Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Kemal Uluer".Sadece bir otomobile bindirilmek üzere bekliyorsa, yardımcı olabileceğimi söyledim. "O kadar da sorun değil... Ama olabilir" dedi.Benden büyüktü. 1960ta Yenimahallede doğmuştu. Orada oturuyordu. Yenimahalle Endüstri Meslek Lisesi Makine Ressamlığı Bölümünü bitirmişti. Ortaöğretimi sırasında kas erimesi hastalığına yakalanmıştı. Organlarını hissetme, hareket ettirme fonksiyonlarında hiçbir sorun yaşamıyordu. Ancak ayağa kalkacak gücü veren kaslarında erime vardı. Ve yapılabilecek hiçbir şey yoktu. Bir süre sohbetten sonra anlaştık, artık kimse onu almak için Mülkiyeye gelmeyecekti. Birlikte Mülkiyeden çıkıyor, o tekerlekli iskemlesinde, ben ona yardım ederek uzun yürüyüşler yapıyorduk. Sinemaya, tiyatroya, operaya gidiyorduk. Artık birbirimize "ortak" diyorduk.* * *Sayın okuyucularım, bu satırları, bir Mülkiyelinin Kemal Uluerin "Mutlu Bir Ölümün Güncesi" başlığı ile, Yapı Kredi Yayını olarak bastırılan kitabına, bir diğer Mülkiyelinin Doğan Akının önsözünden aktardım. Kemal Uluerin ilginç bir hayat hikayesi var. Renkli yaşamının, belli bölümlerinde günlük tutmuş. 41 yaşında "gereği kadar yaşadığına karar vererek" intihar etmiş. Ancak, Kemal Uluerin günlüklerinden anlaşılıyor ki, bu intihar ani bir bunalımın sonucu değil, mutlu bir yaşamın noktalanması şeklinde olmuş.Yaşam hikayesini okuyunca, Kemal Uluerin çok geniş bir arkadaş çevresine sahip olduğu, arkadaşlarıyla beraber çok renkli bir hayat yaşadığı, anlaşılıyor.Kemal Uluerin en sevdiği uğraşı resim yapmak. Yaptığı resimler büyük bir beğeni görüyor ama o hiçbir resmini satmamış. Sergiler açmış ve de sevdiklerine hediye etmiş.Üniversite yıllarında, kafasında şekillenmeye başlayan bir düşünceyi, on yıl kadar önce, yakınlarına açmış. "Son bir 10 tablo yaparak, her şeye nokta koymayı düşünüyorum." 2000 yılının başında inzivaya çekilmiş ve 91 gün boyunca hiç kimseyle görüşmeyerek planladığı 10 tablonun 9unu yapmış. Bu 9 tabloyu kağıda sarıp, üzerine "2002 yılından önce açılamaz" notunu düşerek mühürlemiş. Son tablosunu ise bir buçuk yıl sonra 27 Aralık 2001de yaparak, kendisine verdiği sözü tutmuş."Başucumda Hayat, Mutlu Bir Ölümün Güncesi" adı ile yayımlanan kitapta, Kemal Uluerin 91 günlük inziva döneminde kaleme aldığı günlüğüyle, intiharına kadar geçen yaklaşık bir buçuk yılda tuttuğu notlar ve son 10 tablosu yer alıyor. Kemal Uluerin "ortağı" Mülkiyeli arkadaşı Doğan Akın, ölümünden sonra günlükleri ve resimleri toplayarak, Kemal Uluerin hatırasını yaşatmaya çalışıyor.Sayın okuyucularım, 4 Aralık Mülkiyenin kuruluş yıldönümüdür. Mülkiye bundan 143 yıl önce kuruldu. Mülkiyeliler her kuruluş yıldönümünde, Mülkiyenin özelliklerinden, Mülkiyelilerin yaptıklarından söz ederek, okulu tanıtmaya çalışırlar. Ben bu 4 Aralıkta 1983 yılında Mülkiyeye giren ve 1987 yılında mezun olan 2 arkadaşın hikayesini sayın okuyucularıma aktarmak istedim. Kemal Uluerin en yakın arkadaşı Doğan Akın, Milliyet gazetesinin haber müdürü.Önümüzdeki günlerde, Kemal Uluerin resimlerini İstanbulda sergilemek için hazırlık yapıyor. guras@milliyet.com.tr Onu Mülkiyedeki ilk günlerimde tanıdım. Mülkiyeye geldiği günlerde bütün dersleri izliyor, son dersin ardından Büyük Amfinin kapısında tekerlekli sandalyesinin, basamaklardan indirilmesine yardımcı olacak birisini beklemeye başlıyordu. Yüzünde hep bir tebessüm vardı. Okul başlayalı iki hafta kadar olmuştu. Bir son ders çıkışında yine beklerken yanına gittim. Tanıştık. Sonradan çok alışacağım o usul usul, tane tane konuşmasını ilk kez duyuyordum. Kendisini tanıttı: