Maliye Bakanlığı çok önemli bir bakanlıktır. Hele hele şu kriz rüzgârı yok mu... Maliye Bakanlığı’nın önemini daha da artırdı.
Yılın ilk 6 ayında bütçe 23.2 milyar TL açık verdi. Bu açığı Hazine içeriden borçlanarak kapattı. Yılın sonuna kadar 50 milyar TL’yi bulacağı tahmin edilen açığı kapatmak için Hazine borçlanmayı sürdürecek ama... Ekonominin bu kadar büyük açığı uzun süre taşıyabilmesi mümkün değil.
İşte Maliye Bakanı’nın sorumluluğu burada ortaya çıkıyor. Maliye Bakanı ya bütçe giderlerini kısmanın ya da gelirlerini artırmanın yolunu bulacak... Ama bunları yaparken öyle beceri gösterecek ki, ekonomik ve sosyal sıkıntılar artmayacak. Üretim durmayacak.
Yapması beklenen kolay bir iş değil...
Bakan hayatından memnun
Daha da önemlisi, 2010 yılı bütçesinin hazırlanması gerekiyor. Bütçe hazırlıklarının kanunla belirlenmiş bir programı var. Bir bakanın, ”Ben istediğim zaman hazırlarım... Biraz gecikse ne olur?” demek şansı yok... Ama Bakan Şimşek bütün bunları umursamıyor.
Neşesi yerinde... Gezinip duruyor.
Köyüne gitti. Akrabalarıyla, komşularıyla Kürtçe konuştu. Sonra THY’nın Endonezya’ya yaptığı ilk uçuşla Cakarta’ya gitti. İngilizce konuştu.
Gazetelerde boy boy resimleri yayımlandı. Kucağına aldığı kaplan yavrusunu severken ve de sırtına küfe yüklenerek çay tarlasında dolanırken fotoğrafçılara bayağı da güzel pozlar vermiş. Bakan Şimşek’in gülen yüzünü gördükçe, insan “N’olacak bu Maliye’nin hali?” diyerek dertlenmenin ne kadar yanlış olduğunu anlıyor.
Bakan Şimşek, kaplan yavrusu sevdiği, çay bahçesinde fotoğraf çektirdiği Cakarta’dan döndü. Dün Ankara’da başbakanın başkanlığındaki toplantıya katıldı. Ayın 10’unda Almanya’ya uçacak. Almanya’nın tarihi Plön kasabasında “dünya düzeninin geleceğinin tartışılacağı“ bir sempozyuma katılacak. Üç gün süreyle görgüsünü, bilgisini artıracak...