ABD'de 10 yıl vadeli Hazine kağıtları yüzde 3.33 dolayında faiz veriyor. Bu kağıda 10 bin dolar yatıran, yüzde 2.17 net faiz alıyor. Enflasyon bu yıl yüzde 1.70 dolayında gerçekleşirse aradaki fark reel faizi oluşturacak.
Hazine kağıtlarının faizinin bu kadar gerilemesine rağmen, kişiler ve kurumlar tasarruflarını Hazine kağıdına bağlıyor. Çünkü alternatif yok... Hisse senetlerinin net getirisi cazip değil. En iyi hisse senetlerinden General Electric bu yıl yüzde 2.75 kâr payı dağıtmış. Bu hisseye 10 bin dolar yatıranın eline net yüzde 2.34 kâr payı geçiyor. Bilanço skandallarından ve borsadaki düşüşten sonra yatırımcılar borsa dışına yönelmiş. Bu şartlarda Hazine kağıtlarına ilgi devam ediyor.
Gelelim bizim ülkemize... Şimdilerde ekonomideki faizi, Hazine bonosu faizi belirler hale geldi... Hazine bonosu faizini de dolaylı olarak Merkez Bankası belirliyor. Hazine, iç borcu çevirmek, bütçe açığını kapatmak telaşında, faiz ne olur ise olsun borçlanmak zorunda... Ülkenin en büyük borçlusu faizin yükünü en çok taşıyan kuruluş Hazine... Hazine'nin bonoya ödediği faiz, bankaların mevduat ve kredi faizlerini, repo faizini belirliyor.
Talep olmadığı için ve de kredi faizleri ödenemeyecek kadar yüksek olduğundan bankalar şahıslara ve firmalara kredi satamıyor. Mevduat olarak biriken parayı doğrudan ve de halkın parasını dolaylı olarak yüksek faizli Hazine bonosuna yatırıyor.
Bu arada bankaların "ne olur ne olmaz" diyerek kasalarında boş yere tuttukları 10 katrilyon lira kadar para var... Bankalar bu kadar parayı boş yere kasalarında nasıl tutabiliyor? Çünkü Merkez Bankası bankaların bu paralarını gecelik olarak saklamaya aldığından bankalara yaklaşık yüzde 40 dolayında faiz ödüyor.
Faizin yüksekliğinden yakınanlar diyor ki: "Merkez Bankası bankalara gecelik olarak yüzde 40 yerine yüzde 30 faiz ödemiş olsa, hatta faizi daha da düşürse, Hazine daha düşük faiz ile bono satar... Bankalar mevduat ve kredi faizlerini düşürür... Genel olarak faizler aşağıya çekilmiş olur."
Bunları söylemek kolay da yapmak zor... Türkiye'de bundan önce görüldü ki, "zorlama ile faiz aşağıya çekilince" döviz fiyatı yükseliyor. Merkez Bankası'nın korkusu, bugüne kadar yüksek faizin cazibesinde dövizden çözülerek Türk lirasına dönen tasarrufların, yarın Türk lirasından hızla dövize yönelmesi. Sadece bu kadar ile kalsa... Daha da kötüsü var... Hazine'nin düşük faiz nedeniyle bono satamaması tehlikesi var. Bankaların daha önce aldıkları Hazine bonolarını satarak buradan ellerine geçen para ve de daha önce Merkez Bankası'na gecelik faiz ile yatırdıkları para ile döviz satın almaya başlaması tehlikesi var...
Alternatif politikaların tartışılmasında tabii ki büyük yarar var... Tabii ki faizi düşürecek politikalara ihtiyaç var... Ama bunlar Merkez Bankası - hükümet zıtlaşması ile ve de kamuoyunda kavga ederek olacak şeyler değil. Döviz fiyatı, faiz oranı gibi konular tek başlarına ele alınabilecek konular değil. Ekonomi politikasının bütünlüğü içinde faiz ve döviz fiyatına yön verilebilir. Bunlarla teker teker oynanmaya kalkıldığında tüm ekonomik dengeler rezil olur. Faizin inmesi beklenirken bir de bakılır ki, hem döviz, hem faiz, hem de enflasyon tırmanışa geçmiş...
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025