Dün Bakan Kemal Derviş ile IMF Avrupa Sorumlusu Deppler "yangını söndürmek için yapılacakları" anlattı. Acaba Ayşe Hanım Teyzem "bu yangın söndürme tedbirlerinden" nasıl etkilenecek?
Ayşe Hanım Teyzem için "tatsız" haberler
- Kısa sürede fiyat artışları hızlanacak. Gelirini ayarlama şansı olmayan alt ve orta gelir grubundakiler biraz daha fakirleşecek.
- Döviz fiyatlarındaki belirsizlik devam edecek. Doların ve markın fiyatı hemen düşmeyecek. Belki de biraz daha artacak.
- Bankalar mevduata ve repoya yüksek faiz ödeyemeyecek. Faizler enflasyonun sınırında gezinecek.
- Kamu harcamalarına fren getirileceğinden, hükümet bu yıl içinde memura, emekliye, çiftçiye, işçiye bonkör davranamayacak. Fakirleştiği ölçüde para aktaramayacak.
- Hükümet harcamalarını kısacağından sağlıkta, konutta, eğitimde halka yeni hizmetler getiremeyecek.
- Piyasa hemen açılamayacak. Ancak ihracata dönük üretim yapanlar ile, ithal ikamesi yapanlar (daha önce ithal edilen malların yerine mal yapanlar) iyi iş yapabilecek.
- İnşaat piyasası bu yıl da canlanamayacak.
Sanayici Rahmi Bey ile bankacı Hüsnü Bey için iyi haberler
Ayşe Hanım Teyzem "günlük yaşam savaşı veriyor". Onun için o "bugüne" bakıyor. Sanayici Rahmi Bey ile bankacı Hüsnü Bey bu yılı, gelecek yılı, daha sonraki yılları düşünüyor. Günü değil, yılı ve yılları kurtaracak tedbir arıyor. Bakınız onlar için dünkü açıklamalar ne anlam ifade ediyor:
- Dış dünyadan destek gelecek. IMF önce kendi imkanlarını kullandıracak. Sonra hem kendi imkanlarını hem de başka imkanları zorlayacak.
- Döviz fiyatı dalgalanmaya bırakılacak. Sabit döviz kuru sisteminden vazgeçilecek. Henüz dolar ve mark fiyatı yerine oturmadı. Merkez Bankası fiyat oluşturmaya çalışmayacak. Sadece anormal dalgalanmalarda müdahalede bulunacak. Demek ki, döviz fiyatları beklendiği şekilde gerileyemeyecek.
- Önceki uygulamada IMF, dövizi kazığa bağlamış, faizi serbest bırakmıştı. IMF Direktörü Deppler'ın açıklamasına göre, önümüzdeki dönem döviz fiyatı serbest bırakılıyor. Faizin düşük tutulmasına çalışılacak.
- İç borç stokunun küçültülmesi ve iç borçlanma programlarının aksamadan sürdürülebilmesi için düşük faiz politikasına önem verilecek.
Maaş ve ücret artışı için hükümet para bulmakta zorlanacak
- Ziraat ve Halk bankalarına Hazine ve Merkez Bankası'ndan kaynak akıtılarak bu bankalar "bankalar arası faiz piyasası"ndan çekilecek. Böylece bankalar arası faiz piyasasında faizlerin yükselmesi önlenecek.
- Bankalardaki mevduat üzerindeki ve bankaların dış borçları ile ilgili yüzde yüz devlet garantisi devam edecek.
- Ziraat ve Halk Bankası gibi iki yağlı müşteriyi kaybeden özel bankalar ellerindeki para ile mecburen Hazine Bonosu satın alacak. İç borç programı böylece aksamadan yürüyecek.
- Kamu harcamaları ekonomideki küçülmeye paralel şekilde azaltılacak. Hükümet maaş ve ücret artışlarında zorlanacak. Cari harcamaları kısacak. Kamu yatırımları duracak.
Sayın okuyucularım, açıklamalar "üst üste iyidir"... Ülkenin bugünkü çaresizliğinde "yapılabilecek olan budur". Dua edelim ki, açıklanan tedbirleri bizimkiler uygulayabilsin, yabancılar da söz verdikleri desteği sürdürsün.