Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


T ürkiye Anne Krueger’in kim olduğunun farkına varamadı. Anlayamadı... Bu hanım bizin için çok çok önemli bir hanım... Belki de bizim kaderimizi belirleyecek... Bu hanım Türkiye’yi seviyor. Türk insanını ve de Türkiye’nin ıcığını cıcığını çok iyi biliyor. Ve de bugün çok önemli bir mevkide.
Önceki gün gazetelerde Anadolu Ajansı’nın bir haberi vardı. Anne Krueger Washington’da gazeteciler ile konuşmuş ve şunları söylemişti: "Şu an itibariyle IMF’nin Türkiye için yapabileceği hemen her şeyi yaptığını düşünüyorum. Türkiye’nin programı bir taraftan baktığımızda kaygı uyandırıyor. Diğer taraftan baktığımızda yürüyor. Faiz oranları yüksek oranlarda. Bu durum kısa dönemde endişe kaynağı değil ama uzun dönemde endişe kaynağı. Dolayısıyla bir defa daha belirsizlikle karşı karşıyayız. Türkiye’deki durum bu."
Sayın okuyucularıma önce Anne Krueger’in kim olduğunu, sonra da Türkiye için neden çok çok önemli bir hanım olduğunu arz edeyim.
Anne Krueger bundan otuz beş yıl kadar önce Türkiye’ye geldi. Ankara’da Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalışan uzmanlar ile, SBF, ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi iktisatçılarıyla yakın ilişki kurdu. Dost oldu. O zamanlar dövizde "gerçekçi kur uygulaması" ile ilgileniyordu. 1970 yılı öncesi 9 bin lira olan doların 1970 devalüasyonu ile 15 bin liraya yükseltilmesinde IMF Anne Krueger’in "gerçekçi kur" hesaplamalarından yararlandı. Planlama müsteşarı olarak tanıdığı Turgut Özal ile ilişkileri devam etti. Turgut Özal 1980 sonrası serbest kura geçişte ve ihracat seferberliğinde Anne Krueger’in çalışmalarından, görüşmelerinden büyük ölçüde yararlandı.
Anne Krueger’in Okan Aktan ile birlikte yazdığı "1980’lerde Türk Dış Ticaret Reformu" (Swimming Against Tide, Turkish Trade Reform in 1980’s) ismini taşıyan 1982 yılında basılan bir kitabı var. Türkiye ile ilgili çok sayıda makalesi yayımlandı. ABD vatandaşı olan 67 yaşındaki Anne Krueger, Dünya Bankası baş iktisatçı sorumluluğunu da taşımıştı. Stanford Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevini sürdürürken geçen haziran ayında IMF (Uluslararası Para Fonu)’nun birinci başkan yardımcılığına getirildi.
IMF’nin başkanlık koltuğunda geleneksel olarak bir Avrupalı oturur ama IMF’de söz sahibi, pay çoğunluğuna sahip olan ABD’dir. ABD temsilcisi IMF’yi iki numaralı koltuktan (birinci başkan yardımcılığı koltuğundan) yönetir. Bu koltukta oturan kişi ABD hükümeti adına iş yapar, konuşur... Bu koltuğa 5 yıl süre ile atama yapılır. İki yıl önce bu görev için yeniden seçilen Stanley Fischer, hem ABD Başkanlığı görevini üstlenen G. W. Bush’a hem de IMF Başkanlığı görevini üstlenen H. Köhler’e birlikte çalışacakları kişiyi seçme imkanı tanımak için görevinden istifa etti. İşte böylece Anne Krueger bu önemli koltuğa oturdu.
Anne Krueger, bundan böyle IMF’nin bütün karar ve uygulamalarında birinci derece yetki ve sorumluluk taşıyan hanımdır. Üye ülkelerin temsilcilerinden oluşan ve son karar yetkisine sahip yönetim kurulu toplantılarına başkanlık eden hanımdır.
Anne Krueger, gazeteleri ve ekonomiyi izleyecek ölçüde Türkçe bilir. Türkiye ekonomisi özel ilgi alanıdır.
Bugün politika sahnesinde ve ekonomi pazarında olan oyuncuları ya şahsen, ya gıyaben tanır.
Bizim şimdiye kadar kafamızda dolanan bir şey vardı: "IMF’nin adamları Washington’da oturuyor, Türkiye için reçete yazıyor... Türkiye gerçeğinden haberleri yok..." Bundan sonra bunları söyleme imkanımız olmayacak. Sakın haaaa... "Oh oh yaşadık... Madem ki, bizi tanıyan seven bir hanım bu kadar önemli bir koltuğa oturdu... Yaşadık... Açsın kesenin ağzını" diyerek sevinmeye de kalkmayınız. Benim tanıdığım, benim bildiğim Anne Krueger ciddi, ilke sahibi, hatır gönül tanımayan bir bilim kadınıdır. Doğruyu arar. Doğru olduğuna inandığını başkalarına kabul ettirinceye kadar çizgisinden ödün vermez... Eeee... Bize de böylesi lazım... IMF ile ilişkileri bozmaz isek, bu hanım Türkiye’nin kaderini belirleyebilir.