Doğu’dan Batı’ya Anadolu’da buğday üreticisi "emeğinin karşılığını alamamaktan" yakınıyor. Buğday alt gelir grubundaki çiftçi - köylü için tek "nakit gelir" kaynağı. Büyük ümitlerle buğdayı ekiyor, biçiyor. Bir an önce satmak için piyasaya çıkıyor... Aaaaa... O da nesi? Buğday para etmiyor.
Ama bir yıl o günü beklediğinden, kaç para olursa olsun satıyor... Ertesi gün bir bakıyor ki fiyatlar tepeye tırmanmış...
Geçen hafta sonunda Konya borsasında "Anadolu ekmeklik 1’inci kalite buğday"ın kilosu 407 bin liradan alıcı buldu. Halbuki çiftçi bu buğdayı haziran ayında 225 bin liradan elinden çıkarmıştı. Bunun anlamı ürettiği buğdayı 225 bin liradan elinden çıkaran çiftçinin ekmek yemek için bu buğdayı iki katına yakın fiyattan 407 bin liradan satın almak zorunda kalmasıdır.
İyi de... Üreticinin eline geçen 225 bin lira ile, bu ürünün borsada satış fiyatı olan 407 bin lira arasındaki farkı, 182 bin lirayı kim cebine atıyor? Cevap: Spekülatör...
Filmi baştan anlatayım.
Köylü paniğe kapıldı
Hasat başlamadan önce piyasada buğdayın kilosu 280 bin lira idi. Buğday piyasaya çıkmadan, spekülatörler harekete geçti. "2001 yılında buğday üretimi 19 milyon ton idi... 2002 yılında 21 - 22 milyon ton olacak. Buğday üreticisinin elinde kalacak" söylentileri yayıldı. IMF talimatı doğrultusunda, bundan böyle çiftçiyi koruma sorumluluğundan kurtulan, spekülatörlerle aynı safta yer alan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), "serbest piyasada oluşacak fiyattan mal alacağını" açıkladı. Spekülatörlerin baskısında Konya, Edirne, Polatlı borsalarında belirlenen ağırlıklı fiyat olan 253 bin liradan ofis alıma başladı. Bir an önce ürününü satarak nakit para bulma arayışındaki küçük üretici, panik içinde elindeki buğdayı piyasaya dökünce fiyat 225 bin liraya kadar geriledi.
Bugünlerde buğdayın kilosunun 400 bin liraya tırmanması ve de bu fiyata rağmen kaliteli ekmeklik buğdayın piyasaya çıkmaması karşısında TMO’nun 300 bin ton buğday ithal ederek, "fırıncılara ucuz fiyatlı buğday" temin etmesi ve fiyatları aşağı çekmesi gündeme geldi.
Komiklik şurada: Buğday üreticisi, maliyetini kurtaramadığı için perişan... Ağlıyor... Buna rağmen 21 - 22 milyon ton buğday üretilmiş. Ama üreticiden 225 - 253 bin liradan buğday toplayanlar buğdayı piyasaya sürmüyor. Fiyatı 400 bin liraya çıkarmışlar. Fiyatın daha da yükselmesini bekliyor. Bu tabloda TMO’nun 300 bin toncuk buğday ithalatı ile spekülatörler ile baş edeceği sanılıyor.
Spekülatörler kim? Spekülatör bu kadar buğdayı nerede saklıyor? Son yıllardaki nakit parası olan çok sayıda insan buğday spekülasyonuna soyundu. Küçük spekülatör buğdayın parasını ödüyor. Buğdayı üreticinin deposunda tutuyor. Büyük spekülatör, TMO’nun kullanılmayan silolarını, depolarını kiralıyor. Orta spekülatör değirmen depolarına buğday koyuyor. Uzun süredir "İslam finans kurumları" da buğday piyasasında. Faiz ile işlem yapmayan bu kurumlar, müşterilerinden topladıkları mevduatı buğdaya yatırıyor. Buğdayı saklayıp, fiyat yükselince satıyor. Aradaki farkı kar payı olarak müşterilerine dağıtıyor. Ama bütün bu işlemler sonucu üreticinin elinden ucuz çıkan buğday tüketiciye yüksek fiyat ile intikal ediyor.
Çiftçi hakkını alamadı
Sayın okuyucularım, önemli olan çiftçinin, üreticinin emeğinin hakkını alamamasıdır. Çiftçinin emeğinin hakkını alamamasının göstergesi çiftçinin ürettiği malların fiyatındaki artış ile çiftçinin satın aldığı malların fiyatındaki artış arasındaki farktır. Tarım ürünlerinin fiyat artışı devamlı olarak sanayi ürünlerinin fiyat artışının gerisinde kalmaktadır.
2000 yılında sanayi ürünleri fiyatı yüzde 56.1 artarken tarım ürünleri fiyatı yüzde 38.0 arttı. 2001 yılında sanayi ürünleri fiyatı yüzde 66.7 artarken tarım ürünleri fiyatı yüzde 42.3 oranında arttı. Köylü, çiftçi devamlı kaybediyor.
Sayın okuyucularım, gelir dağılımındaki bozulma denilen şey bu... Emeğin, alın terinin istismarı denilen şey bu... Çiftçinin emeğini, spekülatörlerin cebine rant olarak hortumlamak denilen şey bu... Milyonlarla çiftçinin tek gelir kaynağı buğday... Buğdayını maliyetinin altında fiyatla elinden alırsanız o insanlar ne yapar? Hiç düşünen var mı?