Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Cunda Adası'nda denizin kenarında Adaspor Kulübü'nün bahçesinde Cafer'in yerinde çay içerken siyahlar giymiş, eli yüzü düzgün efendi görünümlü dört genç dikkatimi çekti. Merhabalaştık. Baki Güler, kanun; Bahattin Güler, ut; Murat Yüzey, keman; Cüneyt Çelikbilek, darbuka çalarmış. Baki Güler, "Abicim" diyor, "Son on beş yılda Ayvalık'ta evlenenlerin yarısını biz evlendirdik, sünnet olanların yarısını biz kestirttik.... Resmi iş de yaparız. Resmi davetlerde de çalarız."
Aynı mahallenin çocukları imişler, geçimlerini kış ayları düğün dernekte, yaz ayları açık havada çalarak kazanıyorlarmış.
Gün batımına doğru Bay Nihat'ın yeri "Lale Restaurant"da bir masanın başına dizildik. Zeynep ve Salih Madra Ayvalıklı olarak kabak çiçeği dolması, papaline, kum midyesi, deniz kestanesi - kara diken ısmarladı. Baki Güler ve arkadaşları da masamıza uğrayıp çevreyi rahatsız etmeden düşük ses ile klasik müzik çalıp söyledi...
O sırada Cunda Adası sahili bir kalabalık, bir kalabalık idi ki, anlatımı mümkün değil.
Yolun öbür tarafında, kaldırım kenarına yağlıboya tabloları dizmişler. İki çocuklu bir hanım resim satıyor. İsmi Bedia Gökçen. Altı yıldır resim yapıyor, resim satarak geçiniyormuş. Resmi kendi kendine öğrenmiş. Tual üzerine yağlıboya ile Ayvalık görüntülerini resmetmiş. Fiyatını sordum "20 - 30 milyon lira arasında" dedi. Kocaman bir Ayvalık görüntüsü satın aldım.
Biraz ilerideki lokantada bir başka hanım Emine Alışık resimlerini sergileyip satıyor. İstanbul'dan on bir yıl önce Ayvalık şehrine gelen, resim yapıp, yol kenarında satarak geçinen bir başka sanatçı Mehmet Öztürk. Ayvalık'ta yağlıboya tablo fiyatları 30 milyon liranın üzerine çıkmıyor.
Deniz kenarındaki Taş Kahve, 1900'lerin başından kalma bir bina. Olduğu gibi korunmuş. Yüksek 6 - 8 metrelik tavanı, geniş salonu, salonun ortasındaki sobası, duvarlarındaki kocaman aynaları ile güzel bir mekan...
Yolun arkasında Ayvalık Caddesi'nin köşesindeki Antik Sapa'da Işık Susu, çevreden topladığı eski eşyaları satıyor. Eski savatlı bir sigara tabakası gösterdi. Üzerinde "13 Temmuz 1908 Meşrutiyet Hatırası" yazıyor. Van'da Yaseyan Usta'nın eseri imiş. Paraya kıyıp aldım.
Yol üzerindeki eski bir tütün deposunun içini temizlemişler. Orijinal yapıyı bozmadan bir gece kulübüne dönüştürmüşler. Kulüp ama Cunda tipi bir kulüp. Kapısı, pencereleri dört yana açık. Kapının önünde masalar dizili. İçeride Tamer, Olgun ve Metin eski yılların Amerikan halk şarkılarını gitar ile çalıp söylüyor. İşletmeci Osman Öziş, yıllanmış müziği sevenlerin uğradığı mekana Dinozorlar Kulübü adını vermiş.
Volkanik bir arazi üzerindeki Ayvalık, 23 adası, sayısız koyları ve plajlarıyla güzel bir tatil şehri. Rumlardan kalan binaların çoğu günümüze ulaşabilmiş. Çok sayıdaki kilisenin tamamına yakını cami, okul veya depo olarak kullanıldığından özelliğini kaybetmiş. Bizans stilinde inşa edilen Taksiyarhis Kilisesi ile Agiosdimitrios Manastırı harap halde de olsa ayakta kalabilen dini yapılar.
Cunda, 23 volkanik adanın en büyüğü. İki kilisesi, iki küçük manastırı, çok sayıda antik yıkıntısı var. Cunda kısa bir dolgu - köprü ile karaya bağlandığından adalığını kaybetmiş.
Belediye Başkanı Ahmet Tüfekçi disiplinli, iş yapan, şehre düzen getiren bir başkan.
Ayvalık halkının ana geçim kaynağı zeytincilik. Yörede yağlık zeytin üretiliyor. Bir zamanlar balıkçılık da önemli bir uğraşı imiş. Ayvalık'ta yerli turiste dönük 16 bin yatak var. Yaz ayları turizm şehre hareket getiriyor.


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr