Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


IMF Başkanı Bay Köhler, Sayın Ecevit’e gönderdiği mektupta, "Bu faiz ile borçlanmaya Hazineniz dört ay dayanabilir. Faizi indirin. Hazineniz ucuz faiz ile borçlansın" demiş. İyi de... Faiz "emir ve kumanda ile" inmiyor ki... Faizi nasıl indireceğiz? Faiz paranın fiyatıdır.
Fiyat bir malın "kıtlığını" yansıtır. Bir mal kıt ise fiyatı artar. Para bol ise faiz iner. Az ise çıkar. Döviz çok ise fiyatı ucuzlar. Azalınca fiyatı yükselir.
Küçük piyasalarda faiz fiyatı ile döviz fiyatı arasında ilişki, yatırımcıların tercihinden kaynaklanır. Yatırımcı parasını (1) enflasyona karşı korumak ister, (2) enflasyonun üzerinde reel bir getiri bekler, (3) bütün bunlara ek olarak güven arar. Parasını istediğinde geri alabileceğine emin olmak ister.
Uygulanmakta olan IMF destekli programın ilk hedefi iç borcu çevirebilmektir. İç borcu çevirebilmek demek, anapara ve faiz ödemelerini aksatmadan iç borcu küçültmek demektir. Bunun için yeni borçlanmaların giderek daha düşük faiz ile yapılması gerekir.
Uygulanmakta olan IMF destekli program ile döviz fiyatı serbest bırakıldı. Beklenen, insanların devamlı yükselen döviz fiyatını "pahalı" bularak dövizden kaçmaları idi. Para dövize gitmeyince, piyasada Türk lirası bollaşacak, Türk lirası bollaşınca da faiz aşağıya inecekti. Ucuzlayacaktı.
Ama beklenen olmadı. Döviz fiyatı pahalılandığı halde faiz ucuzlamıyor. Hazine yüksek faiz ile borçlanmak zorunda kalıyor.
Ne dedik? Faiz paranın fiyatıdır. Ne dedik, "normalöde parasını kiralamak isteyen parasının fiyatını belirler iken üç şeye bakar: (1) Enflasyon. (2) Enflasyonun üzerinde makul bir reel getiri. (3) Güven.
Türk insanı önümüzdeki dönem için yüzde 70 enflasyon bekleyişinde. Bunun üzerine "reel getiri bekleyişi" olarak ekleyiniz 10 puan. Etti mi yüzde 80... Şimdi geldik işin "anasına"... Bunun üzerine kaç puan "risk primi" ekleyeceksiniz?
Yakında yeni bir kriz çıkar lafları dolaşıyor. Şom ağızlılar "hükümet bu iç borcu ödeyemez. En iyisi şimdiden ödemeyeceğim desin" diyor. IMF Başkanı Köhler bile, "Hazine bu faize dört ay dayanır" diyerek uyarıda bulunuyor. Şimdi siz, siz olarak, paranızı kuzu kuzu, güven içinde, uzun vade ile Hazine’ye nasıl teslim edersiniz? Faiz fiyatına en aşağı 20 puan risk primi eklemez misiniz? O zaman faiz fiyatı çıkar yüzde 100’e... Yüzde 70 enflasyona göre bu çok yüksek bir reel faizdir. Hele enflasyon yüzde 60’larda kalır ise Hazine bunu kaldıramaz...
O zaman yapılacak tek bir şey var. Para sahiplerine "güven" vereceksiniz. Güven vereceksiniz ki, para sahipleri faiz bekleyişinin üzerine risk primi eklemesin. Eklerse de yüklerse de risk primini 30 puan, 20 puan gibi ödenemez rakamlara çıkarmasın... Örneğin 5 puana indirsin... Para sahipleri 5 puan reel getiri 5 puan risk primi (tehlike sigortası) ekleyerek paralarını Hazine’nin hazmedebileceği fiyattan kiralamaya başlasın...
Bu güveni ancak IMF desteği ile hükümet yaratabilir.