Şimdilerde yurtdışında 75 bin dolayında Aksaraylı var. İstanbuldaki ve yurtdışındaki gurbetçilerin gönderdikleri tasarruf o kadar bol ki... Aksaraydaki bankalar döviz ve TL tasarrufu toplamada ön sıralara yerleşmiş. Tabii tasarruf bol olunca "faiz"ciler "Aksaray"lıyı da vurmuş. İhlas, Kombassan, Kimpaş ve İmar, yurtdışındaki ve içindeki Aksaraylılardan (ben anlatılanların yalancısıyım) 2 milyar dolar (bu rakamlara inanmıyorum ama, isim isim sıralıyorlar) vurup gitmiş!.. Ama Aksarayda gene de eurodan bol bir şey yok. Eskiden alışverişte sadece Alman markı geçermiş. Şimdilerde "euro" geçiyor.1920lerde Atatürk Aksarayda ilk modern un fabrikası Azmi Milli Un Fabrikasını yaptırmış. Bu fabrikanın Alman Yahudi mimarı (ismini hiçbir Aksaraylı bilmiyor. Ne yazık!) şehrin ortasına bir vilayet binası ile iki yanına maliye, jandarma ve adliye binalarını inşa etmiş. Berlindeki tiyatro binaları görkemini taşıyan bu binalar insanı büyülüyor.Gurbetçilerin geldiği 2 ay süresince Aksarayda ekonomi canlanıyor, sonra duruyormuş. Esnaf Dernekleri Birliği Başkanı İlyas Çavuşoğlu, on beş bin esnaftan bini kepenk kapadı, diyor. Kuruyemişçi Murat Sarıkaya, marketlerin rekabetinin esnafı öldürdüğünü, şehrin içindeki dört büyük marketin şehir dışına çıkarılmasının gerektiğini söylüyor. Mimar Eral Özmen, Aksaraylıların okul yaptırma çabalarını anlatıyor. Konya Üniversitesine bağlı 4 fakülte için yaptırılan 6 büyük binanın 3ünü Aksaraylılar yapmış. Bu fakültelerde 5 bin öğrenci okuyor. Ahmet Dinçten öğrendiğime göre, Aksarayda "yaşayan" (full time) profesör sayısı sadece üç. En önemli sorunu öğretim elemanı bulmak... Ama Aksaraylılar "üniversite" istiyor.Kamber Demir her biri 900 öğrenci kapasiteli bir ilkokul, bir ortaokul, bir lise yaptırmış. 200 yataklı kanser hastanesinin tamamlanmak üzere olduğunu söylüyor. Vali Muavini Mülkiyeli (1986) Bayram Yılmaz, Prof. Dr. Metin Sözenin ilgisi ile ÇEKÜL Vakfının Azmi Milli Un Fabrikası tesisleri ile Eğri Minare Ulucami ve Ervah Kabristanını içine alan bir turistik gelişim projesini başlatacaklarını anlatıyor. Aksarayın "Kervansaraylar ve Sultan Hanlar" şehri olarak yerli ve yabancı turisti çekebileceğini söylüyor. Aksaraylı gurbete çıkmaya taaa Fatih zamanında başlamış. Fatih, İstanbulu "Türkleştirmek" için Anadoludan insan taşırken İstanbula getirilen Aksaraylılar yerleştikleri bölgelere geldikleri yörenin ismini vermiş: "Aksaray, Laleli, Sofular, Nakkaş" bu yöre insanının yerleşim bölgeleri... İstanbula gidemeyenlerin kaldıkları mahalleye de "Kalanlar Mahallesi" denilmiş. Kalanlar da 1960lara kadar beklemiş ve o yıldan sonra Almanyaya gurbete çıkmış. Muammer Öztürk ve Ramazan Köksal, sulu tarımda pancara kota gelmesinden sonra boş kalan alanlarda alternatif ürün yetiştirilemediğini belirtiyor. Halim Kılınç, elindeki poşeti gösteriyor, "İşte 8 ekmek. Bununla karın doyuracağız. İşçi emeklisiyim. 2 çocuğu İstanbulda üniversitede okutuyorum" diyor. Ali Genç Aksaraydaki Mercedes Benz kamyon farikası çevresinde yan sanayiin gelişmekte olduğu müjdesini veriyor. İlyas Çavuşoğlu, "Aksarayda işsiz genç çok ama aç insan yok" diyor ve ekliyor: Çünkü her işsizin yurtdışında bir akrabası var..." guras@milliyet.com.tr Aç insan yok
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025