Ayşe Hanım Teyzem şaşkın ve üzgün... "- Evladım benim paracıklar durduğu yerde eriyor... Bana bir akıl ver" diyerek peşimde dolanıyor... Ben şimdiye kadar ondan bundan öğrendiklerimi "akıl" diyerek satardım... Şimdi satacak akıl da bulamaz oldum...
Ayşe Hanım Teyzem diyor ki, "- Evladım benim param ölüm kalım parası. Hastalık var... Felaket var... Benim hiçbir güvencem yok... Bunun için benim param çok kıymetli. Sadece o kadar mı? Ölüm kalım paramı bankaya yatırıp, belli bir faiz alıyordum. Bu faiz ile de evin eksiğini, gediğini kapatıyordum. Bankalar mevduat faizini düşürdü. Repo faizini düşürdü. Şaşkın şaşkın ne yapacağımı düşünürken paranı dövize bağla dediler. Dövize bağladım. Döviz enflasyon kadar artmıyor. Bir kısmını borsaya yatır dediler. Borsa düşüyor. Biraz altınım vardı. Altın fiyatları da enflasyonun altında kaldı. Şimdi paraları altından, borsadan, dolardan zararına çözüp tekrar bankaya yatıracağım ama... Bankaların faizi de enflasyonu karşılamıyor. Şaşırdım kaldım. Parasızlık dert diyerek parasızlıktan korkardım... Meğer insanın birazcık parasının olması da dert imiş..."
Ayşe Hanım Teyzemin uzun tiradını dinleyince, ekonomiyi izleme yeteneğine hayran oldum. Çünkü Ayşe Hanım Teyzem, ekonomiyi Ankara'daki büyük Türk büyüklerinden daha iyi izler duruma gelmiş.
Anlattıkları gerçeğin ta kendisi... Parayı bir yere yatıran, yatırımın cari getirisine değil, reel getirisine bakmak zorunda. Reel getiri denilen şey enflasyondan arındırılmış getiridir. Örneğin, altın fiyatı bir yılda yüzde 53.9 oranında yükseldi. Bir yıl önce altına 100 lira bağlayan bugün altını satarsa 153.9 lira eline geçer. Ama acaba bu işi yaptığı için iyi bir getiri elde etmiş midir? Hayır. Çünkü 1 yıl boyunca tüketici fiyatları yüzde 62.7 oranında arttı. Halkımız 100 liralık mala 162.7 lira ödemek zorunda kaldı. Tüketici fiyatı yüzde 62.7 artarken, altın fiyatı yüzde 53.9 oranında artmış ise, parasını altına bağlayan kaybetmiş demektir. Parası bir yılda yüzde 5.4 oranında erimiş demektir. Bir yıl önce altına bağladığı 100 liranın gerçek satın alma gücü 94.6 liraya düşmüş demektir.
Ayşe Hanım Teyzem ile bunları konuşunca Ayşe Hanım Teyzem "- Sen söyle... Paramı nereye bağlasa idim daha iyi olurdu?" diye sual eyledi. Ben de bu yazının altında yayınlanan tabloyu ona göstererek anlattım. "- Ayşe Hanım Teyzeciğim, maalesef şu anda paranı nereye yatırsan eriyor. Parasını dolara veya marka bağlayan ocak - mayıs ayında yüzde 9.8 oranında, bir yılda yüzde 16.8 oranında kaybetti. Altına bağlayanın parası, beş ayda yüzde 8.5 eridi. Bono ve tahvil para getirmiyor ki, bankalar repoya para ödesin. Son 5 ayda getirisi olmayan ama paranın erimesini durduran tek yatırım alanı banka mevduatı."
Ayşe Hanım Teyzem sabırsız: "Çok konuşuyoruz evladım... Neticeye gel... Paramı ne yapayım?.. Param eriyor diyerek borsadan, altından, dolardan zararı göze alarak çıkayım mı? Ölüm kalım paramın gelirinden ümidi kestim, erimemesi için ne yapmam lazım? Bana akıl ver..."
Akıl verecek durumda değilim ama cevap vermem lazım... "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim. "Paraya ihtiyacınız yok ise, oradan zarar ediyorum, buradan ediyorum diyerek parayı oradan alıp, buraya gezdirme telaşına düşmeyiniz. Bırakınız bir süre daha para nereye bağlı ise orada kalsın. Paraya ihtiyacınız var ise bugüne kadar parayı en fazla eriten yerden çekiniz. Elinizde para var ise şimdilik bankaya mevduat hesabına yatırınız. Veya repoda değerlendiriniz. Görünen o ki, banka faizleri birazcık da olsa yukarıya doğru çıkacak. Ama kısa sürede faizden para kazanacağınızı ummayınız. Paranızın erimesini önleyiniz. Bu yeter..."
Ayşe Hanım Teyze parasını nereye yatırsa para eriyor
(*) On büyük bankanın uyguladığı faizlerin ortalaması esas alındı.
(**) Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz alış kurları kullanıldı.
(***) 1 dolar artı 0.77 Euro'dan oluşuyor.
(****) İstanbul Altın Borsası'ndaki kapanış fiyatlarına göre hesaplandı.
(*****) İMKB'nin DİBS performans endeksi esas alındı.
Not: Reel getiri hesaplanırken, DİE'nin mayıs ayı için yüzde 2.2, ocak - mayıs dönemi için yüzde 17.1 ve son bir yıl için de yüzde 62.7 olarak açıkladığı TÜFE artışları esas alındı.
Kaynak: Anka Ekonomi Bülteni
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr