Avrupa Birliği mevzuatına göre bir ticari veya sınai işletmede sermayenin ya da oy haklarının en az yüzde 10unu karşılayan veya şirketin yönetimi üzerinde kontrol uygulamasına imkan tanıyan "doğrudan veya dolaylı" hisseler iştirak hisseleri sayılıyor. Bu tür şirketler bankaya bağlı kuruluşlar olarak kabul ediliyor.Bir banka bir şirkete özkaynaklarının yüzde 15inden fazla iştirakte bulunamıyor. Toplam iştirakleri özkaynaklarının yüzde 60ını aşamıyor. Bir bankanın bir müşterisine verebileceği büyük kredi özkaynaklarının yüzde 25i ile sınırlandırılmış durumda. Bankaların bağlı kuruluşlarına/iştiraklerine kredi vermeleri Türkiyeye özgü bir uygulama değil. Avrupa ülkelerinde de bu sorun var. Avrupa Birliğinin ortak bankacılık mevzuatı da bu konu ile ilgili sınırları belirliyor. Kredilere sınırlama getiriliyor Bizde de bir banka, bir gerçek veya tüzel kişiye özkaynaklarının yüzde 10undan daha büyük kredi (aval ve kefaletler dahil) vermiş ise bu kredi "büyük kredi" sayılıyor. Aval ve kefaletler hariç, büyük kredilerin toplamı, özkaynakların 8 katını aşamıyor.Bir banka, bir gerçek veya tüzel kişiye doğrudan veya dolaylı olarak özkaynaklarının yüzde 25inden fazla kredi veremiyor.Bizde de bankaların mali olmayan iştirakleri, özkaynaklarının yüzde 15i ile sınırlandırılmış. İştiraklerin tümüne, özkaynakların yüzde 60ını aşan miktarda para akıtılamıyor. Bağlı kuruluşlara/iştiraklere kredi sınırlamasında da Avrupa Birliği ölçüleri esas alınmış. Bir iştirak "büyük kredi" müşterisi gibi sınırlamaya tabi. Bir iştirake doğrudan veya dolaylı olarak özkaynakların yüzde 25inden fazla kredi verilemiyor. İştiraklere verilen krediler, diğer büyük banka müşterilerinin (özkaynakların yüzde 10undan daha büyük kredi kullananların) kredileri ile birlikte özkaynakların 8 katını aşamıyor. Bizim bankacılık mevzuatımız hazırlanırken Avrupa Birliğinin ölçüleri örnek alındı. Hedef özkaynakların artırılması TBMMde kabul edilen, Cumhurbaşkanının imzalaması halinde hemen yürürlüğe girecek olan kanun, bankaların sermayelerinin, özkaynaklarının artırılmasını hedef alıyor. Kriz nedeniyle özkaynakları eriyen, sıfırlanan, sıfırın altına inen bankaların özkaynakları artırılacak.Bir bankanın özkaynağı eriyince, eski özkaynak çizgisine göre hesaplanan büyük krediler kanundaki sınırı aşmış oluyor. Eski çizgiye göre yapılan iştirakler, eski çizgiye göre iştiraklere verilen büyük krediler kanun dışı oluyor.Türkiyede "sap ile saman" birbirine karıştığından bankaların tüm iştirakleri ve bu iştiraklere aktarılan krediler "hortumlama" tanımı içinde gündeme gelir.Ama şu da bir gerçek ki, kötü niyet ile, politik zorlama ile, birçok banka da iştiraklerde ve iştiraklere (bağlı kuruluşlara) açılan kredilerde sınırı aşmış durumda.Şimdi sermaye artırımı, özkaynak rakamının büyümesi, bankalara iştiraklere/bağlı kuruluşlara yeniden kaynak aktarmaya kapı açmamalı. Kanundaki sınırlar korunmalı. Bunu gözetecek, denetleyecek olan Bankacılık Üst Kurumu (BDDK)dır. guras@milliyet.com.tr Bütün bunları bugün neden yazıyorum?
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025