Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Adapazarı'ndan okuyucumuz Sayın Şevket Karaca, "Okur Temsilcimiz Yavuz Baydar'a soruyor: "Yeni çıkan Bankalar Kanunu bize, yani halka ne getiriyor?"
Sayın Şevket Karaca'ya ve diğer okuyucularımıza özetle yeni Bankalar Kanunu'nun halka ne getirdiğini anlatayım:
(1) Yeni Bankalar Kanunu, mevduattaki yüzde yüz devlet güvencesini kaldırmıyor. Bu güvencenin sınırını Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulu karar değişikliği yapmadıkça yüzde yüz devlet güvencesi devam eder.
(2) Yeni Bankalar Kanunu'nun halkımızı doğrudan ilgilendiren tek maddesi geçici 3'üncü maddesidir. Bu madde ile 1984 yılında batan 3 bankada TYT Bank (Türkiye Turizm Yatırım ve Dış Ticaret Bankası), Marmara Bank ile Impexbank'ta (Türkiye İthalat ve İhracat Bankası) mevduat hesabı olup parasını alamayanlara ödeme yapılmasına imkan sağlanıyor.
(3) Yeni Bankalar Kanunu'nun diğer maddeleri, banka sisteminin daha sağlam, daha güvenli biçimde işlemesini hedef alan düzenlemeleri içeriyor.
Yeni Bankalar Kanunun'nun TBMM'den çıkması şunun için önemli idi:
(1) Eski Bankalar Kanunu'nun birçok maddesi bir kanun hükmünde kararnameye dayanıyordu. Bu maddelerin ikisi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nde açılan dava sonucu Anayasa Mahkemesi, Bankalar Kanunu'nda düzenleme yapan kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi. Böylece eski Bankalar Kanunu işleyemez hale geldi.
Devletin banka sistemini düzenleme, gözetme, denetleme gücü ortadan kalktı. Örneğin durumu bozulan bankalara el koyma yetkisi düştü. Daha önce el konulan bankaların hukuki durumu boşlukta kaldı.
Bu nedenle, TBMM'den geçecek yeni bir kanun ile kanundaki boşlukların doldurulması zorunlu idi.
(2) Eski kanun bankaların gözetimi, denetimi ve bankalara el koyma konularında tüm yetkiyi Hazine'den sorumlu bakana bırakmıştı. Bu yetkiler politik nedenlerle gereğinde kullanılmıyordu. Denetim, gözetim ve de bankalara el koyma yetkisinin bağımsız bir kurula verilmesi zorunlu idi.
İşte bu iki zorunluluk, Bankalar Kanunu ile ilgili acele bir düzenlemeyi gerektiriyordu. Bu acele düzenleme yapılırken, sadece iki "zorunlu" konuda değil, daha geniş bir düzenleme yapıldı. Bankaların kuruluşu, yönetimi, denetimi, iştirakleri, kredileri ile ilgili düzenlemelerle banka sistemine "güvenin pekiştirilmesi"ne çalışıldı.