Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

DÜNYA krizi bazılarına zarar, bazılarına yarar sağlıyor. Parası olmayan, kriz nedeniyle pahalı borçlanırken daha önce pahalı borçlanan, kriz sayesinde borcunu hafifletiyor.
Garanti Bankası, geçen yıl İngiltere'de 100 dolara sattığı tahvilleri şimdilerde 80 dolara topluyor. 100 milyon dolarlık tahvili 80 milyon dolara toplamaya karar verdi. Bu, 20 milyon dolar kazanç demektir.
Sayın okuyucularıma bu işin perde arkasını anlatayım. Sadece bilgi için değil, "yarar" için! Çünkü kişi ve kurum da aynı şeyi yapıp Garanti Bankası'nın veya başka Türk banka ve kurumlarının tahvillerini düşük fiyatla toplayabilir. Bu durumda dolar yatırımlarına net (evet net) yüzde 17.5 veya yüzde 20.0 (hatta biraz daha yüksek) getiri imkanına kavuşabilir.
Bu sütunda dün yayımlanan yazımda da anlatmıştım. Yurtdışında çok sayıda Türk bankasının ve Türk firmasının tahvilleri satıldı. Bu tahviller genelde 2 yıldan uzun vade ile çıkarılmış borç senetleri idi. Tahvillerin üzerinde de her yıl ödenmek üzere yüzde 10 faiz kuponu bulunuyordu.
Türk bankalarının, özel sektör kuruluşlarının tahvillerini genelde büyük yatırımcılar, (emekli sandıkları, sigorta şirketleri, yatırım fonları) satın almıştı.
Büyük yatırımcıların portföyleri "riskli / risksiz, uzun vadeli / kısa vadeli, ucuz faizli / yüksek faizli" kağıtların harmanından oluşur. Her portföyün kendine göre bir risk yüklenme politikası vardır. Örneğin bir ülkede borsa endeksi belli çizginin altına düştüğünde, politik risk belli çizgiye çıktığında, tahvilin, bononun fiyatı belli çizgiye indiğinde, o kağıt (hisse senedi, bono, tahvil) portföyden çıkarılır. Fiyatına bakılmadan satılır. O günkü fiyatın düşük olması portföyü genelde etkilemez. Çünkü, o kağıdın portföy sepetindeki ağırlığı hazmedilebilir zarar sınırında tutulmuştur.
Asya krizi Rusya'ya atlayınca, başka ülkeler yanında Türkiye de yatırımcılar için "riskli bir ülke" olarak değerlendirildi. Büyük yatırımcılar portföylerinde bulunan Türk bankalarına ve özel sektör kuruluşlarına ait tahvilleri, fiyatına bakmadan elden çıkardı.
Bu genel açıklamadan sonra gelelim Garanti Bankası'nın tahvillerine: Garanti Bankası, 15 Ekim 1997 tarihinde, Londra piyasalarında 2002 vadeli 350 milyon dolarlık tahvil satmıştı. Bu tahvillerin 100 dolarlık kuponlarının üzerinde yıllık 9.33 dolarlık kuponu bulunuyordu. Açık anlatımıyla tahvili alan her yıl yüzde 9.33 faiz tahsil edecek, 2002 yılında da anapara kendisine ödenecekti.
Rusya krizi çıkınca, diğer Türk tahvilleri gibi bu tahvilleri de portföylerinden çıkarmak isteyenler 100 dolarlık tahvili 65 dolara sattı. Bu ucuz tahvili alanlar için yıllık net getiri yüzde 24'e yükseldi.
Daha sonra Türkiye'nin fazla riskli bir ülke olmadığı anlaşılınca 100 dolarlık tahviller 76 dolara satılmaya başladı. Yıllık net getiri yüzde 19'larda dolanmaya başladı.
Sayın okuyucularıma hatırlatayım. Fiyat düşmelerinde, tahvili çıkaran bankanın riski yok. Borcu artmıyor, eksilmiyor. Faiz yükselmesi bankaya yük getirmiyor. Burada risk bütünü ile 100 dolarlık tahvili 80 dolara elinden çıkaranındır. 100 dolarlık tahvili 80 dolara satın alan, vade sonunda, (2 yıl sonra) 80 dolarına karşılık 100 dolar tahsil edecek. Burada 20 dolarlık bir kazanç var. Yılda 10 dolar kazanç demektir. Sonra 80 dolarlık yatırımına karşılık (100 dolarlık tahvilin kuponunun bedeli olan) 10 dolar (veya 9.33 dolar) yıllık faiz alacak. Açık anlatımıyla faiz "yüzde 10"dan, "seksende 10"a çıkıyor. Yüzde 12.5 oluyor.
Yüzde 12.5 yıllık kupon getirisine, tahvili ucuz satın almaktan iki yıl sonra ele geçecek 20 dolarlık kazancın yarısı olan 10 doları da ekleyiniz... Kabaca yılda yüzde 22.5 dolayında net bir getiri eder. Bundan iyisi can sağlığı!
Ancak bu "spekülatif işlemler", hem ciddi ülkeler, hem ciddi bankalar ve hem de ciddi yatırımcılar için istenmeyen, "olağandışı" bir gelişmenin sonunda ortaya çıkıyor.
Belirsizlik, ciddi yatırımcıyı, dış piyasalarda kağıtlarının kredibilitesini korumak isteyen bankaları üzüyor. İşte bu nedenle Garanti Bankası "piyasayı tanzim alımı" başlatıyor. İngiltere'deki "Merrill Lynch" isimli aracı kurum piyasalara duyuru yaptı. Bu aracı kurum Garanti Bankası adına 20 gün süre ile, 100 milyon dolarlık bir paket çerçevesinde, satmak isteyenin tahvillerini 80 dolardan geri alacak.
Garanti Bankası böylece iki yarar sağlıyor. Öncelikle dış piyasadaki kağıtlarına sahip çıkıyor. Yatırımcıya kağıtların yok pahasına satılmasına izin verilmeyeceği, likidite sağlanarak fiyatların belli bir seviyede tutulacağı mesajı iletilirken, mevcut kredi yükü, daha düşük ödeme ile azaltılıyor.