Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       İSTANBUL Sanat Fuarı, pazar akşamı kapanacak. Bu yıl 56 sanat galerisinin katıldığı iki yüzü aşkın Türk sanatçısının iki bine yakın çağdaş resim ve heykelenin sergilendiği fuarı hafta içinde gezdim. Fuara katılan sanatçıların ve esrelerin çok sayıda olmasına karşın izleyicilerin sayısının azlığına şaşırdım.
Medyamızın bu tip etkinliklere, "müzayedelere gösterilen ilgi kadar" ilgi göstermemesinin bunda etkisi büyük.
İstanbul'da TÜYAP'ın Tepebaşı'ndaki Sergi Sarayı'nda düzenlenen İstanbul Sanat Fuarı, 8'inci yılını dolduruyor. İlk Sanat Fuarı 1989 yılında düzenlenmişti.
Ressam, heykeltıraş ve galeri sahibi Doğan Paksoy diyor ki, "Fuarın ilk senesi açılışı yapıldığında, İstanbul'un elit tabakası açılışa gelmişti. Anlayamadığımız bir nedenle bu sayı yavaş yavaş azaldı. Sözlü ve yazılı basın bu tip olaylara ilgi göstermiyor. Bunlardan söz etmiyor. Duyurmuyor. Galerilere de ilgi azaldı. Eskiden galerilerde çok güzel resim sergileri açılıyor, insanlar bu sergileri geziyordu. Varlıklı kesimde müzayedelere katılma, müzayedelerde fiyat artırarak resim satın alma merakı başlayınca, müşteriler galerilerden müzayede salonlarına kaydı."
Halbuki müzayedelerde çağdaş sanatçıların zok az eseri satışa sunuluyor. Müzayedelerde satılan resimler, heykeller genelde "Paşa" sınıfı ressamlarımızın tabloları ile yabancı sanatçıların heykelleri.
Müzayedelerde çağdaş bir sanatçının tek bir tablosunun yarış ile oluşan fiyatı, diğer sanatçıları yüksek fiyat bekleyişine sokuyor. Sanatçılar müzayedede satılan tek bir tablonun fiyatını esas alarak, "benim tablomun fiyatı başkasınınkinden neden ucuz olsun" diyerek fiyatı artırıyor.
Talep olmadığı için çok az resim satabilen sanatkar da haklı, yüksek fiyat nedeniyle tablo alamayan orta ve alt gelir grubundaki sanat meraklıları da haklı. Ama sonuçta resim satılmıyor. Doğan Paksoy diyor ki, "Eskiden sergilerde resimlerin tamamı satılırdı. Şimdi sadece birkaç sanatçının tablolarının tamamı satılabiliyor."
1940'lı yıllarda Beyoğlu'nda mağazalarda resimlerini sergileyen sanatçılar için 1950'lerde yeni bir sergileme mekanı doğdu. Galeriler... 1970'lerden sonra galeri sayısı hızla arttı. Şimdilerde İstanbul'da yüz elli, Ankara'da kırk ve İzmir'de yirmi galerinin bulunduğu söyleniyor. Galerilerin çoğu kısa ömürlü oluyor. Bu yıl Sanat Fuarı'nda 20 yılını doldurmuş galerilere plaket verildi. Bula bula 20 yılını doldurmuş 5 galeri bulunabildi: "Cumalı, Artisan, Baraz, Hobi, Maçka Sanat galerileri."
Geçen yıl 12 sanat galerisi "Sanat Galericileri Derneği"ni kurdu. Galerilerin çoğu şimdi bu dernek çatısı altında toplanıyor. Dernek bu yılki İstanbul Sanat Fuarı'nın düzenlenmesinde TÜYAP'la ortak hareket etti. Fuarda sergilenecek eserleri 5 kişilik bir seçici kurul belirledi. Belli çizginin altındaki sanat eserleri sergiye kabul edilmedi.
Bu yıl Sanat Fuarı'nda, Teşvikiye Sanat Galerisi, Doğan Paksoy ve Komet'in resimleri sergileniyor. PG Art'ta Birol Kudatgu'nun, Galeri Art - İst'te Mehmet Güleryüz'ün, Cumalı'da Yaprak Berksoy'un, Baraz'da Mahir Güven'in, Hobi'de Feyha Kısakürek ile Filiz Karsan'ın, Armoni'de Yalçın Gökçebağ'ın, Evin'de Neşe Erdok, Nasip İyem ile Nuri İyem'in, Kare'de Ömer Uluç'un, Artisan'da Kemal Tufan'ın eserlerine yer verilmiş.
Çağdaş Türk sanatçılarının ürünü olan iki bine yakın sanat eserini toplu halde görmek bir fırsattır. İstanbul'da yaşayanlara veya İstanbul'a yolu düşenlere, bugün ve yarın Tepebaşı'na kadar uzanıp, İstanbul Sanat Fuarı'nı gezmelerini tavsiye ederim.




Yazara E-Posta: g.uras@milliyet.com.tr