Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Güher ve Süher Pekinel, günümüzde dünyanın en iyi piyano ikililerinden biri olarak kabul ediliyor. Türk ve İspanyol soyundan gelen bu "ikizler", sanatları ve zarif kişilikleri ile Avrupa’da, Amerika’da alkış topluyor.
İstanbul’da doğdular. İlk derslerini annelerinden aldılar. Paris, Frankfurt, Philadelphia ve New York’ta müzik eğitimi gördüler. Solist ve ikili olarak Almanya, İtalya ve Amerika’da uluslararası yarışmalarda birincilik ödülleri aldılar. Dünyanın en ünlü orkestralarıyla çaldılar. Çalıyorlar.
Geçtiğimiz hafta pazar ve pazartesi akşamları İstanbul’da 29’uncu Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’ne misafir olarak katılan "Capitole de Toulouse" Ulusal Orkestrası eşliğinde, iki konser verdiler.
1973 yılından bu yana uluslararası İstanbul festivallerini gerçekleştiren İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, ekonomik krize, insanların moralinin bozukluğuna rağmen 29’uncu İstanbul Müzik Festivali’ni başarı ile düzenledi. Başarı ile yürütüyor. Bu yıl festivale yurtdışından 480, içinden 120, toplam 600 sanatçı katılıyor. Programda üçü korolu olmak üzere 6 orkestra, 6 oda müziği, 2 çağdaş müzik, 1 vokal müzik, 3 geleneksel müzik konseri 2 resital yer alıyor. Genç Solistler Dizisi’nde 6 oda müziği topluluğu ile 3 şan resitaline yer verilmiş.
İstanbul Müzik Festivali’ni 30 bin kişi izliyor. İzleyicilerin bilet ücreti karşılığı yaptığı ödemeler toplam faturanın dörtte birini ancak karşılıyor. Kalan bölüm fetivali düzenleyenlerin şahsi çabaları ile sağladıkları desteklerle, (sponsorlar, sanatı gönüllü olarak destekleyen firmalar tarafından) karşılanıyor.
Böylece sanatseverler dünyanın en ünlü solistlerini, orkestralarını İstanbul’da dinlemek, izlemek şansına kavuşuyor.
Güher ve Süher Pekinel’e eşlik eden Capitole de Toulouse Orkestrası 19’uncu yüzyılda bir opera orkestrası olarak kurulmuş. 1980 yılında Fransa Kültür Bakanlığı tarafından Ulusal Orkestra unvanı ile onurlandırılmış. Dünyanın her yanında konserler veren orkestranın çok sayıda ödülü var.
Güher ve Süher Pekinel, geçen pazar orkestra eşliğinde "Poulenc"in iki piyano ve orkestra için konçertosunu seslendirdi. İkinci konserin programında ise Felix Mendelssohn’un iki piyano ve orkestra için konçertosu vardı.
Güher ve Süher Pekinel aynı çizgileri taşıyan, sade ve fakat göz dolduran kıyafetleri ile sahne alıyorlar. Sahneye karşılıklı oturtulan iki piyanonun başına geçerek ve de birbirlerine bakarak müzik yapıyorlar. Son konserlerinde piyanolar alışılmışın tersine arka arkaya konulmuştu. Konserlerden sonra dinleyiciler dinmeyen alkışlarla sanatçıları tekrar tekrar sahneye davet etti. Onlar da programda yer almayan iki parçayı seslendirdi.
Alkış üzerine seslendirilen bu parçaların (bis parçalarının) ne olduğunu ben bilmiyordum. Sağımdaki solumdaki dinleyiciler de ne olduğunu söyleyemedi. Mehmet Barlas yazdı da dinleyenlerin ayakta dakikalarla alkışladığı bu parçaların ne olduğunu öğrendim. İlki Polonyalı besteci W. Lutoslawski’nin "Pagani"nin bir temi üzerine varyasyonları imiş. İkincisi Fransız besteci D. Milhaud’un "Skaramuş"u imiş. Bu son parçada Güher ve Süher Pekinel, iki piyanonun tuşlarında parmakları ile sanki birbirleriyle savaştı. Büyük alkış topladı.
Konserlere gidemeyenler üzülmesin. Güher ve Süher Pekinel’in kasetlerini, disklerini plakçılardan bulabilirler. Caz sevenlere, Bach’ı caz türü yorumlayan "Take Bach" isimli albümlerini tavsiye ederim.