Dış ticaret açığı (ithalat ve ihracat arasındaki fark) bunun iki katı dolayında. Türk parası aşırı ölçüde değerlendi. (Döviz aşırı ölçüde ucuza satılıyor.) Türkiye döviz fiyatında bir düzeltme yapmak zorunda. Bugüne kadar Türkiye lehine gelişen uluslararası konjonktür, IMF ve AB desteğine güvenilerek düzeltmede gecikildi. Ama düzeltmede ne kadar gecikilirse, düzeltmenin şiddeti o kadar artar. Arjantin'de düzeltme 6-7 yıl aldı. Ama sonunda sert oldu. Sert düzeltme sadece ekonomiyi değil, tümüyle ülkeyi güç duruma düşürür. Ülke ciddi siyasi ödünler vermek zorunda kalabilir. Bunları UNCTAD eski başekonomisti Prof. Dr. Yılmaz Akyüz, Cenevre'de Anadolu Ajansı muhabirine söylemiş.Bunlar Türkiye'de de yazılıyor, söyleniyor ama, içeride söylenenler dikkate alınmıyor. Dışarıda söylenince daha fazla dikkat çekiyor.Prof. Dr. Akyüz'ün söyledikleri Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stigliz'in uyarılarıyla aynı doğrultuda. Türkiye'nin cari açığı (döviz açığı) milli gelirinin yüzde 6-7'si büyüklüğünde. Radikal'de yayımlanan söyleşisinde Stiglitz, döviz bolluğuna neden olan ve dövizi ucuzlatarak cari açığın büyümesine yol açan özel sektörün kısa vadeli borçlanmasındaki tehlikeyi hatırlatıyor. Gelirleri yurtiçi kaynaklı olan şirketlerin kısa vadeyle döviz üzerinden borçlanması riskli.Önümüzdeki üç yılda ABD kökenli bir kriz çıkması olasılığı kuvvetli diyor. Açık açık söylemese de, "Bugün çekirdeğiyle yediğiniz hurmalar, kriz çıkınca bağırsaklarınızı tırmalar" diyerek uyarıda bulunuyor. Kolaylıkla kısa vadeli kredi bularak nasıl olsa cari açığı (döviz açığını) kapatıyoruz.Kamunun yapacağı işi özel sektör yapıyor. Bolca kredi bulup döviz getiriyor diyerek gününüzü gün ediyorsunuz ama, bunun sonunda şartlar değişir, kredi almak güçleşir ve döviz kurunda bir düzeltme olursa, önce özel sektör, sonra bankalar, sonra ekonomi altüst olur... Aman dikkat ediniz diyor. İçeridekiler de dışarıdakiler de bu işin böyle gitmeyeceğini söylüyor... Döviz fiyatında bir düzeltme olmadan bu dertten kurtulamayacağımıza anlatıyor da... Uyarı yapan yapana Düzeltme yapmak o kadar kolay değil... Sorumlular "Bu iş gittiği yere kadar gider..." diyerek sorunu görmezden geliyor...Türkiye cari açığını her yıl biraz daha büyüterek, döviz gelsin diyerek yüksek faiz ödeyerek, bütçesinin büyük bölümünü faize ve faiz dışı fazlaya ayırarak "düzeltmeyi" daha ne kadar erteleyebilir?Bu iş gittiği yere kadar gitsin de... Nereye kadar gider? İktisatçılar, "Üç vakte kadar bir şeyler olabilir" diyor. Ama kimse bu "üç vakit" denen şeyin ne olduğunu tahmin edemiyor. Üç gün mü, üç ay mı, üç yıl mı, otuz yıl mı? İktisatçının görevi uyarı yapmaktır. İktisatçı uyarı yaparak olumsuz gelişmeleri önlemek ister.İktisatçının uyarılarına rağmen, ekonomide olumsuz gelişmeler gerçekleşmeyebilir. Şartlar olumsuzlukları yok edebilir. Bu durumda iktisatçı "Kriz bekliyordum, olmadı" diyerek üzülmez. "Ben yanıldım... Beklenen olumsuzluk gerçekleşmedi. Ekonomi yolunda" diyerek sevinir. Cari açığın er geç döviz fiyatında ciddi bir düzeltmeye yol açacağını söyleyen ve yazan iktisatçılar da inşallah olumlu gelişmeler karşısında yanılmış duruma düşer. guras@milliyet.com.tr Söylemek kolay, yapmak zor