Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İçeride talebi daraltıcı politikalar sonuç verdi. Tüketim ve yatırım harcamalarındaki artış durakladı. Tüketim ve yatırım için yapılan ithalat geriledi. Bunun sonucu cari açık (döviz açığı) küçüldü. Ne var ki bizim vergi gelirlerimizin kaynağı tüketim ve yatırım harcamalarından alınan KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerdir. KDV ve ÖTV vergilerinden Hazine’ye beklenen ölçüde para akmayınca, bu defa bütçe açığı büyümeye başladı.
Bütçe açığı da cari açık (döviz açığı) kadar kötüdür. Çünkü bütçe açık verince devlet borçlanmaya gider. Borçlanma demek, gelecek yıllar üzerine faiz yükü bindirmek, gelecek yılların bütçesinin faiz giderini artırmak demektir.
(Burada “cari açık” için borçlanma ile, “bütçe açığı” için borçlanmanın arasındaki farkı hatırlatmak gerekir: Cari açık için borçlanma döviz ile yapılır. Döviz borcunu ödemek için döviz bulmak sorun olabilir. Yunanistan, İspanya, İtalya örneği ortadadır. Biz bütçe açığını genelde milli para ile, iç borçlanma ile kapatıyoruz. İç borçlanma, dış borçlanmadan daha az risk taşır. Devlet sıkışır ise enflasyonu artırır, iç borç yükünü hafifletir.)
Hazine tarafından “Ocak-Temmuz ayları Hazine Nakit Dengesi” rakamları yayınlandı. “Hazine nakit dengesi” rakamları ile “bütçe dengesi” rakamları farklıdır. Bütçe dengesi, belli bir dönemdeki kesinleşmiş gelir ve gider hareketini ortaya koyar.
Hazine nakit dengesi rakamları ise, bütçede ön görülen harcamalar için Hazine’nin kasasından çıkan parayı, bu harcamalar için nerelerden para bulunduğunu gösterir.

7 ayda nakit açığı 22.1 milyar TL
Maliye Bakanlığı en son olarak Ocak-Haziran bütçe rakamlarını yayınladı. Bütçenin 2012 yılı sonu açık tahmini 21.1 milyar TL iken 6 aylık bütçe açığının 6.7 milyar TL olarak gerçekleştiği açıklandı. Maliye Bakanlığı “Mali Tatil” nedeniyle Temmuz-Ağustos bütçe rakamlarını zamanında yayınlamayacak. 15 Eylül’de yayınlayacak.
Bu durumda Haziran’dan sonra olan biteni bir süre “Hazine Nakit Dengesi”nden izlemek zorunda kalacağız demektir. Hazine tarafından yayınlanan Ocak-Temmuz Hazine Nakit Dengesi rakamlarına göre, 7 aylık nakit açığı 22.1 milyar TL’ye ulaşmış durumda. (Geçen yıl aynı döneminde nakit açığı 4.4 milyar TL’ydi.) 2012 yılı bütçe açığı tahmin, 21.1 milyar TL. idi. Demek ki, ilk 7 ayda nakit açığı, 12 aylık bütçe açığı hedefinin üzerine çıkmış durumda.
2012 yılının ilk 7 ayında (geçen yılın aynı dönemine göre) nakit giderler 30.9 milyar TL artarken nakit gelirlerde 13.6 milyar TL artış sağlanabilmiş.

Haberin Devamı

Açık için Hazine borçlanıyor
Hazine nakit açığını kapatabilmek için 2012 yılının ilk 7 ayında içeriden net 13 milyar TL. borçlanmaya gitmiş. (Net iç borçlanma geçen yılın aynı döneminde 10.3 milyar TL idi.)
İyi de 7 aylık açık 22.1 milyar TL iken nasıl olmuş da Hazine ilk 7 ayı 13 milyar TL iç borçlanma ile açığı kapatabilmiş? Hazine iç borçlanmaya ek olarak bu yılın ilk 7 ayda kasa ve bankalarda 7.8 milyar TL kullanmış.
Halbuki geçen yıl aynı dönemde, iç borçlanmadan sağladığı imkânların bir bölümü ile 4.4 milyar TL açığı kapattıktan sonra kalan 7.8 milyar TL’yi (Ne olur-Ne olmaz diyerek) kasa ve banka hesabına eklemişti.
Bu uzun anlatımdan sonra gelelim açığın önemine… Son günlerde Sayın Babacan ve Sayın Şimşek devamlı olarak neden söz ediyor? Bütçe dengesinden… Çünkü ülkenin dış vitrini için, bütçe açığının büyümesi de, cari açık kadar olumsuz bir gelişmedir.
“Cari açık küçülüyor ya… Bütçe açığı büyürse büyüsün… ”diyemeyiz.

Cari açık küçülürken bütçe açığı büyüyor