Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Galatasaray camiasının 2 kuruluşu var: (1) Dernek statüsündeki Galatasaray Spor Kulübü, (2) Anonim şirket statüsündeki "Sportif AŞ".
Galatasaray'ın paraya ihtiyacı var. Bir Amerikan yatırım grubu "teklif getiriyor". Deniliyor ki, "Galatasaray'ın reklam hakları, isim hakları 30 yıllığına ciro üzerinden yüzde 2.5 komisyon karşılığı Sportif AŞ'ye devredilsin. Sonra bu şirketin hisseleri halka açılsın. Satışa çıkarılsın. Biz Amerikan yatırım grubu olarak hisselerin yüzde 21.05'ine 20 milyon dolar ödemeye hazırız. Şirketin yönetimini de Galatasaray Spor Kulübü ile ortaklaşa yürütürüz. Kalan hisselerin bir kısmı da yurtiçinde, dışında halka satılır. Böylece Galatasaray'ın birikmiş borçları ödenir. Düzenli bir gelir kaynağı olur."
Dikkat buyurunuz... Bu projenin "Galatasaray Spor Kulübü Derneği'nin" "şirketleşmesi", derneğin - kulübünün de "Anonim şirket statüsü"nü alması ile ilgisi yok. Bu projenin amacı Galatasaray'ın bir yan kuruluşu olan Sportif AŞ'nin hisse senetlerinin satışı.
Sütten ağzı yanan "Baba Galatasaraylılar", bu projeyi "kuşku" ile karşılıyor. Baba Galatasaraylılar bugüne kadar yapılan bazı uygulamalardan kuşkulu. Kuşku duyulan uygulamalar şunlar:
(1) Galatasaray'ın Cine 5'ten 2005 yılına kadar alacağı 4 milyon doların "temliki karşılığı" İktisat Bankası'ndan alınan kredinin Faruk Süren'in Makine Takım ve Mehmet Cansun'un Kamera Reklam şirketleri üzerinden geçirilerek, kulübün bu iki şirkete borçlandırılması kuşku yaratmış.
(2) Galatasaray'a 100 milyon dolar kredi bulacağını iddia eden TSG isimli bir aracı grup ile 12 milyon dolar komisyon karşılığı mukavele yapılması. Galatasaray'ın mukavele yaptığı TSG isimli grubun daha sonra "dolandırıcılık"la suçlanması ve Galatasaray'a imza veren iki sahibin iki aydır cezaevinde bulunması kuşku yaratmış.
Bu kuşkulara dayalı olarak "Baba Galatasaraylılar" "Sportif AŞ"nin hisse senetlerinin yüzde 21.05'inin Amerikan AIG grubuna satışına karşı geliyorlar. Diyorlar ki:
(1) Her şeyden önce Galatasaray Spor Kulübü'nün hesapları bir bağımsız denetim kuruluşunca incelenmeli, gerçek borcu ve borcun nedenleri ortaya konulmalıdır.
(2) Sportif AŞ'nin hisselerinden Amerikan AIG grubuna veya bir başka gruba "blok" (toplu) satış yapılmamalıdır.
(3) Hisseler A ve B grubuna ayrılmalı, A grubu hisse senetleri sadece üyelere, B grubu halka satılmalı, yönetim gücü A grubu hisselerde olmalıdır.
Baba Galatasaraylılar böyle söylüyor ama, unutulan bir şey var. Sportif AŞ, hiçbir varlığı olmayan bir tabela şirketi. Böyle bir şirket halka açılamaz. Hisse senedi satılamaz. Önce buna bir gelir kaynağı bulmak, sonra bu şirketi pazarlamak lazım. İşte "risk sermayesi fonları" denilen fonlar bu işi yapıyor. Sıfır olan bir işi geliştiriyor. Buna ortak oluyor. Riski üstleniyor. Şirket başarı kazanınca da elindeki hisseleri satıp kar ediyor.
AIG isimli Amerikalı grubun "risk sermayesi" bölümünün Galatasaray'ın "Sportif AŞ"sine ilgisi de bu tür bir ilgi. Belki bir risk almayı düşünüyorlar ama, bunun karşılığında hisse senedinin yüzde 21.05'ini 20 milyon dolar karşılığı satın alacaklarını söylüyorlar. Böylece yatırdıkları 20 milyon doların riskini kontrol etme şansları olacak. Şirket başarılı olunca da hisselerini satıp bu işten kazanç sağlayacak.
Gelelim neticeye: Netice Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin oylarıyla belirlenecek. Ancaaaakkk... Burada da "Baba Galatasaraylılar"ın bir sorunu var... Aidatını kongre tarihinden 30 gün önceye kadar ödemeyenler oy haklarını kaybediyor. Yönetim 2000 yılı aidatlarının 20 milyon liradan 50 milyon liraya çıkarıldığını 24 Nisan tarihinde Milliyet gazetesi ile ilan ediyor. Aidat yatırma süresi 26 Nisan tarihinde doluyor. Bu 2 günlük sürede aidat artış duyurusunu okuyamayan, aidatını yatıramayan "Baba Galatasaraylılar" (örneğin Necdet Çobanlı, Selahattin Bayazıt, İnan Kıraç, Kemal Öner, Taner Aşkın) oy haklarını kaybediyor. Baba Galatasarayalılar dışlanıyor. Açık anlatımla karar için oylama eksik kadro ile yapılabilecek...



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr