Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


HÜKÜMETİN elinde IMF reçetesi var: "2000 yılında buğday fiyatı (1) ya dünya fiyatının en fazla yüzde 35 üzerinde olacak (bu durumda TMO buğdayı 80 - 85 bin liradan alacak) ya da (2) buğdayın 1 tonunun fiyatı 150 doları geçmeyecek (bu durumda da buğday fiyatı 90 - 95 bin lira olarak açıklanacak).
Geçen yıl hükümet buğdaya 80 - 90 bin lira fiyat biçmişti. Eğer IMF reçetesine uyulur ise bu yıl buğday fiyatı değişmeyecek ve de TMO buğdayı geçen yılki fiyattan alacak.
"Madem ki, IMF'ye söz verdik... O halde buğday fiyatı değişmesin abicim!.." Çok güzel... Tarım Bakanı da aynı görüşte... O da, "IMF'ye verilen taahhüdü delmeyiz" diyor.
Her şey iyi de... Bu fiyata buğday satacak olan köylünün durumunu düşünen, onun fikrini soran yok.
Acaba "- Kessin sesini... Versin buğdayını IMF'nin biçtiği fiyattan ofise, tüccara... Bir dahaki yıl işine gelmiyorsa buğday ekmesin, biçmesin... Dünyada buğday çoooookkk... Ucuz ucuza alır getiririz mi?"
Sayın okuyucularım, dünyada sadece buğday değil... Her şey çoooookkk. Dünyada sadece buğdayın değil, diğer tarım ürünlerinin, sanayi ürünlerinin de fiyatı Türkiye'deki maliyetin altında... Ne diye sadece buğday üreticisini malını dünya fiyatı ile satmaya zorluyorsunuz? Diğer mallara da aynı zorlamayı getirelim... Üreten üretir. Üretmeyenin malını dışarıdan getirtiriz.
Dışarıdan getirtiriz de ne ile getirtiriz? Hangi para ile getirtiriz? Biz neyi dünya fiyatının daha ucuzuna, dünya kalitesinde üretiyoruz ki, onun parasını çavdara, buğdaya, arpaya harcayalım?
Köylünün buğdayını dünya fiyatı ile satmasını istiyorsunuz da, acaba köylüye o üretimde kullandığı gübreyi, mazotu, ilacı dünya fiyatı ile mi satıyorsunuz? Köylüye traktörü, elektriği dünya fiyatı ile mi veriyorsunuz?
Geçen yılın buğday fiyatı esas alınarak zam yapılmak isteniyor. Bırakınız geçen yılı, geçmiş 3 yılda buğday fiyatları enflasyonun altında artış gördü.
Buğday ürünü Türk köylüsünün temel ürünü. Sadece doğrudan tarımdan geçinen nüfusun yüzde 40'ını ilgilendirmiyor. Nüfusun diğer kısmını da dolaylı olarak etkiliyor. Bu nedenle buğday fiyatını belirlemek ne IMF'nin işi, ne Tarım Bakanı'nın işi... Bu iş hükümet işi. Hükümetin doğru dürüst bir çalışma yapması gerekir. Bu çalışmada şunlar dikkate alınacak:
(1) Buğday fiyatı sadece bir ürün fiyatı olmaktan öte, tarımdan geçimini sağlayanlar nüfusun yaşam şartlarını belirler. Bu bakımdan "gelir dağılımı" politikasının ana direğidir.
(2) Buğday fiyatı, sadece bir ürün fiyatı olmaktan öte, tarımda üretim yapısının geleceğini belirler. Fiyat yetersiz olur ise buğdayda üretim açığı ortaya çıkar. Türkiye buğday ithal eden bir ülke olmaya hazır ise böyle bir riske girilebilir.
Bu iki açıdan buğday fiyatı, IMF uzmanlarının gönlüne göre belirlenecek, "söz verdik bir kere" diye geçiştirilecek bir fiyat değildir. Tabii ki, buğday fiyatı "hesapsız - kitapsız" gelişi güzel belirlenemez. Tabii ki, "politik kaygılarla bol kepçeden fiyat biçilemez". Fakat buğdayda "ekonomik fiyat" ile "sosyal fiyatı" birlikte dikkate almakta yarar vardır.
Şehirlerde oturup "- Buğday dediğin ne ki... Köylü bir ay çalışıyor, on iki ay yatıyor. Tohum tarlada kendiliğinden buğday oluyor. Buğday fiyatı yükselince şehirli ekmeği pahalıya yiyor" demek kolay...
Unutmayınız 15 - 20 milyon insanın tek gelir kaynağı buğday... Buğdaydan gelecek para ile yaşayacaklar.




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr