New Yok’ta soruyorlar, “Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ekim ayının ortasında geçici üye seçildi. İki buçuk ay geçti. Türkiye’yi kimin temsil edeceği belli değil. Bu görev ve sorumluluğu yerine getirmek için kadro oluşturulmadı. Türkiye’nin ne tür bir politika uygulayacağı belirlenmedi. Ne oluyor? Türkiye seçilmek istediğine ve seçildiğine pişman mı oldu?”
- Birleşmiş Milletler (UN) Güvenlik Konseyi’ne (GK) “2 yıl için geçici üye” olabilmek amacıyla uğraştık, didindik. Görev süremiz 1 Ocak’ta başlıyor. Şimdiden bıkmış durumdayız. Hükümetimiz, Dışişleri Bakanlığımız GK’yı unutmuş görünüyor.
- Aynı yaklaşım Avrupa Birliği (AB) konusunda olmadı mı? AB’ye aday ülke olabilmek için uğraştık, didindik... Aday ülke olduk. Tam üyelik hazırlıklarına başladık. Derken bıktık. Hükümetimiz, Dışişleri Bakanlığımız AB’yi unutmuş durumda.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Güvenlik Konseyi (GK) önemli ve güçlü bir siyasi otorite. BM’nin 192 üyesi yılda bir defa genel kurul toplantısında bir araya geliyor. Fakat GK sürekli toplantı halinde
GK’nın 15 üyesinin 5’i (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) devamlı üye. Kalan 10 üyesi 2’şer yıl süre ile genel kurul tarafından seçiliyor. Daimi üyelerin veto hakkı var. Kararlar 9 oyla alınıyor.
Uğraş didin seçildik
GK’nın kararları BM Genel Kurulu’nu ve tüm üyelerini bağlayıcı nitelikte. GK’nın ana işlevi dünyada barışın sağlanması. Bunun yanında ekonomik ve sosyal konularda da kararlar alıyor. Ülkeler arası anlaşmazlıkları çözmeye çalışıyor.
GK sürekli toplantı halinde olduğu için, GK’ya üye ülkelerin de sürekli bir temsilcisinin olması gerekiyor.
Biz eskiden yılda bir defa toplanan BM Genel Kurulu nedeniyle New York’ta bir daimi temsilci bulundururduk. Şimdi o temsilcinin sorumluluğu arttı. Sürekli olarak BM çatısı altında çalışacak.
Bizim BM Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Baki İlkin (3 Ekim 1943, Ankara) idi. Dışişleri Bakanlığı çalışanları 65 yaşında otomatik olarak emekli oluyor. Baki İlkin de 3 Ekim 2008’de emekli oldu. Dışişleri Bakanlığı onun yerine bir büyükelçi atamadı. İlkin, Cumhurbaşkanlığı Başmüşaviri olarak, BM Daimi Temsilciliği’ni “tedvire” (geçici olarak yürütmeye) memur edildi.
Büyükelçi bile atayamadık
1 Ocak’ta GK’da Türkiye’nin üyelik sorumluğu başlıyor. Türkiye hâlâ büyükelçi atayamadı. Büyükelçi atanacak. Türkiye Cumhuriyeti temsilciliğinde çalışacağı ekibi kuracak, tanıyacak. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına takip edeceği politikalar konusunda hükümet ve Dışişleri çevrelerinden gereken talimatı alacak. Dersine çalışacak. BM’de birlikte çalışacağı temsilcileri tanıyacak. Ve de böylece Türkiye Cumhuriyeti’ni başarıyla GK’da temsil edecek.
Türkiye için GK’da geçici üye olmak çok önemli. 47 yıl aradan sonra GK’ya tekrar geçici üye olabildiğimiz bir yana, biz kurucularından olduğumuz BM’de yıllardır “bir tencereye sap olamadık”. Öne/ortaya çıkamadık. BM Genel Kurulu, aynen bir ülkenin meclisi gibi çalışır. Başkan yardımcıları vardır. Yedi komisyonu ve komisyon başkanları vardır. Üyeleri kanun teklifi hazırlar. Öneri verir.
Bizde en son 1972’de Büyükelçi Vahap Aşiroğlu Finansman Komisyonu üyeliği yaptı. O tarihten bu yana hiçbir komisyona başkan olamadık, üye olamadık. Genel kurula hiçbir öneri/teklif sunamadık.
Yazıyı bitirirken, bir New York dedikodusu: Kemal Derviş UNDP Başkanlığı’ndan bıkmış. Türkiye’de kurulu bir siyasi partinin başına geçme fırsatı yakalayamazsa, yakında boşalacak BM genel sekreter yardımcılığı koltuklarından birine oturmayı istiyormuş.,
Bu dedikoduya bağlı bir başka dedikodu: BM’nin eski genel sekreteri Kofi Annan, yetişmesi ve BM deneyimiyle başarılı bir başkanlık sergilemişti. Onun yerine Bush hükümeti tarafından seçtirilen Koreli Ban Ki-moon çok zayıf ve ABD yönetimi güdümünde bir uygulama içine girmiş. BM’deki güçlü kadroyu da dağıtmış.