Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Otomotivde canlanma var. Toplam otomotiv ve hafif ticari araç satışları geçen yıla göre yüzde 70 arttı. Yerli üretici talebi karşılamak için çalışıyor. İthal araçta üç aylık bekleme süresinden söz ediliyor.
       Beyaz eşya (buzdolabı, bulaşık, çamaşır makinesi) Sanayicileri Derneği'nin açıklamasına göre, buzdolabı ve çamaşır makinesi üretiminde artış var.
       Kahverengi eşya (TV ve müzik seti) üretiminde yüzde 11 oranında büyüme yüzleri güldürüyor. Satışların daha hızlı olduğu belirtiliyor.
       Tekstil ve konfeksiyon sanayiinde ihracatın duraklamasına karşın iç piyasa açıldı. İç talebe dönük üretim arttı.
       Kimya sektöründe büyüme var. Sentetik elyafta yüzde 5, akrilikte yüzde 3 büyüme kaydedildi.
       Piyasanın bekleyişi, bu canlanmanın haziran ayına kadar devam edeceği, haziran ayından sonra, yılın ikinci yarısında canlanmanın hızlanacağı şeklinde.
       Canlanma bir "gerçek" de... Acaba "normal" mi? Ve de "hızlanarak devam" edebilir mi?
       Türk ekonomisi 1999 yılını kötü geçirdi. Fakirleşti. 2000 yılı başından bu yana ciddi bir istikrar paketi uygulaması var. İstikrar paketi demek, "frene basmak" demek. Hükümet kamu yatırımlarını kısmadı "durdurdu". Kamu ve özel sektörde maaş ve ücret artışları sınırlandırıldı. Bu tabloda piyasanın canlanmaması gerekir. Bu tabloda talep artışının olmaması gerekir. Ama yılın ilk üç ayında piyasa "canlandı"... Piyasayı canlandıran para nereden geldi?
       İki kaynak var: (1) Faizlerin düşmesinden ve hatta enflasyonun bile gerisinde kalmasında sonra, insanlar paralarını "faizden çözerek" piyasaya yönlendi. Faizin cazibesinde erteledikleri harcamalarını gerçekleştiriyor. (2) Devlet iç borçlanmasında, vadesi gelerek ödenen borçtan daha az borçlanma gerçekleşiyor. Her ödemede piyasada bir miktar para kalıyor. Bu para ekonomiyi canlandırıyor.
       Merkez Bankası "ne kadar döviz gelirse o kadar Türk lirası"nı piyasaya sürme kararı aldığına ve uyguladığına göre yukarıdaki iki kaynağa iki kaynak daha eklenebilirdi: (1) Halk tasarruflarını döviz mevduatından çözüp, Türk lirasına geçse idi, piyasaya Türk lirası çıkacaktı. Halk döviz mevduatını azaltmadı. Artırıyor. (2) Büyük miktarda dış kredi girişi olsa idi, piyasaya büyük miktarda Türk lirası çıkacaktı. Büyük miktarda dış kredi girişi olmadı.
       Talep - üretim ilişkisi "yumurta - tavuk" ilişkisine benzer. Üretim artacak, bunun sonucu insanların geliri artacak ki, talep artsın. Ve de talep devamlı olarak artacak ki, üretim de devamlı artsın.
       Tasarrufların çözülmesiyle ortaya çıkan talep, "bir atımlık baruta benzer". Ertelenen harcamalar yapılır. Birikim biter. Talep sona erer. Yılın ilk üç ayındaki canlanmanın yılın ikinci yarısında hızlanarak devam edebilmesi hükümetin kamu yatırımlarına başlamasına, açık anlatımı ile para harcamasına bağlıdır. Yılın ikinci yarısında dış kredi girişinin hızlanması sonucu piyasaya dökülecek Türk lirası da canlılığa yol açabilir.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr