Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2006 Kongre ve Senato seçimleri "ara seçimler" olarak adlandırılıyor. 2006 seçimleri bitti ama " 2008 Başkanlık Seçimi" kampanyası başlıyor. 2008 yılında hem yeni bir başkan seçilecek hem Temsilciler Meclisi'nin tüm üyeleri hem de Senato'nun üçte biri için oylama yapılacak.Başkanlık seçimlerinde partilerin başkan adayları genelde tek bir ekonomik politikayı öne çıkarıyor. Demokrat Clinton 1992 seçimine "Daha güçlü bir orta sınıf" sloganıyla girdi. Cumhuriyetçi Bush 2000 seçiminde "vergi indirimi" sözü verdi.Cumhuriyetçiler daha küçük bir devlet, daha az vergi, daha güçlü bir özel sektör amacıyla çalışıyor. Vergi indirimi uygulamaları kalıcı değil, geçici uygulamalar. Vergiler belli bir süre için indiriliyor. Süre sonunda indirimin devamı için süre uzatımı gerekiyor. Amerikalı için Irak önemli ama Irak geçici bir sorun olarak değerlendiriliyor. Amerikalı için ağırlığı olan temel konular, ekonomi, enerji politikaları, sağlık sigortası, ilaç fiyatları, sosyal güvenlik, bütçe açığı, ucuz göçmen işçi sorunları. Demokratlar vergi indiriminden büyük sermaye çevrelerinin yararlandığını, Temsilciler Meclisi'nde çoğunluk sağladıklarında vergi indirimi uygulamasında uzatmaya oy vermeyeceklerini açıkladıklarından, Bush bu açıklamayı "Demokratlar vergileri artıracak" şeklinde kullanıyor.Cumhuriyetçilerin vergi indirimleri bir yanda bütçe açığının büyümesine, öte yanda sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarında kısıntıya yol açıyor.Oylama öncesi açıklanan ekonomik göstergeler Cumhuriyetçilerin aleyhine değil, lehineydi. Ama kamuoyunda ekonominin iyiye gitmediği konusunda oluşmuş bir ortak görüş var. Vergi indirimi zengine yarıyor Oylama öncesi açıklanan istihdam rakamları işsizliğin yüzde 4.6'dan yüzde 4.4'e düştüğünü gösteriyordu. İlginç olan, bu ek istihdamın üçte ikisinin kamu kuruluşlarınca sağlanmasıydı. (Bizde ise kamu istihdamında daralma esastır!). Enflasyon yüzde 2'lerde dolaşırken saat başı ücretlerde yüzde 3.9 artış gerçekleşmişti. Amerikalılar bugüne kadar değinmedikleri bir şeyi hatırladı. Bu da gelişmenin nimetlerinin her kesime ulaşmaması. Her Amerikalının yaşam standardının aynı şekilde yükselmemesi.Demokrat Parti'nin Temsilciler Meclisi'ndeki lideri Nancy Pelosi "Amerika'da ilk defa aileler çocuklarının kendilerinden daha kötü şartlarda yaşayacaklarının korkusunu duymaya başladı" diyor.Vergi kısıntıları ile harcamaların sınırlanması, sağlık sigortasının yaygınlaşmasına, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin iyileştirilmesine imkân vermiyor. Hastane ücretlerinin ve ilaç fiyatlarının artması yaşlı nüfusun mutsuzluğunu artırıyor. Bizim Anadolu'da "Bolluk içinde yokluk"diye bir deyim vardır. İşte Amerika'nın durumu da böyle... guras@milliyet.com.tr Olumlusu olumsuzu bir arada