Ben de Ayşe Hanım Teyzeme anlatmaya çalıştım: "Ayşe Hanım Teyzeciğim, ucuz dolar (1) Ekonomiyi rezil ediyor. (2) Dış borcu büyütüyor. Ekonomi politikalarının hedefi halkın refahını artırmaktır. Halkın refahı yatırım, üretim, istihdam ile artar. Yatırım, üretim ve istihdam denilen şeyler talebe bağlıdır. Birileri mal ve hizmet talep edecek ki, birileri de yatırım, üretim, istihdam için yola çıksın.Talep (1) Yurtiçinden (2) Yurtdışından gelir. Bizim yurtiçi talebin bir atımlık barutu var. İşte görüyorsunuz. Önce ertelenmiş talep nedeniyle piyasa biraz hareketlendi. O bitti. Halk kredi kartı ile borçlandı. Şimdi onun da limiti doldu. Demek ki iç talebe güvenilerek yatırım üretim yapma, daha çok adam çalıştırma şansı yok. O halde dış talebi hedef alacağız. Dış talep ise ihracattır. Dış talep çok büyük bir taleptir. Ayşe Hanım Teyzemin aklı karışmış. "Kimileri dolar fiyatı yıllardır kıpırdamıyor diye dertleniyor. Dolar fiyatı biraz yukarıya çıkar gibi olduğunda kimileri yandık, battık diye paniğe kapılıyor. Nedir bu işin aslı? Dolar fiyatının ucuz olmasının kime yararı, kime zararı var? Dolar fiyatı artar mı? Anlat bakalım" dedi. Ucuz dolar yerli malın fiyat cazibesini yok ediyor. Her şeyi ucuz ucuz ithal edip, ucuz ucuz tüketmek mümkün oluyor. Ucuz dolar sayesinde ithal ayakkabı daha ucuz olunca, bizde ayakkabı üreten işyerleri kapanıyor. Başkaları ayakkabı üretmek için yatırım yapmıyor. Ayakkabı üretenler yeni işçiyi işe almıyor. Eski işçileri işten çıkarıyor. Böylece iç pazara (iç talebe dönük) işyerleri çöküyor.Aynı şey dış pazara (ihracata) yönelik üretim yapanların da başına geliyor. İçeride enflasyon geriledi ama fiyat artışları devam ediyor. Faiz oranı yüksek, enerji pahalı. Açık anlatımıyla ihracatın maliyeti yükselirken dolar fiyatı devamlı düşüyor. İhracatçı pahalı ürettiği malın dış satımından giderek daha az Türk Lirası gelir sağlıyor. O zaman ihracatçı da yatırımı, üretimi, istihdamı kısıyor, hatta durduruyor."Ayşe Hanım Teyzem "Ohooo... Sen milletin ucuz dolarına göz dikmişsin. Ucuz doları amma da kötüledin" diyerek söze karıştı.Ben anlatmaya çalıştım. "Ayşe Hanım Teyzeciğim, kimsenin ucuz dolarda gözü yok. Keşke gökten ucuz dolar yağsa da hiçbir şeyi bu ülkede üretmeden ucuz dolar ile ithal ederek, ucuz ucuz tüketsek... İhracattan da vazgeçeriz... Yatırım, üretim olmayınca insanlar evde oturur. Onlara da devlet bakar!.. Şaka bir yana her şeyi ithal ederek yaşamak mümkün değil. Ucuz döviz nedeniyle içeride üreteceğimizi dışarıdan getirince döviz gideri artıyor. Dış pazara satabileceğimizi ucuz döviz nedeniyle ihraç edemeyince döviz geliri düşüyor. Döviz geliri düşerken, döviz gideri artınca döviz açığımız (buna cari açık diyorlar) büyüyor. Dış borcumuz artıyor." Ucuz döviz ithalatı patlattı Ayşe Hanım Teyzem, "Döviz açığımız eskiden beri vardı. Eskiden beri dış borcumuz büyük" deyince, anlatmaya çalıştım: "Geçen yıl 15 milyar dolar döviz açığı vardı. Bu yıl 20 milyar dolar olacak. Bu demek ki, Mister Jon'un, Matmazel Suzi'nin, Her Hans'ın yemediği, bankaya koyduğu dolarları biz Türkiye'de ucuz ucuz harcıyoruz. Bunların ana parasını, faizini nasıl ödeyeceğimizi düşünmüyoruz. Bir yıl böyle geçti, iki yıl böyle geçti... İyi de John, Suzi, Hans denilen yabancılar o kadar saf mı ki, yemeyip içmeyip biriktirdikleri dolarların bizim tarafımızdan 'ham hum şaralop' edilmesini içlerine sindirsin... Bizi devamlı beslesin?Ayşe Hanım Teyzeciğim, siz daha iyi bilirsiniz. 'Yakınlara kar yağıyor üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi?' derler. Ucuz dolar yüzünden iç pazar ve ihracat için üretmenin cazibesi kalmayınca yeni işyerleri açılmıyor. Eskileri kapanıyor. İnsanlar iş bulamıyor. İşi olan kaybediyor. Ucuz dolar ekonomiyi rezil etti. Yarın dolar fiyatı artar, her şey düzelir sanmayınız. Ucuz dolar nedeniyle kapanan işyerleri hemen açılamaz. Yapılmayan yatırımlar hemen yapılamaz. Ucuz dolar nedeniyle işsiz kalanlar hemen iş bulamaz... Döviz açığı bir günde yok olamaz..." guras@milliyet.com.tr Yatırım, üretim durdu