Ben de Milliyet adına Beyrut'a gidiyorum. Gördüklerimi, duyduklarımı yazacağım.Forumu düzenleyen Al-İktissad Wal-Aamal Group, merkezi Beyrut'ta bulunan Arap dünyasının en büyük yayın organlarından biri. Bu grup yılda 15'i aşkın toplantı düzenliyor.Geçen ay İstanbul'da toplanan "Birinci Türk-Arap Ekonomi Forumu"nu da bu grup düzenlemişti.16-17 Haziran 2005 tarihlerinde Beyrut'ta yapılacak toplantılara 30 ülkeden bin dolayında katılım bekleniyor. Katılımcılar toplantıyı izlemek için kişi başına 1.500 dolar ödüyor. Devlet adamlarını, bankacıları, işadamlarını bir araya getirecek olan bu toplantının Arap dünyasının en önemli zirvelerinden biri olduğu söyleniyor.Bu toplantının Başbakanımız için önemi, çok sayıdaki Arap işadamına, Arap bankacıya Türkiye'yi anlatma imkânını yaratması. Başbakanımız Beyrut'a gidiyor. "11. Arap Ekonomi Forumu"nda "başarı modeli olarak Türkiye"yi anlatacak. Maliye Bakanımız da toplantının ilk oturumlarından birinde "Türkiye'deki ekonomik reformlar ve gelişmeleri" anlatacak. Arap Para Fonu Başkanı, Katar Başbakan Yardımcısı, Ürdün, Kuveyt, Mısır maliye bakanları konuşmacılar arasında.Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Türk-Lübnan İş Konseyi üyesi 20 kadar işadamımızın da toplantılara katılması bekleniyor.Lübnan 3.8 milyon nüfusu olan küçük bir ülke. Nüfusun yüzde 95'i Arap, yüzde 4'ü Ermeni, yüzde 1'i diğer ırklardan. Nüfusun yüzde 59.7'si Müslüman, yüzde 39'u Hıristiyan, yüzde 1.3'ü diğer dinlerden. 1943 yılında Fransız mandasından kurtulduktan sonra 1975-1995 yılları arasında iç savaş nedeniyle yerle bir oldu. Milli geliri satın alma gücü paritesi ile 18.8 milyar dolar. Kişi başı geliri satın alma gücü paritesi ile 5 bin dolar. Ekonomide tarımın payı yüzde 12, sanayinin yüzde 21, hizmetlerin yüzde 67 oranında. Enflasyon yüzde 2 dolayında. Bütçesi, cari işlemler (döviz) hesabı devamlı açık veriyor. Borcu milli gelirin yüzde 180'i oranında. Lübnan yeniden yapılanıyor 2004 yılında Lübnan'dan 147 milyon dolarlık mal aldık. Aldığımız malların başlıcaları hurda demir ve kimya ürünleri ile hayvansal ürünler. Aynı yıl Lübnan'a 234 milyon dolarlık mal sattık. Sattığımız ürünlerin başında demir-çelik, kazanlar, makineler, elektrikli makineler, hububat ve un, petrokimya ürünleri, otomotiv yan sanayi ürünleri ve giyim eşyaları var.Lübnan'ın yeniden yapılandırılması için uluslararası kaynaklar tarafından desteklenen projelerden bizim müteahhitlerimiz bugüne kadar yararlanamadı.Türkiye ile Lübnan arasında bir "serbest ticaret anlaşması" imzalanması Türkiye bakımından önem taşıyor. Çünkü Lübnan'ın Suriye, Ürdün, BEA ve Mısır gibi Arap ülkeleriyle serbest ticaret anlaşması, AB ile ortaklık anlaşması var. Serbest ticaret anlaşması ikili ticaretin atmasına ve Türk firmalarının Lübnan'da yatırım yapmasına imkân verecek. guras@milliyet.com.tr Alışverişimiz çok az