İSO tarafından yayımlanan rakamlara göre,(1) 2003 yılında büyük sanayi kuruluşlarının (ABD dolarıyla) satış hasılatında yüzde 34.4 büyüme var.(2) Genel inanış, üretim artışının dış talebe (ihracata) dayandığıydı. Halbuki anlaşılıyor ki, (ABD dolarıyla) iç satışlar (iç talep) 2003 yılında yüzde 33.7 oranında büyümüş. Büyük sanayi kuruluşlarının toplam satış hasılatında iç pazarın (iç talebin) payı yüzde 69.8 oranında.(3) Genel inanış, dış satışların (dış talebin) patladığı şeklindeydi. Halbuki görülüyor ki, sanayi kuruluşlarının 2003 yılında dış satışları 5.9 milyar dolar artarken, iç satışlardaki artış 13.0 milyar dolara ulaşmış.(4) Sanayicimiz kar edememekten yakınırdı. 2003te sabit fiyatlarla sanayicimizin karı yüzde 34.3 artmış.Koç Topluluğu tarafından yapılan açıklamalara göre,(1) 2004ün ikinci yarısında inşaat dışında her sektörde canlanma hızlanarak devam ediyor. Koç fabrikaları bayilere mal yetiştiremiyor. Sadece Koç Grubu değil, başka üreticiler de talebi karşılamakta güçlük çekiyor. Beyazeşya ve otomotivde üretim o kadar hızlı artıyor ki, Erdemir piyasaya yassı çelik yetiştiremez duruma düştü.(2) Koç Topluluğunun toplam cirosu (ABD dolarıyla) 2004 yılının ilk 6 ayında yüzde 59 oranında büyüdü. Otomobil üretimi yüzde 68, beyaz eşya üretimi yüzde 38, televizyon üretimi yüzde 68 oranında arttı.Şimdi bu rakamları değerlendirelim.(1) Üretim, gelir demektir. Gelir, talep demektir. Talep, üretim demektir. Üretim, gelir demektir... Açık anlatımıyla "üretim - gelir - talep - üretim" ilişkisi bir çarktır. Çark dönmeye başladı mı döner. Durdu mu da durur.(2) Üretimin harekete geçebilmesi satış artışının (talep artışının) başlamasına bağlıdır. Satışlar ister dış (ihracat), ister iç talepteki artışa bağlı olarak harekete geçsin... İş ki, geçsin de üretim artsın. Üretim artınca insanların geliri artar. Gelir artışı da talebe dönüşür.Bu açıklama gösteriyor ki, 2003 yılında başlayan, 2004 yılının ilk yarısında hızlanan satış artışı ve onun arkasındaki üretim artışı, birtakım insanların gelirlerinin artmasının ve bu gelir artışına bağlı olarak harcama yapmalarının sonucudur.(3) Tartışılan sanayi sektöründeki gelişmedir ama, sanayi ekonominin dinamiğidir. Sürükleyici sektörüdür. Sanayideki gelişme diğer sektörleri de etkiler veya besler...Artan gelir az sayıda insana yarıyorBuraya kadarki olumlu anlatımın üzerine "ekşi limon suyu" sıkmadan birkaç noktayı hatırlatayım. (1) Büyük sanayi işletmelerindeki bu olumlu gelişmenin aynı ölçülerde orta ve küçük işletmelerde de görüldüğü, tarım ve diğer sektörlerin de benzer gelişme içinde olduğu söylenemez. (2) Üretim - gelir - talep patlamasından bu ülkede yaşayan insanların eşit olarak yararlanamadığı bir gerçektir.Gelir dağılımındaki çarpıklık nedeniyle artan gelirden ve büyüyen talepten az sayıda insan yararlanabilmektedir. (3) Büyük sanayi işletmelerindeki olumlu gelişmenin ardında işçi sayısının ve işçi ücretlerinin sınırlı tutulmasının ve verimlilikteki artışın rolü vardır. (4) Önemli olan bu büyümenin sürmesidir. Bizde büyümenin sürmesi döviz bolluğuna bağlıdır. Döviz açığımız ciddi boyuta ulaştı. Üretim ve satışlardaki artış bu hızda devam ederse döviz açığı sorun yaratabilir.Bu son bölümdeki noktalar teker teker sanayicilerin düşünmesi gereken konular değildir. Hükümetin dikkate alması gerektiği noktalardır. Onun için, onları unutalım. "Bundan iyisi can sağlığı" diyerek sevinelim. ISO ve Koç Topluluğu tarafından yayımlanan rakamlara göre, 2003 yılında ekonomi canlanmış, 2004 yılının ilk yarısında şaha kalkmış... Toplam satışlar İç satışlar Dış satışlar2003 73.932 51.613 22.3192002 54.982 38.579 16.403Artan ($) 18.950 13.034 5.916Artış (%) 34.4 33.7 36.1 Açıklama: Bu tablonun hazırlanmasında 2002 yılı ortalama dolar değeri 1.520.453 TL, 2003 yılı değeri 1.491.024 TL olarak kabul edildi. guras@milliyet.com.tr 500 büyük sanayi kuruluşu içindeki özel sektör kuruluşlarında satışların yapısı (milyon ABD doları)