Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eylül ve ekim ayları Anadolu'da tarım ürünlerinin pazara çıktığı, halkın cebinin para gördüğü aylardı. Bu aylar Anadolu'ya hareket getirirdi. Şehirlerin çayırında panayırlar kurulur, basma, pazen, incik boncuk, tencere tava, bardak çanak satıcıları yöre halkına mal satardı.
Çadır tiyatroları, "bul karayı - al parayı"cılar, cambazhaneler panayırların en ilgi gören yanlarıydı. Cambazlar iki direk arasında gerili ipin üzerinde gösteri yaparken onları hayranlıkla seyredenlerin ceplerini yankesiciler boşaltırdı. Yankesici, "Cambaza bak, cambaza bak" diyerek gözüne kestirdiğinin dikkatini cambaza yönelttikten sonra, varını yoğunu kolaylıkla ve de "çaktırmadan" alır giderdi...
Son zamanlarda Ankara'dan beslenen ve yazılı ve görsel medya aracılığıyla oluşturulan "heyecan verici / dehşet verici / hem hissi ve seksi" gündem, bizim eski Anadolu panayırlarındaki "cambaza bak cambaza" havasını geri getirmeye başladı.
Her gün Ankara'dan "kaynaklanan / beslenen / desteklenen" bir "macera" filmini izler olduk. Her gün bir operasyon... Her gün bir soygun... Biri bitmeden öbürü geliyor. Birinin ne olduğunu anlamadan bir başkası onu unutturuyor. Bu arada hedefler sapıyor veya saptırılıyor.
Sayın okuyucularıma önce kendime göre, halkın gerçek gündemi nedir? Onu özetleyeyim:
- Halkın bugün ortaya çıkmayan fakat giderek ağırlaşan temel soruları var: Hastane kötü, adalet işlemiyor, okullar yetersiz, rüşvetsiz iş yapılmıyor.
- İstikrar tedbirleri uygulaması nedeniyle halkın ciddiyet kazanan rahatsızlıkları var: Memur, emekli, işçi ve çiftçinin geliri azaldı. Halkın gelirinin azalması, kamu harcamalarının kısılması piyasada durgunluğa neden oldu. Anadolu esnafı perişan. Tarım politikalarındaki kararsızlık nedeniyle tarımsal üretim, hayvansal üretim geriledi. İşi olanlar işini kaybeder oldu. Bu işsizlik sorununun şeklini değiştirdi. Ciddiyetini artırdı.
- Hükümet istikrar politikası uygulamasına hızlı başladı. Birden durdu. Özelleştirme yapılamıyor. Yapısal reform kanunları çıkarılamıyor. Devlet masraflarını kısıp küçülemiyor.
- Halktan fedakarlık isteyen hükümet kamu bankalarının açıklarını kapatmak için 15 milyar dolar, batan 8 bankayı kurtarmak için 10 milyar dolar borçlanmayı düşünüyor.
- 2001 yılı bütçesi ile memur, emekli, işçi ve çiftçinin geliri daha fazla kısılacak. Halka ek vergi getirilecek. Piyasa 2001'de bu yıldakinden daha da daralacak.
Bunları unutturmak için siz olsanız ne yaparsınız: "Soyguncuya bak... Soyguncuya bak..." diyerek halkı uyutmak işinize gelmez mi?
Eğer gerçekten ülkenin bir numaralı hedefi soyguncuyu yakalayıp cezalandırmak ise, bugüne kadar kim cezalandırıldı? Her gün yeni bir isim ortaya atılıyor... Onun heyecanı biterken, piyasaya yeni bir cambaz (pardon isim) sürülüyor. "Cambaza bak, cambaza" denilerek halkın dikkati piyasaya sürülen isimde dolandırıldıktan sonra... Gene bir isim... Polis yakalıyor, savcı sorguya çekiyor... Hakim salıveriyor...
Dönelim bizim Anadolu panayırlarına... Panayır yıllar boyu, aylar boyu devam etmez. Bir süresi vardır... Panayırdaki halkın dikkatini devamlı "cambaza bak, cambaza..." diyerek başka yöne çekmeye ve halkın cebini devamlı olarak boşaltmaya imkan yoktur. Cambazı devamlı olarak ipin üzerinde tutamazsınız. Halkın cebi boşalır... Cebi boşaldı mı neyini halkın alacaksınız?



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr