Bu toplantılar genelde IMF ve Dünya Bankası'nın yönetim merkezlerinin bulunduğu Washington'da yapılır. Üç yılda bir de değişik ülkeler toplantılara ev sahipliği yapar.IMF ve Dünya Bankası toplantıları bir tür "finans panayırı"dır. 184 ülkenin başbakanı, maliye bakanı, merkez bankası başkanı, üst düzey finans bürokratları ile bankacıları, finans kesimindeki diğer kuruluşların temsilcileri bu toplantılara katılır. Ülkeler kendilerini tanıtmak, anlatmak için özel toplantılar düzenler, davetler verir. İnsanlar değişik vesilelerle bir araya gelir. Tanışır. Birbirine "HelloÖ How are you?" der. Kartvizit verir.Genel Kurul toplantısı denilen toplantılarda "Büyük Dünya Büyükleri" nutuk atar... Bu nutuklar "hava-cıva" nutuklardır. IMF ve Dünya Bankası'nın her yıl eylül ayında yapılan ortak "Genel Kurul" toplantıları bu yıl Singapur'daydı. Toplantılara Türkiye'den her kesimden çok sayıda katılım olur. Toplantı haberleri medya aracılığıyla kamuoyuna yansır... Nedense bu yıl katılım azdı. Toplantı haberleri medyaya az yansıdı.Singapur'daki toplantıda Türkiye'yi ilgilendiren iki gelişme oldu: Dört ülkenin, Türkiye'nin, Brezilya'nın, Çin'in ve Meksika'nın IMF kotaları artırıldı. IMF'ye üye 184 ülkenin oy hakkını ve IMF imkânlarından yararlanma hakkını kotalar (basit anlatımıyla, sermaye payları) belirliyor. IMF'nin toplam kotası (basit anlatımıyla, sermayesi) 213.478 milyon SDR (SDR - Özel Çekme Hakkı - IMF para birimi). Bizim toplam kotadaki payımız yüzde 0.46 idi. Dört ülkenin kotası yükseltilirken, bizimki de yüzde 0.55'e çıkarıldı. (Bu karara Mısır, Brezilya, Arjantin ve Hindistan itiraz etti.)Kotamızdaki küçük artış, Türkiye'nin izlenen, önemsenen ülkelerden biri olduğunu gösterir. Ne oy hakkı ve ne de kredi limiti bakımından yararı yoktur. (Biz o küçük kotamız ile IMF'den en fazla kredi alan ülkeyiz.) 2009'da yapılacak IMF-Dünya Bankası Ortak Genel kurul Toplantısı'nın İstanbul'da yapılması kararlaştırıldı... Bu da iyi bir şeydir. Kota artışı, önemsenmek demek Gelelim Singapur'da yapılan Türkiye ile ilgili değerlemelere... Haberlere göre, Türkiye ile ilgili değerlemelerin özeti şöyle: Mayısta dünyada ortaya çıkan dalgalanmadan Türkiye en fazla etkilenen ülke oldu. Parası yüzde 20 değer kaybetti. Demek ki, Türkiye dünyadaki dalgalanmalar karşısında çok hassas. Türk ekonomisi çok kırılgan.Buna karşılık, Türk ekonomisi çok kısa zamanda toparlandı. Demek ki Türk ekonomisinin toparlanma gücü yüksek.Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı sıkı para ve maliye politikası uyguluyor. Bu önemli bir gelişme.Ama Türk ekonomisinde cari açık (döviz açığı) büyüyor. AB ile ilişkiler iyi gitmiyor. Ülke seçim dönemine giriyor. Bunlar uluslararası yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken riskler. guras@milliyet.com.tr Ekonomi kırılgan
