Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Venedik Bienali, Venedik şehrine yaz boyu dünyanın her yanından varlıklı sanatsever turistlerin gelmesini, şehrin turizm gelirlerinin artmasını sağlıyor. Şehrin uluslararası pazarlarda saygınlığını, değerini artırıyor.Bienal için Venedik Belediyesi yüz yıl önce Giardini Bahçeleri'ni tahsis etmiş. Bu bahçelere bir ülke kalıcı sergi salonu yaptırmış. Sergi salonu olan ülkeler kendi binalarında her bienal etkinlik düzenliyor. Günümüzde Giardini'de yer kalmadığından yeni bina yaptırma şansı yok.Giardini'nin hemen ilerisindeki eski gemi inşa tesisleri, "Arsenal" binaları, ortak kullanıma açılmış.Giardini'de sergi binası olmayan ve de Arsenal'da yer bulamayan ülkeler, şehrin değişik yerlerindeki binaları geçici olarak kiralıyor. İki yılda bir tekrarlanan olaya "bienal" deniliyor. 1895 yılından bu yana, "yeni sanatsal akımları uluslararası platforma taşımak amacını güden" Venedik bienallerinin bu yıl 51'incisi düzenlendi. 80 ülkenin sanatçılarının katıldığı bienal, 12 Haziran ile 16 Kasım tarihleri arasında ziyarete açık olacak. Bu yıl Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtma ve Kültür İşleri Genel Müdürlüğü, Venedik'te ana kanal üzerinde Levi Vakfı'na ait bir binada yer kiraladı. Devlet Bakanlığı "Turquality Projesi" kapsamında destek verdi. Türkiye, bu binada 1970 Lefkoşa doğumlu Hüseyin Çağlayan'ın video gösterisiyle temsil ediliyor.Arsenal'da "Rose Martinez'in seçkileri" arasında Semiha Berksoy'un tabloları ile Bülent Şangar'ın fotoğrafları yer alıyor.Resim sanatçımız İsmail Acar ise kendi imkânları ile kanal üzerindeki bir güzel binada özel olarak sergi açıyor.Bienalde "Şimdiki zaman ile önemli geçmiş arasındaki ilişkiye bakış" işleniyor. Bienalin iki küratörü var. Maria de Corral, Giardini'deki büyük İtalyan pavyonunda "geçmişe dönük yaklaşıma" ağırlık verirken Rose Martinez, Arsenal'daki sergide "şimdiki zaman"ı işliyor.Bienalde yağlıboya ve heykel hemen hemen yok olmuş. Günümüz sanatı olarak video gösterileri ve yerleştirmeler öne çıkmış.Komiserliğini Beral Madra'nın yaptığı Levi Vakfı binasındaki sergi salonunda Hüseyin Çağlayan'ın "Olmayan Varolma" başlıklı video gösterisinden yan yana ekranlarda, "insanların DNA yapısı ve coğrafi çevre arasındaki ilişkiler sorgulanıyor." Kullanılan giysilerden elde edilen DNA'lara dayalı olarak bilgisayarda üretilen kimlik ile, giysilerin sahiplerinin kimliği arasındaki çelişki sergileniyor. Kimlikler üzerindeki tartışmaların ne denli çelişkili ve aldatıcı olduğu vurgulanıyor. Önce devlet desteği Videoda ele alınan konu ilginç. Konunun bilimsel yaklaşımı ilginç. Varılan sonuçlar etkileyici. Konuyu anlatan ünlü oyuncu Tilda Swington çok başarılı. Hüseyin Çağlayan'ın video gösterisinin bu bienalin en ilgi çekecek sanat olaylarından biri olacağına inanılıyor.Bienal sonunda Hüseyin Çağlayan'ın sanat olayını İstanbullular Beyoğlu'nda Galerist'te izleme imkânını bulacaklar.Venedik Bienali önemli bir sanat etkinliği ama tekrarda yarar var, bu yıl 51'incisi yapılıyor. Bu yıl 9'uncusu yapılacak İstanbul Bienali de genç bir sanat etkinliği olmasına rağmen sanat çevrelerinde büyük ilgi görmeye başladı. 16 Eylül'de başlayacak 9'uncu İstanbul Bienali'nin küratörleri Vasıf Kortun ve Charles Esche. Konusu da "İstanbul" olacak...Bu tür sanat etkinlikleri sadece devletlerin değil, imkânı olanların maddi desteği ile gerçekleşebiliyor. Bienallerde sanatçıların, ülke pavyonlarının destekçilerinin büyük firmalar ve bankalarca desteklendiği dikkati çekiyor. Bizde Garanti Bankası yurtdışındaki sanat olaylarını desteklemede öncülük yapıyor. Venedik'te Hüseyin Çağlayan projesinin gerçekleşmesinde Garanti Bankası'nın desteğinin büyük payı var. guras@milliyet.com.tr Sonra "Garanti" desteği