Banka batırmak "yasaklanmıştır"

Bu ülkede banka batırmak "yasaklanmıştır"... Bankayı "batar hale getirmek" serbesttir. Bankayı batar hale getirmek "teşvik edilmektedir"... Amma velakin "batırmak yasaktır"... Batacak hale gelen bankaları "devlet baba" toplar. Turşusunu kurar...
Sayın okuyucularıma bankanın "batması" ile, "batar hale gelmiş bir bankanın "devlet baba"nın kucağına tılmasının farkını açıklayayım.
(1) Bir banka batacak duruma gelmiş ise "devlet baba" karışmaz. Banka iflas eder. Devlet baba sadece (dikkat buyurunuz sadece) "mevduat garantisi" kapsamındaki tasarruf mevduatının ana parasının bir bölümünü veya (şimdi olduğu gibi tamamını garanti etmiş ise) tamamını öder. Tekrar edeyim. İflas eden bankada devlet babanın sorumluluğu
(I) Sadece tasarruf mevduatının ana parasıdır. Faiz garanti dışındadır.
(II) Tasarruf mevduatının sadece belli bir bölümü veya tamamıdır.
Devlet baba bankadan başka tür alacakları olanların paralarını ödemez. Örneğin ticari mevduat, bankalar mevduatı alacaklarını ödemez. Bankanın yurtdışından aldığı kredileri ödemez.
(2) Bir bankayı devlet baba "Mevduat Garanti Fonu" kapsamına alır ise, o batmış hale gelmiş bankayı sahiplenmiş, bütün günahlarını üstlenmiş olur.
(I) Mevdut garantisinin ötesinde bir uygulama başlar. Mevduat garantisindeki sınırlar veya yüzde yüz mevduat garantisi sınırının ötesinde bir uygulama başlar. Sadece tasarruf mevduatı değil, her çeşit mevduat (ticari mevduat, bankalar mevduatı) garanti kapsamına girer. Sadece mevduatın ana parası değil, (ne kadar yüksek belirlenmiş olur ise olsun) faizi de devlet baba tarafından ödenir.
(II) Mevduat Garanti Fonu'na devredilen bankanın sadece mevduatını değil tüm borçlarını devlet baba üstlenmiş olur. Ne kadar yüksek faiz ile, ne kadar ağır şartlarla kullanılmış olur ise olsun tüm dış kredilerini devlet baba öder. Sağa sola ne kadar takıntısı var ise devlet baba bunların muhatabıdır.
Batmış bankaların "devlet babanın kucağına atılmasının başka başka dertleri daha vardır.
(1) Batıp, iflas eden banka ile devlet babanın ilişkisi sadece tasarruf mevduatı hesaplarında garanti edilen miktarın ödenmesidir. Bu ödeme yapıldığında hesap kapanır. İşin faturası da ortaya çıkar. Devletin ilişkisi de bir ayda biter.
(2) Mevduat Garanti Fonu kapsamında devlet babanın kucağında kalan bankanın "devlet baba turşusunu kurar"... Atsa atamaz, satsa satamaz. Bu bankanın borçları öde öde bitmez. Alacaklarını tahsil edemez. Eski sahiplerinin, yöneticilerinin batırdığı bankaları, devletin adam etmesi imkansızdır. Anadolu'da bir anlatım vardır; "Batan kasap dükkanının yerinde kim yeniden et satmaya kalksa batar" derler, işte o biçim...
Devlet Bakanı Recep Önal, TÜGİAD'ın İstanbul'daki toplantısında Mevduat Sigorta Fonu'na devredilen 5 bankanın şimdilik 600 milyon dolar yuttuğunu açıkladı... Bankaların yuttuğu paranın kimin cebinden çıktığını ne Bakan söylüyor, ne de soran var... Unutulan bu paranın "saf ve bakir Anadolu halkının" cebinden çıktığıdır. Halkımız bu parayı, dolmuş ücreti içinde, ekmek parasının, peynir parasının içinde ödüyor...



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr