Niğde Valiliği önünde kolumu yakalayan genç adam, döndü dolaştı, "Unutma ha!.." diyerek derdini tekrarladı durdu.Niğdeliler, "Rahmetli Ayhan Şahenk okul yaptı, kütüphane yaptı, burs verdi... Ama fabrika kuramadan öldü... Çocukları Filiz ve Ferit Şahenkin Niğdeye bir fabrika kurmalarını bekliyoruz" diyor.Niğdenin iki ürünü var: Elma ve patates.Avukat Uğur Karaca diyor ki, "Eskiden bir sandık Niğde elması 1 sarı lira (altın) edermiş. Şimdi 5 milyon liraya alıcısı yok. Çünkü dejenere oldu. Yenecek durumda değil. Buna karşılık İtalyanlar Niğdeye geldi. Binlerle dönüm araziye bodur elma fidanları dikti, onların yetiştirdiği elmanın sandığı yarım sarı lira ediyor. Tamamını da dışarıya satıyorlar."Eyüp Göktaş diyor ki, "18 dönümde 600 elma ağacım vardı. 100ünü çocuklar için bıraktım. 500ünü söktüm. Patates ekiyorum."Değirmenliden Sedat Alkay diyor ki, "7 dönümde 100 ağaçtan aldığım elmayı 3 milyar liraya sattım. 1.5 milyar borca gitti. Elmanın ilacı pahalı. Kendi para etmiyor."Patates ekenler ise ihracat olmadığından fiyatların düşmesinden yakınıyor. Celalettin Önder diyor ki, "40 dönümden 150 ton patates aldım. Ama mazot ve gübre param olmadığından daha dikimde bir bölümünün kilosunu 80 - 90 bin liradan tüccara sattım. Şimdilerde tarlada patates 160 bin lira. 120 bine kadar satılan da var. Ben kalan ürünü depolayacağım. Fiyatın 250 - 300 bin liraya çıkmasını bekleyeceğim. Aksi halde zarar ederim."Dün Niğdenin pazarı idi. Pazar yerinde patatesin kilosu 250 bin liradan satılıyordu. Asım Toros, "Artık patates ve elma Niğdeyi beslemiyor. Niğde için başka ekonomik faaliyet konuları bulmak gerek" diyor.Niğdeliler üniversitenin yönetiminin Niğde insanı ve Niğdenin sorunları ile ilgilenmemesinden yakınıyor ama öğrencilerin ekonomiye canlılık getirdiğini söylüyorlar.Şehrin ortasından geçen "Bor Caddesi"ne Niğdeliler "Mecburiyet Caddesi" adını vermiş. Dün pazar olmasına rağmen cadde tenha idi. Niğdeliler, "Okullar açılsa da cadde hareketlense, cadde üzerindeki dükkânlar iş yapsa" diyerek bekleşiyor.Hakan Sürmeli, "9 Eylül Üniversitesi" mezunu öğretmen. Ordudan Niğdeye tayin olmuş. "Ev kirası 250 milyon lira... Evi döşemek için birkaç eşya almak lazım. 560 milyon lira maaşla bunları yapmak çok zor" diyor. "Evli misiniz?" diye soruyorum. "Nasıl evlenebilirim?" diyor. "Bir öğretmen hanım ile evlenilemez mi?" diye sorunca da, emekli hâkim Muzaffer Sayın söze giriyor, "Benim oğlum öğretmen. Öğretmen bir hanım ile yeni evlendi. Oğlumu Ereğliye, gelinimi Mardine atadılar" diye yakınıyor. Filiz Abla ile Ferit Abiye de ki, "Sağlık meslek lisesi mezunu Şaban Yatmaz 1997den beri iş arıyor de... Ama unutma bunu mutlaka de!.." Niğdede hayvancılık da ölmüş. Şaban Yatman, "Artık 3 inek ile 50 koyun ile hayvancılık yapılmıyor" diyor. Naci Çace ve arkadaşları Dikilitaşta kooperatif kurarak 200 ithal inek satın almışlar. Naci Çacenin 15 süt ineği var. Bir inek yılda 4 ton süt veriyor. Bunun satış fiyatı 1 milyar 300 milyon lira. Naci Çace, "Veteriner parası, ilaç parası, yem parası derken sütten aldığım para gidiyor" diyor."Bu Niğdede hiç de mi iyi bir şey yok. Allah aşkına biraz da iyi şeylerden söz edin" diyecek oldum. "Var... Var..." dediler. "Ferteklilerin hepsi okur. Ama hiçbiri Niğdede kalmaz... Koyunluların hepsi mobilyacıdır. Onların da hiçbiri Niğdede kalmaz. Cebi para gören Niğdeli hemen Niğdeden göç eder..."Bu anlatımın neresinin "iyi" olduğunu bir türlü anlayamadım! guras@milliyet.com.tr Hayvancılık da ölmüş
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025