“İmkânsız Periler" adını taşıyan bir kitap yayınlandı. (Doğan Kitap, Aralık 2008, 10 TL) Nurdan Tümbek Tekeoğlu'nun liderliğinde bir araştırmacılar grubu, ülkenin değişik bölgelerinde "Baba Beni Okula Gönder" programının imkânlarıyla eğitim gören öğrencilerle görüştü. Bu program kapsamında yapılan okulların, öğrenci yurtlarının, verilen bursların özellikle genç kızlarımızın hayatını nasıl değiştirdiğini ortaya koyan "gerçek hayat hikayeleri"ni derledi. Kitabın satışından elde edilen gelir, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlanacak. Bu imkânlar Dr. Türkan Saylan'ın önderliğinde tekrar burs haline dönüşecek. Daha çok kızımız bu paralarla okuyacak.
"Baba Beni Okula Gönder" programı sayesinde, 3 yılda 10 okul, 28 yurt binası inşa edildi. 7 bin 156 öğrenci burs alıyor. Bu bursların 1000'ini Metro Grubu, 500’ünü Petrol Ofis, 300’ünü Siemens, kalanını diğer bağışçılar sağlıyor. Yılda 400 TL bağış yapan bir kız çocuğunun daha okula gitmesine imkân veriyor.
100 kızımızın 63’ü okuyor
Vehbi Koç, Ankara'da öğrenci yurdu inşa ettirinceye ve de Türk Eğitim Vakfı şemsiyesi altında burs programlarını başlatıncaya kadar kamuoyu yurt ve burs konusuna yabancı idi. Hayırseverler öğrenciler için ev tutar, öğrencilere kişisel yardım yaparlardı. Zamanla kişisel yardımlar kurumsallaştı.
Türk Eğitim Derneği (TED) 1933 yılında, Atatürk'ün direktifleriyle kurulmuştu. Kurulduğundan itibaren az sayıda da olsa desteğe muhtaç yetenekli gençlerin yetiştirilmesine destek vererek benzer yapılaşmalara örnek teşkil etti. Şimdilerde TED uzmanları 63 ilde "Tam Eğitim Bursu"ndan yararlanacak öğrencileri seçiyor. Üstün yetenekli oldukları belirlenen öğrencilere öğrenim süreleri boyunca yılda 11 bin TL eğitim desteği veriliyor. TED'e yılda 4 bin 500 TL bağışlayanın bu bağışına TED fonundan 6 bin 500 TL ekleniyor. Böylece bir bağışçı üstün yetenekli bir çocuğun eğitim görmesine imkân vermiş oluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlulukları arasına "yurtlar ve aşevleri" 1949 yılında kabul edilen bir kanun ile girdi. Kredi ve Yurtlar Kurumu 1961 yılında kuruldu.
Şimdilerde devlet, belediyeler, vakıflar ve dernekler, okul, yurt yapımı ve burs dağıtımı konusunda yaygın ve etkin biçimde çalışıyor. Gerçekçi olalım. Burs ve eğitim yardımı imkanlarında çok hem de çok önemli gelişmeler kaydettik.
Ana kaynak 'devlet bütçesi'
Kredi ve Yurtlar Kurumu, 206 bin üniversite öğrencisine burs, 568 bin öğrenciye öğrenci kredisi, 568 bin öğrenciye katkı kredisi veriyor. Aylık burslar 180 TL, öğrenci kredileri 160 TL. Yüksek öğrenimdeki gençlerin yüzde 47’si (açık öğretim hariç) burs veya kredi imkânından yararlanıyor.
(Parantez içinde bir ara bilgi: Belediyeler de burs dağıtıyordu. CHP’nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu üzerine belediyelerin burs dağıtımı bu yıl yasaklandı. Bana göre hiç de iyi olmadı.)
Başbakanlık Sosyal Yardım ve Dayanışma Genel Müdürlüğü, devlet bütçesinden ayrılan imkânlarla ülkenin her köşesinde "şartlı nakit transferi" adı altında eğitim yardımı dağıtıyor. Yıl içinde 9 ay süre ile her ay kadınlara (annelere) ilköğretim çağındaki erkek çocukları başına 20 TL, kız çocukları için 25 TL, ortaöğretim çağındaki erkekler için 35, kızlar için 45 TL ödeme yapılıyor. Bu yıl 1 milyon 950 bin çocuk için her ay kadınlara yapılan bu ödeme, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkı için çok hem de çok önemli bir teşvik. Çünkü çocuk okula gitmez, devamsız ve başarısız olur ise aylık ödeme kesiliyor.