Bu geceyi Müslümanlar "Kadir Gecesi" olarak kutlarlar. Kadir, Kuran'ın indirildiği gecedir. Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın 27'nci gecesi olduğu Hazreti Muhammed'den kaynaklanan hadislere dayanılarak belirtilir.
Kuran - ı Kerim, Hazreti Muhammed'e Cebrail adlı melek aracılığıyla indirilmiştir. Bu indirme bir kerede toplu olarak değil, Hazreti Muhammed'in yirmi üç yıllık peygamberlik hayatı boyunca çeşitli problemleri çözmek ve çıkan güçlüklere cevap vermek üzere peyderpey olmuştur. Kuran Peygamberimize vahiy yoluyla inmiştir. Vahiy, "başkalarına gizli kalacak şekilde peygamberlere bildirilen ilahi söz ve haber" demektir. Hazreti Muhammed'e gelen ilk vahiy, kendisine peygamberlik görevinin verildiği 610 yılının Ramazan ayında gerçekleşmiştir. Kuran'da şöyle buyurulmaktadır: "Ramazan ayı ki, yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edip açıklayıcı olarak Kuran, o ayda indirilmiştir. (Bakara Suresi, 185) Duhan Suresi'nin 3'üncü ayetinde: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik." Kadir Suresi'nde ise: "Biz Kuran'ı Kadir Gecesi indirdik" buyurulur. Vahiy, Peygamberimize değişik şekillerde gelmiştir:
(1) Olduğu gibi çıkan doğru rüyalar halinde. Bu rüyalar, sabah aydınlığı gibi apaçık olurdu.
(2) Cebrail Aleyhisselam görünmediği halde, sesinin duyulduğu vahiy şekli.
(3) Bazen Cebrail Aleyhisselam insan kılığına girerek vahiy getirirdi. Böyle durumda, melek, daha çok Dihye adındaki sahabenin kılığına girerdi. Bu haldeyken diğer sahabeler onu görmüşlerdir.
(4) Vahiy, bazen çan sesine benzer bir sesle gelirdi. Cebrail, çan sesine benzeyen ve ürperti veren sesle Peygamber Efendimize hitap ederdi. Vahiy bittikten sonra, Allah tarafından gelen vahiyler açık ve net olarak Peygamberimizin zihnine yerleşirdi.
(5) Cebrail Aleyhisselam, bazen de doğrudan doğruya görünerek vahiy getirirdi. Bu durumda Hazreti Muhammed, Cebrail'i açık bir şekilde görürdü.
(6) Peygamber, Miraç Gecesi'nde, aracı olmadan Allahü Teala'dan doğrudan vahiy almıştır.
Gelen vahiyler, Peygamber Efendimiz ve arkadaşları tarafından hemen ezberleniyor ve vahiy katipleri tarafından yazılıyordu.
Peygamberimizin hayatı boyunca her Ramazan ayında o zamana kadar gelmiş olan vahiyleri Cebrail Aleyhisselam'la karşılıklı okuduğu rivayet edilmiştir. İnmiş bütün Kuran ayetleri Peygamberimiz tarafından Cebrail'e okunuyor, sonra da Cebrail tarafından Peygamberimize okunuyordu. Buna, karşılıklı okumak ve dinlemek anlamına gelen "Mukabele" adı verilir. Bugün de camilerimizde ve evlerimizde okunan "Mukabeleler", işte Peygamberimizin Cebrail'le karşılıklı Kuran okuyuşlarının birer hatırlanışıdır.
Hazreti Muhammed'in vefatından hemen sonra ortaya çıkan yalancı peygamber Museylemetül Kezzab taraftarları ile gerçekleşen çatışmalarda vahiy yoluyla inen Kuran - ı Kerim ayetlerini ezberleyip hıfzeden hafızların bir kısmının şehit olması, Kuran - ı Kerim ayetlerini toplayarak kitap haline getirme arayışını gündeme getirmiştir.
Hazreti Muhammed'in vefatından on beş yıl sonra Hazreti Ebu Bekir tarafından toplanarak kitap haline getirilen Kuran - ı Kerim'in asıl metni Hazreti Osman tarafından beş nüsha olarak yazdırılıp dağıtılmıştır. Müslümanların benimsediği bu nüshalar önce el yazısı ile, matbaa icat olunduktan sonra da matbaa ile çoğaltılarak yayılmıştır.
Müslüman okuyucularımın bu mübarek gecelerini tebrik ederim.