Bizim mahallemizin bakkalı Coşkun, "Hocam dağıtıcılar bana da getirdiler ama, ben istemedim. Ben satmıyorum" dedi. Ama birçok bakkal "balonlu sigara çikletlerini" satıyor. Amerikan sigaraları kutusuna benzer kutularda, sigara benzeri çikletler. Kutuların üzerine tanınmış sigara firmalarının markaları basılmış. Renk ve yazı sigara kutularındakinin aynı. Kutuyu açınca sigara kutularındaki kalay kağıdına benzer kağıda sarılmış, ucu sigara filtresi gibi renklendirilmiş uzun çikletler ortaya çıkıyor.
Çocuklarımız iki parmağının arasına alıyor... Sigara içer gibi keyif ile çiğniyor. Hele buna bir alışsın. Daha sonra anasının babasının gerçek sigarasını tüttürür... Böylece genç yaşta sigaraya alışır!
Balonlu sigara çikleti satan bakkallara elinde para gelen küçük çocuklar, "Bana Marlboro ver, bana Kent ver, ben Parliament isterim" diyerek marka seçimlerini yapıyor. Markaları belliyor.
Tarım ve sigara konularında uzman gazeteci Ali Ekber Yıldırım, Ege Bölgesi’nde de yaygın şekilde satışa sunulan "balonlu sigara çikletleri"nin izini sürdü. Nerede üretildiğini, kimin ithal edip, bakkallara kimlerin nasıl dağıttığını bulamadı.
Bir yanda çocuklarımız "ciklet bahane sigara şahane" kampanyası ile sigaraya alıştırılırken öte yandan hükümetimizin Tekel’den sorumlu bakanı sigara üreticisi, çokuluslu şirketlerin Türkiye temsilcileriyle birlikte "Çocuklarımızı Sigaradan Uzak Tutalım" kampanyasını başlattı.
Melih Aşık, 29 Ocak 2002 tarihinde köşesinde, "Amacı daha çok sigara satmak olan yabancı sigara kuruluşlarının bu oyununa hükümetimizin alet olmasındaki çarpıklığı gündeme getirdi. "Yakında eroin imalatçıları gençleri eroinden uzak tutalım, fuhuş sektörü genç kızlarımızı fuhuştan koruyalım kampanyalarını başlatmaya kalkar ise, devletimiz bu kampanyaları da destekleyecek, bakanlarımız medyanın karşısına çıkarak, eroin ve fuhuş propagandası mı yapacak?" dedi.
Yabancı sigara üreticisi ve satıcısı firmaların başlattığı kampanyayı "Dünya Bankası"nın da desteklediği belirtilmişti. Halbuki Dünya Bankası Türkiye temsilciliği bir açıklama yaparak, "Dünya Bankası’nın üye ülkelerde sigara kullanımının sağlığa ve ekonomiye olumsuz etkileri üzerinde yoğun çalışmalar yaptığını, Dünya Bankası’nın sigaranın sağlığa zararları konusunda Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü politikalarını benimsediğini" açıkladı.
Bir gerçek var: Zengin ülkelerin insanları artık sigaranın sağlığa zararını çok iyi biliyor. Zengin ülkelerdeki genç nüfus sigara içmiyor. Özellikle ABD’de sigara tüketimi giderek düşüyor.
Bunu gören yabancı sigara üreticileri ve özellikle Amerikan sigara üreticileri fakir ülkelerin pazarlarına yöneliyor. Fakir ülkelerin genç nüfusu sigara üreticileri için en iyi müşteri.
Türkiye’de de genç nüfus maalesef sigaraya düşkün. İmkanlarının sınırlı olmasına rağmen gençler sigarayı bir "prestij" aracı olarak görüyor. Sigara alışkanlığı yaşı giderek aşağılara iniyor.
İşte bu tabloda "balonlu sigara çikleti"nin önemi ortaya çıkıyor. Çiklet çiğneyen kız ve erkek çocukların çikletten sonra sigaraya geçmelerinin yolu açılıyor. Yakında nasıl olsa Tekel’i kapayacağız. Yerli sigara üretimini yabancılara devredeceğiz... Çocuklarımızın hangi sigarayı ne zaman içmeye başlayacaklarına, ne kadar içeceklerine de artık onlar karar verir... Hükümetimiz de onlara yardımcı olur!