Metin Yipelli, Kayserinin İncesuyundan. Celal Alptekin, Kayserinin Erkiletinden. İkisi de 1969 doğumlu. İkisi de ilkokulu bitirdikten sonra bir marangozun yanına çırak olarak girmiş. Daha sonra değişik marangoz atölyelerinde çalışmışlar. Çelik kapı imal eden bir atölyenin ahşap bölümünün ustalığını yaparlarken 1997 - 1998 krizinde atölye kapanmış. İki arkadaş ortak olarak kendi atölyelerini kurmuş. Ve çelik kapı üreten firmalar için, çelik kapının iki yüzünü kaplayan ahşap kapı üretmeye başlamışlar. On yılda işleri o kadar büyümüş ki, ayda 3 bin çelik kapının iki yüzünü kaplayacak 6 bin ahşap kapı kaplaması üretecek hale gelmişler.Şimdi iki ortak Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde 5 bin metrekare arazi üzerinde fabrika yaptırıyor. Yatırım iki aşamada tamamlanacak. Birinci aşamada 10 bin çelik kapı ahşabı üretecekler. İkinci aşamada kapasite 20 bin kapı ahşabına yükseltilecek. Doğrudan ihracat yapmadıklarını, ama ürünlerinin aracı firmalarca ihraç edildiğini söylüyorlar. Kayseride bugün 101 fabrikanın temeli atılıyor. Bu 101 fabrikanın birini, çalışmaya bir marangoz yanında çırak olarak başlayan, bugün 35 yaşında olan iki ilkokul mezunu yaptırıyor. Onların "gerçek hayat hikayesi"ni anlatmak istiyorum. Organize sanayi bölgesinde kendilerine tahsis edilen arsanın 150 milyar liralık bedelini 20 ayda taksitle ödeyecekler. Fabrikanın birinci bölümü için 1400 metrekare kapalı alan inşa ettiriyorlar. Mevcut makinelerine ek olarak alacakları makineleri leasing (kiralama) ile temin edebileceklerini KOSGEBden 5 yıl vadeli kredi alabileceklerini tahmin ediyorlar... Kendi özkaynaklarından 400 milyar lira ödeme yapabileceklerini belirtiyorlar.Sayın okuyucularım, sizlere çıraklıktan 35 yaşında fabrikatörlüğe tırmanan, ilkokul mezunu iki Kayserilinin hayat hikayesini özetledim... Kayseride onlar gibi yüzlerce genç var. Çırak oluyor, usta oluyor, fabrikatör oluyor. Üretiyor. Hem kendileri kazanıyor, hem başkalarına, hem ülkeye kazandırıyor. İşçilikten geldi İsterseniz bir "gerçek hayat hikayesi" daha anlatayım. Ahmet Hamdi Gül, 1925 doğumlu. Kayseri Tayyare Fabrikası "Balkanların ve Ortadoğunun ilk ve tek tayyare fabrikası" iken, bu fabrikaya işçi olarak girmiş. Fabrikada "tesviye atölyesinde "ustabaşı"lığa kadar yükselmiş. Tayyare Fabrikası çöker hale gelince 1972 yılında fabrikadan ayrılan üç arkadaşıyla birlikte "Teksan" adıyla bir atölye kurarak makine parçaları ve kalıp üretmeye başlamış.Alın teriyle kazandığı para ile iki oğlunu, kızını okutmuş. Oğlunun biri makine mühendisi olmuş. Şimdi birlikte çalışıyorlar. Öbür oğlunu sizler de tanıyorsunuz. O politikaya atıldı. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. O oğlu Abdullah Güldür.Bugün Ahmet Hamdi Gül ile oğlu Macit Gül ve ortaklarının sahip olduğu "Asteksan" firması da Kayseri Sanayi Bölgesinde yeni bir fabrika kurmak için temel atıyor. 101 fabrikadan biri de onların fabrikası.Kayseride 20 yıl önce Birinci Organize Sanayi Bölgesi ile Hacılar Organize Sanayi Bölgesi üzerinde fabrikalar yükselmeye başladı. Bu iki organize sanayi bölgesi zamanla birleşti. Organize sanayi bölgesindeki 450 parsel üzerine 340 fabrika kuruldu. Üretime geçti. Bu fabrikalarda 30 bin kişi çalışıyor.Organize sanayi bölgesinde bazı parseller boş. Çünkü onları alanlar, ileride arsa para eder diye almış. Ama Kayseride yatırım yapmak isteyen binlerle müteşebbis var. Organize sanayi bölgesine yeni arazi eklenince, fabrika arazisi için on bine yakın talep olmuş. Organize sanayi bölgesi yönetimi, fabrika yeri tahsisi için şart koşmuş. "Bu yıl temel atacak ve 2 yılda üretime geçecek olanlara fabrika yeri satacağız" denilmiş. Taliplerden noter taahhütnamesi alınmış.184 müteşebbis 2004 yılı sonuna kadar temel atmak ve 2 yıl içinde üretime geçmek için söz vermiş. Bugün işte bu 184 yatırım projesinin 101inin temeli atılıyor. Bunlar küçüklü büyüklü tesisler. Kayseriyi bilenler, yatırımcıları tanıyanlar, bu 184 tesis için 600 milyon dolarlık harcama yapılacağını tahmin ediyor.Memleketimizde işte böyle güzel şeyler de oluyor... Hafta sonu moral olsun diye yazıyorum. guras@milliyet.com.tr
