Müslüman Türkler için bayramın bir özelliği var. Oluşmuş adetler var. Töreler var. Bunların devam etmesinde yarar var. Sayın okuyucularım, bayram günleri toplum şuurunun bütünleştiği, toplum fertlerinin birbirleriyle sevişip, kaynaştığı günlerdir. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları, bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır.
Bugünlerde, akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah'a yönelmeleri, ondan af ve mağfiret dilemeleri ayrı bir önem taşır.
Bugünlerde annemizin - babamızın ellerini öpüp, hayır dualarını almalıyız. İslamiyette yüce Allah'a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı "öf" demek dahi yasaklanmıştır. Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarmalıyız. Karşılaştığımız herkese selam vermeli, tanıdığımızın ve tanımadığımızın bayramını kutlamalıyız. Tanıdıklarımızı ziyaret ederek, hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız. Hastanelerde ve evlerde yatan hastaları görmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız. Yetimlerin ve kimsesiz çocukların başlarını okşamalı, onlara anne ve baba gibi davranmalıyız. Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız. Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin mezarlarına giderek ruhlarını şad etmeliyiz. Tanıdıklarımızdan dargın olanları barıştırmaya çalışmalı ve aralarını bulmalıyız. Çocuklara hediyeler dağıtmalı ve onları sevindirmeliyiz.
Her zaman olduğu gibi bayram günlerinde de İslamın emrettiği şekilde çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, incitici ve zarar verici davranışlardan sakınmalıyız.
Bütün bunlar, toplumu oluşturan, fertleri birbirleriyle kaynaştırarak milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında ve toplumu rahatsız eden ayrılık ve düşmanlıkların yok olmasında etkili olur.
Bayramınız kutlu olsun sayın okuyucularım.
İstanbul'da İnönü Stadı'nın yüzündeki ışıksız ve ışıklı reklam yazıları kaldırılacak
TC Kültür Bakanlığı'ndan, bu sütundaki bir yazı ile ilgili olarak gelen açıklamayı sayın okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz.
Açıklama şöyle:
"Milliyet gazetesinin 31 Aralık 2000 tarihli sayısında, "İnönü Stadı 'cambazhaneye' dönüyor" başlıklı yazınız üzerine İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü uzmanları mahallinde bir inceleme yapmışlardır. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; İnönü Stadyumu'nun bulunduğu alanda doğal ve tarihi görüntünün korunması gerekli olduğundan, İnönü Stadyumu'nun dış cephesi üzerinde ve stadyumun çevresinde yer alan her türlü ışıklı ve ışıksız reklam yazılarının çevre için önemli ölçüde görüntü kirliliği sağladığının bütün ilgililere bildirilmesine ait İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 31.1.2001 gün ve 12093 sayılı kararı alınmıştır.
Tarihi ve kültürel değerlerimizin korunması konusunda göstermiş olduğunuz duyarlılığa teşekkür ederiz."
Kültür Bakanlığı ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun ilgisine teşekkür ederiz. Bakalım "emir demiri kesebilecek mi?"