Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kişi başı milli gelir ortalaması 3 bin dolar olan bir halk, eline geçen para ile karnını doyurmakta zorlanan halk, ekmeği, zeytini ve soğanı marketlerden kredi kartı ile 3 taksit ile alan bir halk acaba nasıl oluyor da otomobilleri hem de lüks otomobilleri kapışıyor?Çünkü, gıdayı kısanlar başka, otomobil alanlar başka. Zaten gelir dağılımı çarpık idi, giderek daha "rezil" hale geldi. Bizim gibi ülkelerde insanların eline para geçince önce karınlarını doyurur. Gıda harcamaları artar. Gıda mallarının talebi büyür. Gıda mallarının talebi büyüyünce de ülkedeki gıda sanayiinin üretimi artar.Devlet İstatistik Enstitüsü, 2004 yılının ilk 6 ayına ait imalat sanayii üretim artış oranlarını açıkladı.İlk 6 ayda imalat sanayii üretimindeki ortalama artış yüzde 15.0 oranında. Demek ki ekonomide büyüme devam ediyor. Ama gıda sanayiinin üretiminde binde 3 gerileme var.Ekonomide büyüme demek, üretim artışına dayalı olarak insanların gelir seviyesinin artması demektir. Gelir seviyesi artan insanın harcaması da artar. Mal ve hizmet talebi canlanır. Böylece çark dönmeye başlar. Yeni iş imkanları ortaya çıkar. Halkın refahı yükselir.Ekonomi politikalarının da hedefi budur. Ekonomi politikaları halka daha çok iş, daha çok aş temin ettiği ölçüde başarılıdır. Bizde ise iş yok... Halkın tüketimi biraz artmaya, piyasa canlanmaya başlayınca Maliye Bakanımız sinirleniyor. "Gereken önlem alınacaktır" diyor. Bu çizgide "gereken önlem" gelir dağılımının giderek bozulmasını hedef alacak önlemdir.Bu çizgide Maliye Bakanına ve de hükümete düşen sorumluluk, gıda talebinin neden gerilediğini, tüketici kredisi kullananların bu kredi ile ne yaptıklarını tespit ederek değerlendirmektir. Tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının büyük kısmı az ve dar gelirli halkın yaşamını sürdürmek için çaresizlikten borçlanmalarından kaynaklanmaktadır.Böyle olmasa bu halk, o gün yiyeceği ekmeği, o gün pişireceği patatesi, soğanı, fasulyeyi, naneyi kredi kartı ile 3 taksitte 3 ay vadede ödemek üzere satın alır mı?Tüketici kredilerinin sadece 50 bin, 150 bin euroya satılan ithal malı otomobiller için kullanıldığı varsayımı ile hareket edilir ise yanlış politikalara kapı açılır. Maliye Bakanımız, tüketici kredisi veren bankalara da çatıyor. Bankalar üreticiye kredi vermesin. Tüketiciye vermesin. Bütün kaynaklarını Hazine bonosuna yatırsın... İyi de bu ülkede üretim nasıl artar? Yatırımlar ve üretim nasıl finanse edilir?Görülüyor ki, şu günlerde doğru dürüst çalışan bir Devlet Planlama Teşkilatına büyük ihtiyaç var. Devlet Planlama Teşkilatı, olanı biteni ekonomik ve sosyal dengeler bütünlüğü içinde değerlemede hükümetimize yardımcı olamaz ise, bakanlarımız yanlış değerlemelerle yanlış politikalar üretmeyi ve uygulamayı sürdürmek zorunda kalacaktır. guras@milliyet.com.tr 2004 yılının ilk 6 ayında gıda üretiminde binde 3 gerileme var. Buna karşılık otomotiv üretiminde artış yüzde 79a ulaştı. Bu rakamlarda bir çarpıklık yok mu?