Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugünkü tabloya bakarak "öldük bittik / ekonomi çöküyor / iç borçlar ödenemez" diyerek dövünmeye gerek yoktur.Özetle (1) Borsada fiyatlar zaten inip çıkıyor. Borsa zaten işlevini kaybetti. Borsa endeksinin inip çıkması ekonominin bugünkü durumunu etkilemez. (2) ABD doları aralık ayı sonunda 1 milyon 660 bin lirayı, 1 milyon 670 bin lirayı görmüştü. Üç ay sonra fiyatının 1 milyon 730 bin liraya oturması anormal değildir. Normaldir. (3) Bono faizleri önceki gün yüzde 75e çıkmıştı. Dün yüzde 69a indi. Bono faizlerinin inip çıkması bankaları rahatsız ediyor ama bu çark dönecektir. Geçen yılın ilk üç ayında Hazine yüzde 75 dolayında bileşik faiz ile borçlandı. Bu faizle borçlandığı için de bugüne kadar da batmadı...Şu günlerde özellikle Hazine bonosu faizlerinin durup dururken yüzde 60lardan yüzde 75lere çıkması çok kimsenin içini kararttı. Karamsarlar "konsolidasyon"dan söz etmeye başladı. Evet yüzde 30 enflasyon ortamında yüzde 60, yüzde 70 faiz çok yüksek faizdir. Ama şu anda faizleri yükselten Irak savaşının etkisidir. Bu etki, "konjonktürel", geçici olabilecek bir etkidir. Bu etki kalıcı olmaz ise "bugünden konsolidasyon için kolları sıvamak" gerekmez. Bu etki kalıcı olsa bile borçların yeniden yapılandırılması bugünün sorunu değildir... Ekonomimizin Irak savaşından etkilenmemesi imkansız idi. Etkilendi... Ama bugüne kadar ortaya çıkan olumsuzluklar bu ekonominin şimdilik "hazmedebileceği" boyutlardadır. Bankalar faizden rahatsız Konuya yabancı okuyucularıma Hazine bonolarında faizlerin yükselmesinin bankaları nasıl etkilediğini basitleştirerek anlatayım: 18 Martta Hazinenin satışa sunduğu 3 Mart 2004 vadeli bonolar yüzde 62.5 faiz ile satıldı. Geçen hafta Hazine gene aynı vadeli bonolardan satacaktı. İhaleden önce ekonomiden "sorumsuz" Bakan Babacan "yardım geliyor" diyerek bankaları kandırınca bankalar yüzde 59.95 faiz ile bonoları kapıştı. Bu kağıdın o günkü fiyatı 100.000 TL üzerinden 63.659 TL idi. Hazine bonosu faizlerinin inip çıkması, bu bonoların ana müşterisi olan bankaları rahatsız ediyor... Ama şunu gözden kaçırmamak gerekir. Bankalar bu bonoları banka sahiplerinin parasıyla değil, halkın mevduatı ile satın alıyor. Bonoların anaparası veya faizi ödenemez ise, halkın bankalardaki mevduatının anaparasını ve faizini de bankalar ödeyemez... İşte bunun için konu çok çok önemlidir. Bankalar bonoları satın aldıktan sonra ekonomiden "sorumsuz" Devlet Bakanı Babacanın "yalan" söylediği anlaşıldı. Bakan da hükümeti de güven kaybetti. Yalan ortaya çıkınca, güven yok olunca bono faizleri yükselişe geçti. Bu yazının yazıldığı saatlerde o bononun basit faizi yüzde 68.15, bileşik faizi yüzde 69.28 dolayında. Açık anlatımıyla bononun değeri düştü. 100.000 TLlık bono 60.891 TLden satılır hale geldi. 100.000 TLlık bonoyu 63.659 TLden satın alanlar (63.891 - 60.891) = 1.168 TL zarara uğradı. Müşterisinin mevduat parası ile 100 milyar liralık bono alan bankalar 2.8 milyar lira zarar etti. Bonoları satmak amacıyla alan veya satmak zorunda olan bankalar faiz arttıkça zarar ediyor, edecek. Sorumsuz kişiler var Ümidimiz ve bekleyişimiz Irak savaşının bu geçici etkisinin uzun sürmemesi. Şu günlerde savaş haberleri zaten moralleri bozuyor... Sorumsuz kimselerin "ekonomi çöküyor / bu borçlar ödenmez" şeklindeki çıkışları ise olmayacak şeyleri, olur hale getirecek etkiler yapıyor.Son bir not: Dünya finans piyasalarının önde gelen kurumlarından JPMorgan, finans piyasaları için yayımladığı 24 Mart tarihli raporunda faizler 10 puan daha artsa da, Hazine bu borcu 6 ay daha kolaylıkla çevirir. Kısa dönemde sorun yok, diyor. guras@milliyet.com.tr