Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ayşe Hanım Teyzem eline gazeteyi almış yüzüme doğru sallıyor.
"- Devlet bu sene enflasyon ne olacak dedi? Yüzde 20 olacak dedi. Geriye bakmayacaksınız, ileriye bakacaksınız. Onun için emekli maaşlarına yüzde 20'den fazla zam alamayacaksınız dedi." Baktım, Ayşe Hanım Teyzem sinirli... "Eeee... Ne var bunda?" diyerek yatıştırmak istedim. O gazeteyi burnuma doğru uzattı. "- Bak gazetede vergi hocası Şükrü Bey oğlumuz ne yazmış? Maliye bu yıl enflasyonun en az yüzde 55 olduğunu hesaplayıp, vergileri yüzde 55 artırıyormuş. Bu ne biçim hesaptır ki... Vergi alırken enflasyon yüzde 55, maaş verirken enflasyon yüzde 20 olacak?.. İkisini de aynı devlet söyleyecek..."
"Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "Enflsayon ile ilgili rakam çok. Onun için akıllar karışıyor. Şükrü Kızılot Hoca'nın yüzde 55 enflasyonu, vergicilerin enflasyonudur. Kanuna göre vergi artırımına esas olacak enflasyon o yılın ekim ayında önceki 12 ayda gerçekleşen ortalama fiyat artışıdır. Öyle anlaşılıyor ki, 2000 yılı ekim ayından önceki 12 aylık ortalama fiyat artışı yüzde 55 olacak.
Halkımız 2000 yılı vergi oranlarını bu enflasyona göre artırarak ödeyecek. Örneğin siz Emlak Verginizi, Çöp Verginizi yüzde 55 enflasyona göre hesaplayacaksınız."
Ayşe Hanım Teyzem atıldı. "Aman ne güzel!.. Bunu söyleyen Maliye değil mi? Maliye... O halde aynı Maliye bizim 2000 yılı maaşımızı da yüzde 55 enflasyona göre artırsın..."
"Olma, olamaz öyle şey" diyerek anlatmaya çalıştım... "2000 yılı enflasyonunu hükümet yüzde 20 olarak hedeflemişti. Memur, emekli, işçi maaşları bu orana göre artırıldı." "Hedef öyle idi ama Maliye enflasyon yüzde 55 oldu diyor." "O vergi için Ayşe Hanım Teyzem, maaş için değil..." "Maaş ile vergide enflasyon nasıl farklı olur?" "Olur, olur... Bal gibi olur. Maaş için toptan eşya fiyatları endeksi ile tüketici fiyatları endeksindeki artışa bakılacak..."
Ayşe Hanım Teyzem hazırlıklı, "- Bunu söyleyeceğini biliyordum. Geçen ay ilan edilen enflasyon oranlarını yayınlayan gazeteyi getirdim. Bak eylül itibariyle toptan eşya enflasyonu 43.9, tüketici enflasyonu yüzde 49.0... Nerede hükümetin yüzde 20'lik hedefi?" "Ayşe Hanım Teyzeciğim, önümüzdeki aylarda enflasyon aşağıya inmeye devam edince aralık sonunda toptan eşya enflasyonunun yüzde 31'lere, tüketici enflasyonunun yüzde 34'lere düştüğünü göreceğiz. Biraz bekleyiniz. Sıkınız dişinizi..." "Evladım sıka sıka ağzımızda diş kalmadı. Sen bana gerçek enflasyonun kaç olduğunu, bizim maaşımızın vergi için ilan edilen enflasyona göre neden düzeltilemediğini anlat..."
Anladım ki, daha önce anlattıklarım Ayşe Hanım Teyzemi doyurmamış, Ayşe Hanım Teyzem "Popoya göre don biçer gibi, kullanılacağı yere göre farklı enflasyon rakamı olur mu?" diyerek ısrarını sürdürünce elinden kurtulmak için hikayeye sığındım.
"Kayseriliye 'iki kere iki kaç eder' diye sormuşlar. Kayserili gülmüş 'Mal mı alacan, mal mı satacan?' diye sormuş. Vergi uzmanına 'iki kere iki kaç eder' diye sormuşlar. Vergi memuru gülmüş. 'Kaç etmesini emir buyurursunuz efendim?' diye sormuş... İşte o biçim Ayşe Hanım Teyzeciğim, enflasyon da öyle bir rakamdır ki, alana göre değişir, verene göre değişir."



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr