Sayın okuyucularıma bakla çorbası, mustafakemalpaşa tatlısı tarifnamesi veriyorum da, bugünlerde "her vatandaşa lazım" hale gelen "banka batırma" tarifnamesi mi vermeyeceğim? İşte banka batırmak isteyenlere "tarifname":
Küçük veya ortanın altında bir "batırılacak banka" bulunuz. Sakın ola ki, orta veya iri bir bankayı batırmaya niyetlenmeyiniz. Çünkü öyle bankaları size yedirmezler. Batırılacak banka, batmış ama, batmamış gibi görünen bankadır. Erbabı batırılacak bankayı batmışlığından tanır. "Herkes banka batırmak istiyor. Batırılacak bankayı ben nereden bulayım?" diyerek mızmızlanmayınız. Bu memlekette herkese yetecek kadar batırılacak banka vardır. Sonra unutmayınız. Bu iş para ile değil, sıra iledir. O batırır, size devreder. Siz batırırsınız, bir başkasına devredersiniz...
Batırılacak bankayı buldunuz... Nasıl ele geçiririm diye de düşünmeyiniz. Paraya ihtiyaç yok... Paranız olsa neden banka sahibi olmaya kalkacaksınız? Bankacılık karlı bir iş değil ki? Sizin batırmak için alacağınız banka zaten batmıştır. İşlevini tamamlamış, eski sahibini zengin etmiştir. Eski sahibi hem batmış bankadan "son kertişini yapmak", hem de başka bir vatandaşa hizmet etmek için bankayı devretmek üzeredir.
Siz bankaya talip olduğunuzu söyleyiniz. "- Abicim, sizin bu bankaya ne kadar borcunuz var ise, siz onları bankaya ödemeyiniz, ben de size para ödemeyeyim. Ayrıca bana 100 milyon dolarlık nakit teminat mektubu verin" deyiniz.
Bankanın eski sahibi "batırdığı bankayı şıııııppp" diye size devredecek, bu devir işlemini de Hazinemiz onaylayacaktır. Siz aldığınız teminat mektubunu yurtdışında bir bankaya vererek karşılığında 100 milyon doları alınız. Bunun 20 milyon dolarını bankayı size devreden beye "bahşiş olarak" veriniz. Kalan 80 milyon doları da bankaya sermaye olarak yatırınız. Sonra Ankara'ya gidiniz. Hazine'ye deyiniz ki, "- Sayın büyüklerim, bakınız ben batık bankayı aldım. Başınızı dertten kurtardım. İçine de 80 milyon dolar nakit para koydum. Haydi bakalım devlet baba bana destek çıksın!"
Bu iyi niyetiniz Ankara'da takdir edilecek, devlet bankalarından size düşük faiz ile "kamu mevduatı" aktarılacaktır.
Kamu mevduatı gelince, sizden önceki sahibinin batırdığı bankanın boşalan kasaları para görecek, para harcama gücünüz artacaktır. Vakit geçirmeden bu paralarla gümbürtülü bir reklam kampanyası başlatınız. Hava basınız. Başkaları Türk lirasına yüzde 50 faiz veriyorsa siz yüzde 80 veriniz. Başkaları dolara yüzde 6 faiz veriyorsa siz yüzde 20 veriniz. Faizi nasıl öderim diye dertlenmeyiniz. Nasıl olsa ödemeyeceksiniz.
Sonracığıma efendim hemen yurtdışında bir off - shore bankası, birkaç tabela firması kurunuz. Bunlar akrabalarınızın, dostlarınızın adına olsun.
Yüksek faiz ile ve de mevduata devlet güvencesi ile topladığınız paralarla yurtdışındaki firmalarınıza kredi veriniz. O krediler ile yurtdışından "bıyıklı yabancı yatırımcı" maskesi ile İstanbul borsasında oynayınız. Bir kısmını İsviçre'deki banka hesabınıza atınız. Türkiye'deki paralarla dosta, akrabaya ait tabela şirketlerine kredi aktarınız.
Batmış firmaları bulup onlara kredi veriniz. 10 milyon dolar krediye imza atıp, 2 milyon dolara razı olacak, 8 milyon doları size bırakacak firmaları bulunuz.
İmkan olan kısa sürede "zaruri ihtiyaçlarınızı" bankanın parası ile tamamlayınız. Alışverişi önce bankaya yaptırınız. Sonra üçte bir, dörtte bir fiyat ile malları üzerinize geçiriniz. Uçak, yat en zaruri ihtiyaçtır. Sonra Nis'te Cannes'da birer kat, Miami'de villa... Dünyalığınızı tamamladınız ise, bankayı batırıp başkalarına da banka fırsatı tanımanın zamanı gelmiş demektir.
Fazla uğraşmaya, zaman harcamaya gerek yoktur... Ankara'ya bir haber salarsınız... "Abiler bu iş bitti.. Ben bu işte yokum artık" dersiniz...
Bu işin biraz gürültüsü çıkar... O namussuz gazeteciler zart zurt eder... Varlık düşmanı komünist yazarlar üç gün yazar... Ama yazsa ne yazar, yazmasa ne yazar!.. Hiç dertlenmeyiniz. Bugüne kadar Türkiye'de banka batırmaktan kimin başı derde girmiş ki?..
Sayın okuyucularıma tavsiye ederim... Çekinmeyiniz... Siz de bir banka batırınız. Tarifeyi aynen uygularsanız neticeden memnun kalacaksınız. Gelecek yazıda da sayın okuyucularıma kaymaklı ekmek kadayıfı tarifnamesini veririm. O da hoşlarına gider...
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr