Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni Bankalar Kanunu ile bankaların denetimi "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"na verildi. Şimdiye kadar böyle bir kurum yoktu. Bankaların denetimini Hazine Müsteşarlığı şemsiyesi altındaki birimler yapıyor, denetim sonuçlarını Hazine Müsteşarı'na ulaştırıyor, denetim sonuçlarına göre bankaların uyarılması veya cezalandırılması için Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Devlet Bakanı'nın onayı gerekiyordu.
Devlet Bakanı, işinin çokluğundan veya politik nedenlerle denetim raporlarını masasının üzerinde unutuyor, böylece bankacılık sistemi denetimsiz kalıyordu.
İşte "Bankacılık Düzenleme ve Denetim Kurumu" buna çare olarak getirildi. Hazine Müsteşarlığı şemsiyesi altındaki denetim birimleri bu kurumun şemsiyesi altında toplanacak. Hazine Müsteşarı ile Müsteşarlığın bağlı olduğu Devlet Bakanı'nın yetkileri, bu "kurumu" yönetecek "kurula" geçecek. Kurumu 7 kişiden oluşacak bir "kurul" yönetecek.
Bu üyeler bankaların gözetim ve denetiminde geniş yetkiye sahip olacak. Durumu iyi gitmeyen bankaları uyaracak. Uyarıya uymayan veya uyarıya rağmen düzelmeyen bankaları "Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"na devredecek. Bankaların bankacılık işlemleri yapmak ve mevduat kabul etmek iznini Bakanlar Kurulu onayı ile kaldırabilecek.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun teşkilatlanabilmesi için öncelikle kurul üyelerinin belirlenmesi gerekiyor. Kanunun bunun için koyduğu süre 18 Eylül 1999 tarihinde bitiyor. Önümüzdeki bir buçuk ayda bakalım neler yapılacak ve kurul üyeliğine kimler getirilecek?
- Yerinden oynatılmak istenen tepe bürokratlar var. Bunları yerlerinden almak için formül aranıyor. Acaba "fırsat bu fırsat", onlar yerlerinden alınıp kurula mı atanacak?
- Kendilerine iş aranan eski politikacılar, ortada kalmış bürokratlar var. Fırsat bu fırsat acaba onlara yer mi bulunacak? Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nu yönetecek 7 kişilik kurulun üyeleri Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, DPT, SPK ve Bankalar Birliği'nin önereceği adaylar arasından Bakanlar Kurulu'nca seçilecek... Görev süreleri 6 yıl olan üyeler bir daha seçilemezler ise bankacılık sektöründe 3 yıl süre ile iş yapamayacak.
- Mesleğinde başarılı olan bir kişi, 6 yıl için işini bırakıp kurum üyeliğine gider mi? Üyelik sona erdiğinde 3 yıl işsiz kalacağını bile bile bu işi kabul eder mi?
- Tamamı politik güç ile ilişki içinde olan kurumlardan hangisi, politik gücün tercihi dışında, kendiliğinden bir aday gösterebilir? Bu durumda göstermelik adayları da hükümet belirleyecek ve de üyeler "pazarlık" sonucu hükümet tarafından seçilecektir.
Bütün bu şartlarda inşallah gene de isabetli bir seçim yapılır. Çünkü kurumun ve kurulun büyük sorumluluğu var. Ve de işi zor. Geçmiş bilgiler Hazine Müsteşarlığı'nda, güncel bilgiler Merkez Bankası'nda, bilgiler oralardan derlenecek. Bankaların durumu izlenecek ve de bankalar sistemindeki hastalıklara acil çözüm getirilecek... Zor da olsa, işe bir ucundan başlamak gerekir. Hem de hemen.