı vasa bir medya grubu en fazla 3 bölgesel kanala sahip olabilecek. Bu bölgesel kanalların biri bölgede en fazla izlenen ilk 4 kanal arasında yer alabilecek.
Bir bölgede 9 veya daha fazla TV kanalı yayın yapıyor ise, bu TV kanallarının sahibi medya kuruluşları aynı bölgede radyo yayını da yapabilecek. Gazete de yayımlayabilecek.
Bir bölgede 3 TV kanalı var ise, bu TV kanallarının sahiplerinin gazete yayımlamalarına, radyo istasyonu kurup işletmelerine izin verilmeyecek. Bir bölgede 4 ile 8 TV kanalı var ise bu kanalların sahiplerinin gazete ve radyo yayını yapmaları belli kısıtlamalar altında mümkün olabilecek.
Bir bölgede 45 radyo istasyonu varsa bir medya grubu en fazla 8 radyo istasyonuna sahip olabilecek. Eğer bölgede 30 ile 44 radyo istasyonu var ise, bir medya grubu en fazla 7, bölgede 15 ile 29 istasyon var ise en fazla 3 istasyondan yayın yapabilecek.
ABD’de TV ve radyo yayınlarıyla ilgili kuralları "FCC" Federal İletişim Komitesi" belirliyor. Bu komitenin 5 üyesi var. Başkanı, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın oğlu Michael Powell... Komitenin başkanı ve üç üyesi Bush’un Cumhuriyetçi Partisi’nin adamları. Bu nedenle komite, 2’ye karşı 3 oy ile, Cumhuriyetçilerin istediği kararı alıyor.
Bilindiği gibi Cumhuriyetçi Parti, "muhafazakar" bir parti. Milliyetçilik, din, aile ilişkileri gibi değerlere önem veriyor. Azınlık hakları, fikir hürriyeti gibi konulara sempati duymuyor. Büyük sanayiden ve zenginlerden yana. Bu partinin tepe yönetimi büyüğü ve güçlüyü destekliyor. Farklı fikirlerin tartışılması yerine, Cumhuriyetçilerin her yaptığının alkışlanmasını bekliyor.
ABD’de 1996 yılında yürürlüğe giren FCC (Federal İletişim Komisyonu) yasası, her 2 yılda bir medya ile ilgili kuralların gözden geçirilmesini öngörüyor. Bu yılki gözden geçirmede TV, radyo ve gazete sahipliği ile ilgili sınırlamaları gevşetmesini, komisyon başkanı şöyle izah ediyor: "Kablolu yayına geçilmesi ve internetteki gelişmeler medyadaki tekel kavramının değişmesine neden oldu. TV başında kontrol aletini eline alan, aynı anda 100 kablolu kanal arasından seçim yapma imkanına sahip. İnternet aracılığıyla binden fazla haber kanalına ulaşılabiliyor... TV yayıncılarının büyümesini ve güçlenmesini sınırlayan mevzuat değiştirilmez ise, kablo dışında kalan ve para ödenmeden izlenen TV kanalları yok olacak... Özellikle yerel haberler bakımından kablo dışında kalan TV kanallarının yaşaması gerekir."
Yapılan bu değişikliklere karşı olanlar ise, TV kanalları için büyümenin önünün açıldığını, bu büyüme sonunda bir veya iki medya grubunun tüm ABD izleyicisini esir alacağını, istenilen haberlerin verileceğini ve böylece kamuoyunun belli şekilde yönlendirileceğini öne sürüyor.
Sanatçılar, yapımcılarsa rekabetin yok olacağını, küçük medya gruplarının yaşama şansının yok olacağını, alternatif sanat hareketlerinin izleyiciye ulaştırılmasına imkan kalmayacağını söylüyor.
CNN’in kurucusu Ted Turner bu değişiklikleri eleştiriyor. "Büyükler daha da büyüyecek" diyor.