Bugün "arife", yarın "Kurban Bayramı". Kurban Bayramı yılın belli günlerinde yapılan dini törenlerin bütünüdür. Kameri takvime göre, "Zilhicce" ayının 10’uncu günü başlar, 4 gün sürer. Bu süre içinde Müslümanlar bir araya gelir, Tanrı’ya şükreder, aileler toplanır, ölmüşler hatırlanır, dargınlar barışır.
Kurban Bayramı’nda sadece kurban kesilmez. Kabe ziyaret edilir. Hac farizası yerine getirilir. Bayramın ilk gününden önce arife günü sabah namazından sonra başlayan ve bayramın dördüncü günü ikindiye kadar devam eden beş güne "eyyam - ı teşvik" veya "tekbir günleri" denilir.
Yirmi üç vakit olan teşvik tekbirlerinin yerine getirilmesi dince vaciptir. Tekbirler yüksek sesle alınır.
Kurban Bayramı, sabah namazından sonra kılınan iki rekatlık bayram namazı ile başlar. Bayram namazı vaciptir. Namazdan önce imam cemaate bilgi verir. Bu bilgi ve niyet, namazı kılmaya yeterlidir.
Kurban Bayramı’nın en önemli törenlerinden biri de kurban kesmektir. Kurbanın Müslümanlıktan önceye uzanan bir geçmişi vardır. Eski tabiat dinlerinde, Anadolu, Mısır ve İbrani dinlerinde yılın belli günlerinde dini törenlerde kurban kesmek, bayram yapmak adettendir.
Kuran - ı Kerim’de kurban sadece Kevser Suresi, ikinci ayetinde yer alır. Ayet şöyledir: "Ey Muhammed, doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes."
Kuran - ı Kerim’de kurban ve bayram ile ilgili başkaca hüküm yoktur. Kurban Bayramı ve kurban yükümlülüğü Müslümanlara Hazreti İbrahim’den sünnet olarak intikal etmiştir.
Müslümanlar bu mükellefiyeti yerine getirmek ile Hazreti İbrahim gibi Cenab - ı Allah’a ve O’nun emirlerine olan bağlılıklarını ve O’nun rızasını kazanmak için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını gösterir. Bütün ibadetlerde olduğu gibi kurbanda da iyi niyet ve ihlas esastır.
Müslümanlar kurbanı bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günleri de keser. Kurban kestiren kişi, kesecek olana vekalet verir. Kesecek olan vekaleti kabul eder.
Kurban, sağ tarafından kıbleye karşı yatırılır, gözü tülbent ile ön iki ayağı ile arka sol ayağı kalın bir iple bağlanır. Arka sağ ayağı serbest bırakılır. Kesen tarafından "Bismillahi Allah’ü Ekber" denilerek kesilir. Bıçağın keskin olması ve hayvana eziyet verilmemesi esastır.
Hayvanın soluk ve yem borusu ile iki şah damarından oluşan dört uzvunun birden kesilmesi gerekir. Bazılarına göre de, sadece yemek borusu ile nefes borusu ve şah damarından bir tanesi, bazılarına göre de, iki şah damarı, yemek ve nefes borusunun kesilmesi yeterlidir.
Kurban ehline kestirilmelidir. Ehil olmayana kestirildiği zaman hayvana eziyet verilmiş olur.
Derisi milli servettir. En iyi şekilde değerlendirilmelidir. İstanbul Müftüsü dini vecibeyi hatırlatıyor: "Kurban eti gelenek olarak üçe bölünür, biri evde, çoluk - çocuk ev halkı için ayrılır, biri fakirlere verilir, biri komşulara ve yakın akrabaya verilir."
Kurban vecibesinin yerine getirilmesi için kurban edilecek hayvanın mutlaka kesilmesi gerektiğinden, sadece para bağışlamak ile kurban borcu ödenmez. Bu para ile kurban alınması ve kesilmesi şartı vardır.
Kurban kesimine yardımcı olan hayır kurumları kurbanı bütünüyle değerlendiriyor. Gerçek ihtiyaç sahiplerinin kurbandan yararlanmasına yardımcı oluyor.