Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TANSU Çiller, "Anadolu"yu gezmiş. Anadolu izlenimlerini anlatıyor:
Siz işin "garabetine bakınız"!.. Eskiden politikacıların ömrü Anadolu yollarında tükenirdi. Şimdi politikacılar iki şehirde dolanıp duruyor. Ankara bir, İstanbul iki... Bu nedenle Anadolu'yu gezmek bir ayrıcalık oluyor. Anadolu'daki insanların söyledikleri onları şaşırtıyor. Çiller diyor ki, "- Anadolu'yu gezdim. Halkımız suskun değil. Konuşuyor. Ama dinleyen yok. Halkımızın dağarcığında bin yıla yetecek kadar "vaat" birikmiş. Bin yıllık vaat "stoku" var. Halk "vaat" değil, "çözüm" istiyor. Halk bilgisiz değil. Halk sorununu biliyor. Hatta çözüm yolunu söylüyor. Halk çözmek istiyor. Halkı bıraksak kendi sorununu kendi çözmeye hazır. Çözümü omuzlamaya hazır. Ancak halk devre dışı. Halktan sadece seçimde "sandığa gidip oy kullanması" onun dışında sesini çıkarmaması isteniyor. Cumhuriyet'ten bu yana "Milli İrade" ilkesinin bayraktarlığı yapılıyor. Ama "Milli İrade" gerçekleşemiyor".
Bunları dün sabah Tansu Çiller söyledi. Dün sabah Çiller İstanbul'da Ceylan İntercontinental Oteli "Balo Salonu"nda seçim programını medyada çalışanlara anlattı. Daha önce de Mesut Yılmaz ANAP'ın seçim programını medyada çalışanlara Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nun üst katında açıklamıştı.
Çiller'in toplantısını düzenleme işini Ufuk Söylemez ile Asaf Andak üstlenmiş. Salona da masalar konferans düzeninde sıra sıra dizilmiş. Her sandalyenin önünde bir dosya. Dosyanın içinde "1946'dan 21'inci Yüzyıla II. Demokrasi Programı" ile, "Yeni Bin Yıla Büyük Çağrı" deklarasyonu konulmuş.
Karşıda bir kürsü. Kürsünün önüne TV kameramanları için platformlar yapılmış. Duvara Atatürk ve Tansu Çiller'in resimleri ile "Çözüme 10 Adım"ın özeti asılmış.
Gelenlere baktım. Çoğu genç gazeteciler. Mesut Yılmaz'ın toplantısına gelen "Baba Gazeteci"lerden hiçbiri yok.
Tansu Çiller "ber mutad" 30 dakika gecikmeli olarak salona girdi. "Refakatteki partililer", ön sıra yerine, (mutadın aksi arka sıralara dağıldı.)
Mesut Yılmaz önündeki metni okumuştu. Tansu Çiller "irticalen" konuştu.
Çiller "çare isteyen halkımıza, çare sunmak için" atacağı 10 adımı açıkladı: (1) Tam demokrasi - Tam özgürlük (2) Vergi mevzuatındaki değişiklik (3) Hızlı büyüme - Düşük enflasyon (4) Haklı rekabet - KOBİ'lere tam destek (5) Dar gelirli halkımıza sağlık hizmeti (6) Adalet (7) Gençlere eğitim, burs, iş ve kredi (8) Şehirliye toplu taşıma - Köylüye hizmet (9) Güçlü ordu (10) Dünya devleti güçlü Türkiye...
Çiller bunları anlatıyor, biz gazeteci Necati Doğru kardeşimle salonun en arkasındaki iskemleye ilişmiş dinliyoruz. Biz patates domates muharriri olduğumuzdan politik mesajları algılamakta zorlanıyoruz. Necati Doğru "- Abi" dedi, "- Halkın çare aradığı dertler bunlar mı?" Anadolu'da ne derler? "- Koyun can derdinde, kasap mal derdinde..." Koyunun derdi ile, kasabın derdi birbirine uymaz. Birbirine benzemez.
Domates, patates muharriri olarak biz, Necati Doğru ile gecekondu semtlerini, kahveleri, köyleri ve Anadolu'yu dolanıp halkımızın 10 derdini, halkımızın yaşamında önceliği olan 10 konuyu belirlemiştik.
Çiller konuşurken önümüzdeki kağıda halkımızın hayatında önceliği olan 10 konuyu yazdık. "Çiller bakalım bunlardan söz edecek mi, hangisine değinecek?" diye bekledik.
Necati Doğru ile benim belirlemelerime göre halkımızın on derdi, çare aradığı sorunları önceliğine göre şöyle sıralanıyor: (1) İş, (2) Ekmek fiyatı, (3) Kullanma suyu, (4) Tüpgaz fiyatı, (5) Dolmuş fiyatı, (6) Yol, (7) Okul, (8) Jandarma - polis, (9) Hastane, (10) Mahkeme.
Çiller bunlara değinmedi... Daha önce Mesut Yılmaz da bunlara hiç mi hiç değinmemişti!..
İyi de halkımızın derdini anlayamayan bilmeyenler acaba hangi derde çare bulacak?