Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Broadway
"Broadway"

Güngör URAS
Broadway, kelimesi Türkçeye "Geniş Cadde" diye çevrilebilir. Broadway, "Geniş Cadde"nin adıdır. Bu caddeyi kesen sokaklar numara ile adlandırılır. Broadway'ı kesen 41 ile 51 numaralı sokaklarda New York'un eski ve ünlü tiyatro binaları vardır. Bunların çoğu asırlık, klasik yapılardır. İşte bu bölgedeki binalarda sahnelenen müzikli veya müziksiz oyunlar "Broadway Temsilleri" olarak adlandırılır. Broadway'de her gece perdesini açan 33 tiyatro binası vardır. Broadway dışındaki dağınık tiyatrolar "Off - Broadway" (Broadway dışı) diye adlandırılır. Böylesinden de 55 tiyatro her akşam perde açar. Broadway'ın çok, çok dışı (Off - Off Broadway) diye adlandırılan tiyatroların ünlüleri ise 6 tiyatrodur.
Opera, bale, konser ise başka bölgelerde başka binalarda "icra" edilir.
Broadway'da bu yılın ilgi gören müziksiz iki ve müzikli bir oyununu izledim. Sayın okuyucularıma onları anlatacağım.
(1) Betrayal (İhanet)
Fransız kadın sinema oyuncusu "Juliette Binoche"yi sayın okuyucularım ünlü "English Patient" (İngiliz Hasta) filminden hatırlarlar. O filmindeki oyunu ile "Oscar" ödülü almıştı.
Ben bu güzel Fransız hanıma "Les Amants de Pont Neuf" (Paris'teki Pont Neuf Köprüsü) filminde izlediğimden beri hayranım. Tiyatro sahnesinde "canlı" görmenin heyecanı ile zorlaya, zorlaya tiyatroya bilet bulabildik. İhanet oyununu İngiliz tiyatro yazarı Harold Pinte 1978 yılında yazmış. O tarihten bu yana oyun Londra'da, New York'ta sahnelenmiş. Film senaryosu olmuş. Bir aydır da "Raundabout" tiyatroda yeni kadro ile sahneleniyor.
Konu, evli iki çocuklu bir kadının kocasının en yakın arkadaşı ile yedi yıl süren aşk ilişkisi. Koca bir yayınevinin sahibi. Kadının bir galerisi var. Adamın en yakın arkadaşı kitap yazarlarına yayıncı bulan biri. Oyun ilişkinin dokuzuncu yılında başlıyor. Kadın (Emma) sevgilisi (Jerry) ile ilişkisini kestikten iki yıl sonra ilk defa bir kahvede buluşuyor. Kocasından (Robert) ayrılmaya karar verdiğini söylüyor. Sonra iki sahne geriye, bir sahne ileriye gidilerek yedi yıllık ilişki sorgulanıyor. Koca ilişkiyi başladıktan üç yıl sonra öğreniyor. Bildiğini karısına açıklıyor. Ama arkadaşına belli etmiyor. Karısıyla ilişkisini sürdürüyor. Kadın da sevgilisine bir şey söylemiyor. İngiltere'de rastlanabilecek ve de tamamen İngiliz karakterine dayalı oyun, sekizer kelimelik diyaloglar suskunluk, mimik, bakışma ağırlıklı bir yapıda. Tatlı bir Fransız film yıldızı ile ne kadar ünlü olursa olsun iki Amerikalı erkek sanatçı (Liev Schreiber ile John Slattery) bekleneni veremiyor. Ama bütünü ile oyun yılın oyunu olarak kabul ediliyor.
(2) Copenhagen (Atomun Karanlığı)
Atom çalışmaları Planck'ın 1900 yılında ortaya koyduğu "Kuantum Teorisi"ne dayanıyor. Daha sonra çok sayıda bilim adamı çalışmayı olgunlaştırdı.
Bohr 1913 yılından, Heisenberg 1925 yılından itibaren atom çalışmalarına katkıda bulunan bilim adamlarından. Bu çalışmaların amacı atomun insanlık yararına kullanımı. Fakat İkinci Dünya Savaşı devam ederken 1942 yılında Amerika'da "The Manhattan Project" adı ile atom bombası projesi başlatıldı. Almanlar da aynı dönemde atomdan silah yapmaya çalıştı. O sıralarda bilim adamı Bohr Kopenhag'da karısı ile yaşıyordu. Almanya'da yaşayan bilim adamı Heisenberg 1941 yılında bir gün Alman işgalindeki Kopenhag'a giderek Bohr'u evinde ziyaret etti. Bu ziyaret biliniyor ama nedeni ve ne konuşulduğu bilinmiyor. Bilinen bir başka gerçek, Kopenhag'daki Yahudilere karşı hareketin başlayacağının Heisenberg tarafından arkadaşına daha sonra duyurulması ve ABD'ye kaçan Bohr'un 1945 yılı Temmuz ayında ilk denemesi yapılan atom bombası çalışmalarında büyük rol oynaması.
Acaba iki atom bilgini, insanlık için yaptıkları çalışmaların bombaya dönüşmesindeki kaygıları mı tartışmıştı? Yoksa bomba konusunda bir pazarlık mı vardı? Michael Frayn'ın yazdığı daha önce İngiltere'de sahnelenen bu üç kişilik oyunda Philip Bosco, Blair Brown (bu oyunla 2000 yılı Tony ödülünü kazandı) ve Michael Cumpsty bir günlük bir buluşmada neler konuşulmuş olabileceğini sahneliyor. Dekoru, kostümü, hareketi olmayan "sorgulamaya" dayalı bir oyun. Entelektüel bir fikir tartışması ve "atom gerçeğinin sorgulanması" niteliğinde. İzleyenler sıkılmadan ilginç "diyalogları" dinliyor. İzliyor diyemeyeceğim... Çünkü izlenecek bir şey yok.
(3) Arda'nın müzikali
Broadway'daki Arda'nın "Verdi'nin ünlü Aide Operası" ile ilgisi ilişkisi sadece konu benzerliğinden ibaret. Köle olarak satılmak üzere Mısır'a getirilen kızlardan biri Habeş prensesidir. Mısır prensesi ile evlenmek üzere olan esir gemisinin kaptanı köleye aşık olur. Ünlü İngiliz müzisyen, şarkıcı Elton John'un bestelediği oyunun müziği canlı ve heyecanlı. Aida rolünde sahneye çıkan Heathar Headley ince uzun fiziği, renkli ve derin sesi, oyun kabiliyeti ile izleyicileri büyülüyor. Müzikali seyretme imkanınız olmasa bile oyunun tüm müziğini içeren CD - disk'lerini Türkiye'de temin etmeniz mümkün. Tavsiye ederim, hoşunuza gidecek.