Olayların içinden Yeniköy'de 2 caminin çevresinde 3 Ortodoks kilisesi var. Yeniköy eskiden Rum vatandaşların çoğunlukta olduğu ve adı da Rumca "Nihori" (Yeni) olan bir balıkçı köyüydü. Orhan Türker, Nihori'den Yeniköy'e isimli kitabında 1907 yılında Yeniköy'de 415 ailede 5 bin Rumun yaşadığını, aile sayısının 6-7 Eylül ve Kıbrıs olayları nedeniyle yaşanans göçten sonra 1955'te 235'e düştüğünü yazar. Şimdilerde Yeniköy'de yaşayan Rum asıllı vatandaşlarımızın sayısı 50'yi aşmıyor.Hıristiyan kiliseleri IV. yüzyıla kadar 6 Ocak tarihinde Mesih İsa'nın Kutsal Doğum Bayramı'nı kutlardı. Roma Katolik Kilisesi, Kutsal Doğum Günü kutlamalarını 25 Aralık'a çekti. Ermeni ve Ortodoks kiliseleri bunu kabul etmedi. İsa'nın 6 Ocak'ta Vaftizci Yahya tarafından vaftiz edilmesini kutlamaya devam ediyor. Dün (6 Ocak) Ermenilerin ve Ortodoksların kutsal günüydü. Biz de Yeniköy'de kilisede Rum asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kilisedeki kutlamalarını ve denize haç atma törenlerini izledik. Kiliselerdeki kutlamadan sonra haçın suya atılması, çıkarılması, Mesih İsa'nın suda vaftiz edilmesini temsil ediyor. Böylece su da kutsanıyor.Yeniköy ve çevresindeki cemaatin azalması nedeniyle 3 kilise devamlı kullanılmıyor. (Önemli bir tespit: Bu kiliseler devamlı kullanılmıyor ama kapılarında devamlı bir Türk bayrağı dalgalanıyor.) Belli hafta sonları değişik kiliseler ibadete açılıyor.Dünkü tören Panayia Kumariotasia kilisesindeydi. Kilisenin 17'nci yüzyılda yapıldığı, 1772 yılında geçirilen yangından sonra yenilendiği bilinir. Üç kattan oluşan ahşap çan kulesi, geniş bahçesiyle bakımlı bir kilisedir. Törene İstanbul'un farklı yörelerinde yaşayan 200'ü aşkın Rum vatandaş katıldı. Katılanların çoğu orta yaşın üzerindekilerdi. Çok azı orta yaşta, çok çok azı da orta yaşın altındaydı.Ortodoks vatandaşlarımız kendi inançlarına göre törene katılırken, biz de (karım ve ben) kendi inancımıza göre Tanrı'ya dileklerimizi ilettik. Farklı dinlere saygı gösterelim Törenden sonra birlikte sahile indik. Çok sayıda Yeniköylü az sayıdaki Rum komşularını yalnız bırakmamak için sahilde toplanmıştı. Din adamları gemiye binerek sahilin karşısından denize haç attı. Sahilden yaşları 15 dolayında 4 genç denize girdi. Haçı kapmak için yarıştı. Biri haçı denizden çıkardı. Din adamları onu kutladı. Bizler alkışladık. Hava buz gibiydi. Gençler acı soğuğa rağmen denizden çıktıktan sonra da giyinmek için hiç de aceleci davranmıyorlardı.Rum komşularımız denize haç atma töreninden sonra hep birlikte kiliseye döndü. Pasta ve çörek yiyecek çay içeceklerdi. Bizi de davet ettiler. Teşekkür ettik. Yani yıllarını kutladık.Ermeni vatandaşlarımızın dün nasıl bir kutlama yaptıklarını izleyemedim. Ama Ermeni dostlarımın da yeni yıllarını kutluyorum.Bunları neden yazıyorum? Bu ülkede binlerce yıldan beri dini, dili farklı olsa da insanlar bir arada, birlik, huzur içinde yaşadı. Din ve dil ayrılığı insanların birbirine düşmanlık duymalarına, insanları birbirinden ayırmaya neden olmamalı. Bu farklılıklar bu ülkenin rengini oluşturuyor. Bırakınız bu renklilik devam etsin. guras@milliyet.com.tr Din ve dil farkı insanları bölmemeli