Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Cep telefonu işletmek için İtalyan firması ile İş Bankası’nın ortak kurduğu Aria, Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde Türk hükümeti aleyhine dava açtı. "Direk dikmeden cep telefonu sistemi kurabileceğimiz, bizden önce direk diken cep telefonu işletmecilerinin direklerini kullanabileceğimiz konusunda bize söz vermişti. Sözünü yerine getirmedi. Hükümet 2.5 milyar dolar tazminat ödesin" deniliyor.
Cep telefonunda haberleşmenin esası yüksek tepelere, apartman çatılarına dikilen direkler. Cep telefonu işleten şirketlerin en büyük yatırımı bu direkler. Ne kadar çok dikilirse alıcı - verici aletler ne kadar güçlü olur ise hizmet o kadar yaygınlaşıyor. Fakat direk dikmek çok çok pahalı... Şirketler bu yatırımı daha işe başlarken, gelir kasalarına akmaya başlamadan yapmak zorunda...
Uygulamalar gösteriyor ki, bir işletmeci, Türkiye’de dağa tepeye 5 - 6 bin direk (baz istasyonu) 150 - 200 ara birim kurmadan ülkenin tamamını kapsayan bir haberleşme sistemi kuramıyor
Her direk para demek, yatırım demek... Bu nedenle başka ülkelerde buna çare bulmuşlar. Bir işletmecinin diktiği direkten diğeri ücretini ödeyerek yararlanıyor. Aynı tepeye her biri kendi direğini dikmek zorunda kalmıyor. Bunun için cep telefonu işletmecilerinin kendi aralarında yaptığı anlaşmaya "roaming" (ulusal dolaşım) deniliyor. "Roaming" bir cep telefonu işletmesinin diğerinin altyapısından yararlanması." Bu tür anlaşmalar işletmelerin anlaşması ile yapılıyor.
Türkiye’de Turkcell ve Telsim kendi direklerini dikerek işletmecilik yaparken Aria piyasaya girdi. Bir süre sonra "roaming" anlaşması için daha önce direk diken şirketlerle görüşmeye başladı. Ama sonuç çıkmadı. Aria’ya göre diğer şirketler direkleri kullandırmak için çok yüksek para istiyorlardı. Rekabetten korktuklarından Aria’ya serbest dolaşım imkanı vermiyorlardı. Direk sahipleri ise, büyük yatırımlarla kurdukları sistemden rakiplerinin yararlanabilmesi için gerçekçi bir ödeme beklediklerini söylüyordu.
Anlaşma olmayınca Aria hükümetin yardımını istedi. "Lisans satışından önce Aria’ya roaming sözü verildiğini ileri sürmeye başladı." İlginç olan lisans anlaşmasında ve de daha sonraki yazışmalarda hükümetin roaming konusunda bir taahhüdünün olmaması. Buna karşılık Aria’nın İtalyan ortağının devamlı olarak hükümetin roaming taahhüdünü gündeme getirmesi ve de sonunda sözünü tutmadığı gerekçesiyle hükümeti dava etmesi...
Ama bu iş ticari bir iştir. Hükümetin nasıl ki Aria’ya, "Şununla anlaş, bununla anlaşma" demeye hakkı yok ise, rakiplerine de, talimat verme yetkisi yoktur. Çünkü işin sonunda kar var, zarar var... Hükümet bir şirketin zararını önlemek için, rakiplerini zarara sokamaz... Sorun hükümeti dava etmekle değil, şirketlerin kendi aralarında pazarlık etmekle çözebilecekleri bir sorundur.