Damızlık ve et ithal edilecek

Önce iki haber:
(1) Türkiye'de etin kilosu 9.30 dolardan satılırken, et Norveç'te 6.00 dolar, Yunanistan'da 3.40 dolar ve Kuzey Amerika'da 2.00 dolardan satılıyor. Türkiye'de et fiyatları Avrupa'dan 3 kat, Amerika'dan ise 5 kat pahalı.
(2) Türkiye'nin damızlık hayvan ihtiyacı büyük. Çünkü yerli ırklar 500 - 800 kilo arasında süt verirken saf ırklar 6 bin kilo süt veriyor.
Türkiye'de kasaplık ineğin karkas ağırlığı 185 kilo. Halbuki Avrupa'da, Amerika'da en küçük kasaplık hayvan 400 kilo.
Bu iki haberi okuyunca neler düşünürsünüz?
(1) Yazık bu millete! Halkımız ucuz et yesin. Hemen Avrupa'dan ithalata başlayalım. Ucuz ucuz et yiyelim.
(2) Bizim yerli ırk rezil duruma gelmiş. Hemen damızlık getirelim. Bol bol süt ve et elde edelim.
İyi de, bunları yaparsanız ne olur?
(1) Et ithalatının kapısını açar, ucuz etleri piyasaya doldurursanız, bizim hayvancılar neden ve nasıl hayvan yetiştirir? Bunun sonucunda Türkiye'de hayvancılık ölmez mi?
(2) Etini, sütünü piyasa fiyatı ile satamayan, hayvan beslemekten zarar eden çiftçi damızlık hayvanı ne yapacak? Ne diye damızlık hayvan satın alacak?
Bunun üzerine bir şey daha soracaksınız:
- Bizim hayvan üreticileri zarar etmesin, bizim hayvan üreticisi yaşasın diyerek "eti, sütü pahalı pahalı yemeye içmeye mecbur muyuz?" El cevap:
- Gökten döviz yağıyor ise, başka alanlardan Türkiye'ye oluk oluk dolar akıyorsa, sadece damızlık hayvan ile et ithal etmeyelim... Başka şeyler de ucuz... Otomobil de ucuz... Tekstil ürünleri de ucuz... Ekmek de ucuz... Buğday da ucuz... Hatta lahana ve fasulye de ucuz... Onları da ithal edelim. Halkımız ucuz ucuz yesin.
Halkımız yesin de, halk ucuz lahanayı, fasulyeyi ve eti satın alacak Türk lirasını nasıl bulacak? Hayvancılık yapamayan, süt üretemeyen, lahana, fasulye yetiştiremeyen, otomobil üretemeyen halk nerede iş bulacak? Nereden para kazanacak da o ucuz etleri yiyecek, sütleri içecek?
Çiftçi dostu Sadullah Usumi usta Anadolu'yu geziyor. Dertleri yerinde dinliyor. Sadullah Usumi usta diyor ki "- Damızlık getir... Süt üreticisi, hayvan besicisi para kazanmıyor ise ne işe yarar? Bir süre sonra damızlıklar dejenere olur, satılır, kesilir."
Bir buçuk yıldır süt fiyatları değişmedi. Kilosunu 85 bin - 93 bin liradan topluyorlar. Yurtdışında cins cins et var. Hangi kalite etin fiyatını bizim et ile karşılaştırıyoruz? Kendimizi yanıltmayalım... Damızlık ve kesimlik hayvan fazlası olan Amerika ve Avrupa ülkelerinin ucuz fiyatları ve üreticiyi korumaya dönük ucuz kredi şartları ile yapılacak ithalat bizim üreticiyi ezer geçer.
Damızlık üreticileri diyor ki, iki günde bir ithalat kapısı açılırsa Türkiye'de damızlık üreten enayidir.
Kasaplık hayvan besicileri diyor ki, bizim 8 milyon - 10 milyon liraya zor satabildiğimiz hayvanlar, ucuz kredi ile ve satıcı devletin desteği ile getirilecek ve 5 milyon - 6 milyon liraya satılacak ithal hayvanlar karşısında elde kalır. En akıllı iş hayvanları bir an önce elden çıkarmak ve besiciliği bırakmaktır.
DPT diyor ki, Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 40'ı tarımda. Tarımda hayvancılık çok önemli uğraşı, gelir alanı. Hayvancılık sektörü kendi potansiyelini kullanacak noktaya gelinceye kadar korunmalıdır. Akıl diyor ki, terör nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hayvancılık öldü. Hayvan ihraç eden Türkiye hayvan ithal eder hale geldi. Sınırdan kaçak hayvan giderken şimdi sınırdan kaçak hayvan giriyor. Sadece İran sınırından 4 bin, 5 bin sığır geliyor.
Hayvancılık Türk ekonomisi ve Türk halkı için çok önemli bir konu. Zırt pırt değişen politikalar karşısında güvenini yitiren, hayvan yetiştirdiği için zarara uğrayan bu sektöre yazık oluyor. Devletin hayvancılık sektörünün sorunlarını ciddi olarak ele alması ve uzun vadeli, kalıcı bir plan çerçevesinde damızlık ve besicilik uygulamalarını sürdürmesi şart.
İşte bu ahval ve şerait tahtında son durum. Hükümet damızlık ve et ithaline izin verilmesi kararını aldı... Hayırlı olsun!