Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Hazine kağıdının alternatifi Merkez Bankasının gecelik repo hesapları. Banka kendi parasını veya müşteri parasını gecelik olarak Merkez Bankasına yatırır ise, brüt yüzde 22, yıllık yüzde 24.6 oranında net getirisi var. Demek ki, Hazinenin kağıt satabilmesi, bononun yıllık birikimli net getirisinin yüzde 24.6nın üzerinde olabilmesi lazım. İşte onun içindir ki önceki gün Hazine, yüzde 26 faiz ile bono satabildi.Bir bankanın kredi verebilmesi için kredi faizinin, önce Merkez Bankasının gecelik repo faizinin birikimli getirisinin, sonra da Hazine bonosunun yıllık birikimli getirisinin üzerinde olması lazım. İşte onun içindir ki, tüketici kredilerinin birikimli yıllık faizi yüzde 31in üzerinde. Eğer bir banka topladığı parayı Merkez Bankasında gecelik repoya yatırarak birikimli yıllık yüzde 24.6 oranında faiz alabiliyor ise, mevduata bu oranın biraz altında ödeme yapabilir. İşte onun için, bankalar bir ay vadeli mevduata yüzde 22 brüt, yüzde 19.6 oranında faiz ödeyebiliyor...Bu uzun anlatımdan ortaya ne çıkıyor? Şu çıkıyor. Bugünkü faiz oranlarını Merkez Bankası belirliyor. Bütün faiz oranları Merkez Bankasının gecelik repo faizine göre oluşuyor. Merkez Bankası yönetimi, bir yanda "Önümüzdeki 12 ayda enflasyon bekleyişi yüzde 11dir" derken, öte yanda gecelik repoya yıllık birikimli net yüzde 26.4 oranında ödeme yapıyor...Merkez Bankası (kimin cebinden ödüyor ise) gecelik paraya enflasyondan arındırılmış - reel olarak yüzde 12nin üzerinde faiz ödüyor ama... Daha vahimi şu: Merkez Bankası faizinin üzerine çıkmak zorunda kalan Hazine, yüzde 18.5 reel faiz ile borçlanıyor. Hazinenin hem borç stoku büyüyor, hem faiz yükü artıyor. İç borç ödenemez duruma geliyor...İyi de acaba bankalarda yüzde 30un üzerinde (yüzde 18 reel faiz ile) kim kredi alabiliyor? Bu ağır reel faiz ile kredi kullananlar borçlarını ve faizi nasıl ödeyebilir?Sayın okuyucularım, faiz sisteminde önemli bir çarpıklık var... Bunlar tartışılmıyor. Tartışılmayınca sorun ortadan kalkmıyor. Pislikler halının altına süpürülerek, sorunlar erteleniyor. Bunlar bir gün büyüyerek başımızı ağrıtacak. (Bunları yazana "kara gözlüklü, felaket tellalı" diyorlar... Ama birinin de bunları yazması gerekmez mi?) guras@milliyet.com.tr Bütçe açık verdikçe bizim iç borç rakamı büyüyecek. Hazinemiz açığı kapatmak için ve borçların faizini ödeyebilmek için devamlı borçlanacak. Hazinemiz kağıt (bono) satarak borçlanıyor. Bu kağıtları bankalar ya kendileri için ya da müşterileri adına satın alıyor. Bir bankanın kendisi veya müşterisi için kağıt satın alabilmesi, kağıdın net faiz getirisine bağlı. Eğer daha başka yatırım araçları, Hazine kağıdının üzerinde getiri sağlıyorsa, para oraya gider.